sadece kendini hissedebildiğin özel bir yer.
dert bende derman sende
aşk bende ferman sende
öldüren güldüren
hergün ağlatan kalp sende
mevsimler gelip geçse de
aşk beni benden etse de
dünyada hayat bitse de
yine ölümsüz aşk bende
istemem ayrılık boynumu büksün
istemem aşkıma leke sürülsün
ben rüyada bile yalnız seni sevdim
istemem baharda yaprak dökülsün
aşkın alevse hasretin bir kor
senin yokluğunu kalbime sor
dünyaya seninle gelmiş gibiyim
sensiz yaşamayı düşünmek çok zor
aşk bende ferman sende
öldüren güldüren
hergün ağlatan kalp sende
mevsimler gelip geçse de
aşk beni benden etse de
dünyada hayat bitse de
yine ölümsüz aşk bende
istemem ayrılık boynumu büksün
istemem aşkıma leke sürülsün
ben rüyada bile yalnız seni sevdim
istemem baharda yaprak dökülsün
aşkın alevse hasretin bir kor
senin yokluğunu kalbime sor
dünyaya seninle gelmiş gibiyim
sensiz yaşamayı düşünmek çok zor
"hani böyle karanlık bir gecede bir yokuşu inerken bir köşeyi dönersin de deniz çıkar ya karşına. sonra o denizde bir gemi belirir. şıkır şıkır ışıklarla geçip gider. sen sevinirsin hiç nedensiz. öyle işte... seni tanıdığımdan beri hep bir gemi geçiyor içimden. aşkım benim..." (çemberimde gül oya)
erkek karınca azmış. ama ortalarda bir türlü dişi karınca bulamıyormuş. ormana çıkmış. file rastlamış. yalvarmış yakarmış:
- nolur bir kerecik ver bana diye
fil:
- git işine demiş. sen bana ne edersin ki.
sonunda ikna olmuş. karnca geçmiş filin arkasına. fil de tık yok. o sırada bir arı gelmiş ve fili sokmuş. filde bir feryat kopmuş. karınca şöyle bir gerinip seslenmiş:
- bağır ulan orospu!!
- nolur bir kerecik ver bana diye
fil:
- git işine demiş. sen bana ne edersin ki.
sonunda ikna olmuş. karnca geçmiş filin arkasına. fil de tık yok. o sırada bir arı gelmiş ve fili sokmuş. filde bir feryat kopmuş. karınca şöyle bir gerinip seslenmiş:
- bağır ulan orospu!!
buluştuğunda ya da görüştüğünde vaktin geçmesinin istenmemesi, ayrılık zamanı geldiğinde zamanın durmasının istenmesi,giderken oluşan kalp parçalanışı,geri dönüp koşarak sarılma isteği,ayrı olunca sürekli onu düşünme, onunla ilgili herşeyin enerji ve mutluluk kaynağı olması, onsuz olan herşeyin çöküntü, mutsuzluk ve ölüm gibi olması.
bir kadını çekici yapan tek şey aşktır. aşık olan kadın aşık olduğu erkeğin yanındayken diğer tüm kadınlardan daha çekicidir.
bir an gelir tüm cümleler birikir. o kadar çokturlar ki boğazında düğüm olur. bir türlü çıkmaz. çıkarmaya korkarsın.korkutmaktan korkarsın çünkü.o cümlelerin kendi boğazını yaktığı gibi onu da yakabileceğini düşünürsün. kötü mü yoksa iyi mi olur bilemezsin. bilememek ne zor bişeydir. sınıfta kalmanın bir nedenidir işte.
3 yıldızlı dandik bir yerde kalması mı gerekir. üstelik çevremizde çok görebildiğimiz dandikler bile böyle yerlerde kalabilme imkanına sahipse başbakan olarak tercih edilmiş birinin 7 yıldızlı bir otelde kalmasında hiçbir abes bulunmamaktadır.
sevince ister istemez hissedilen duygudur.herkes kıskanır.önemli olan belli etmemek yani içinizden gırtlağını sıkmak gelirken gayet doğal gülümseyebilmektir.
içinden geldiği gibi davran.hiçbir şey düşünme.anı yaşa.
hiç umulmayan bir anda farkında olmadan ona bağlandığınızı farketmektir.
gökkuşağında dolaşmak isterseniz hayatınızda bir koç burcu bulundurmalısınız.
aşk, zayıf olanla kuvvetli olanın çarpışmasıdır. teselliler, eksiklikler zayıf olanın güçlü olana karşı aşkıdır. aşk da boşluktur.o yüzden çabuk kaybolur.
aslında yaşamak istediğimiz herşeye engel olan bu yüzden de yaşadıklarımızın pişmanlıklarıyla ve yaşayamadıklarımızın acısıyla kavrulmamızı sağlayan duygudur.
bir anda herkesin içinde osurmak kadar rezil hissettiren bir durum.daha da kötüsü düzeltmeye çalışmak yani bu sözü iki kere tekrarlamak.
hem parası hem kültürü hem zevki olmayan model
şehr-i destan istanbul
istanbul’da bir yaralı kul
ölesiye sevdiğinin çok mu yanında
çok mu uzak orası meçhul
fikr-i zarar istanbul
bu diyarda ne para ne pul
aşk için her deminde aşk daha makbul
varsın olsun çilesi kabul
yakar kul hasretiyle
sevgilinin gölgesinde
ağlar aşk bu şehirde
pek acıklı öyküsüyle
ağlar aşk bu şehirde...
istanbul’da bir yaralı kul
ölesiye sevdiğinin çok mu yanında
çok mu uzak orası meçhul
fikr-i zarar istanbul
bu diyarda ne para ne pul
aşk için her deminde aşk daha makbul
varsın olsun çilesi kabul
yakar kul hasretiyle
sevgilinin gölgesinde
ağlar aşk bu şehirde
pek acıklı öyküsüyle
ağlar aşk bu şehirde...
istenince maalesef olamayan, hep istenmediğinde birden gelen, geri dönüşü olmayan bir yoldur ölüm. bu dünyada ölmeyi isteyecek kadar mutsuz olmasa insanlar keşke...
kadınlar "analarına" bu kadar düşkün erkekleri sevmez
yaşlanmak; kaybolan ve bir daha asla yaşanamayacak olan zamanları biriktirmek.
yaslanmak; güvendiğin bir ruha teslim etmek ruhunu ya da güçlü bir omuza dayamak başını.
yaslanmak; güvendiğin bir ruha teslim etmek ruhunu ya da güçlü bir omuza dayamak başını.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?