ke kou ke le

aslında oylama ve değerlendirmenin göreceli olduğunun anlaşılamadığının resmidir.

beraberinde notları kötüyse "zeki ama çalışmıyor" yorumunun anında yapıştırıldığı kişi.

en önemli kısmı vurgu ve tonlamadır zira 4 farklı ton ve beraberinde nötral sesle birlikte bir heceyi 5 farklı şekilde çıkarabilirsiniz ve her biri farklı hanziler farklı anlamlar demektir.

bu şimdilik kısalığıyla önemi ters orantılı bir bilgi olsun ve de ekleyelim:
dünya üzerinde öğrenmesi bu kadar zor fakat bir o kadar da eğlenceli bir dil olmasa gerek.

"hele bir oku,korkma" der sol üst köşede.doğrudur da, görüntüsünü sevmeyip es geçenler bilmiyorlar ki bir okuduktan sonra bir daha vazgeçemeyecekler.

(bkz: rashit)

işlevini artık yitirmiştir, işe yaramaz çapulcuları içlerinden temizlenip yeni bir isim altında toplanmak farz olmuştur sanki.

ersin karabulut , uğur gürsoy , umut sarıkaya ve yiğit özgür olmadan güldüreceği yerde daha bir hüzünlendiren; ayrılanları özlettiren dergi.

bir alpay erdem kaldı şöyle adamı yara-yara-yere-serdirengillerden.

standart amerikan polisiye tarzında değil, tarzın değişmez öğeleri olan belirsizlik, şüphecilik ,sürükleyicilik ve sürpriz gelişme/sonuçları daha bizden konularda yazarak türkiye’de polisiyenin bir numaralı adamı olmuştur.

(bkz: ne alırsan 1 milyon)
(bkz: ocak başındaki tabureler)

iki ana özelliği her yerde vurgulanır:
-dahi derecede zekidirler
-özgürlüklerine ölesiye düşkündürler

ders çalışmaya çalışırken yan odada garip sesler çıkartan rocker ev arkadaşına verilecek aşşağılayıcı olduğunu kabul ettiğim ayar cümlesi. kısa da hem, fazla enerji sarfettirmiyor.

malum çiçeği burnunda yeni bir üye olaraktan bendeniz’in direk dikkatini çekmiştir. ilk bakışta zararlı bir buton gibi duruyor. hani sözlük sanki camdan yapılmış da hatayla kırıveririmişim gibi.

kendimize tanıdığımız maksimum 10 saniyelik bir düşünme süreci sonrası akla gelen ilk sözcük veya söz öbeğinin seçilmesi kanımca daha makbül olan hede. düşünerek bir sürü alternatif üret falan, çekilir dert değil. nasıl olsa benimseyeceğizdir zamanla. anneye en güzel çocuk kendi çocuğu gelirmiş ya, biz de böyle abartılı bir sevgi besleyecek; sol kolonda gördüğümüzde ufak çaplı bir sevinç dalgası bile yaşayacağızdır.

"kopar bizi dj" nidalarını günde 4578125 kere duymaktan artık baygınlık geçirmesi muhtemel kişidir. sözlük yazarı versiyonu da varmış, ona düşen de artık "öyle entryler yazmak ki dj tadında koparmak" olsa gerek.

artık iş ahlakının kalmadığını iddia ettiğim standımsılardır, nedeni şöyle açıklayayım:

eskiden ne alırsan bir milyon yazısını gördüğün zaman, amca her şeyi bir milyona satardı. ytl’ye geçişe denk gelmesini tamamen tesadüfe bağladığım bozulma süreci sonrası ise malların bir kısmı 1 milyon sadece. geri kalanların değişmekte fiyatları. ee hani ne alırsak bir milyondu? o her bölüm için geçerli değilmiş. delikanlı milyoncu her şeyi bir milyona satar kardeşim.

mirc abazaları için ekstardan cinsiyet ve doğum tarihi kısmına gerek kalmayacak uygulamadır zira kendileri malum bilgileri nicklerinde taşırlar zaten.