(bkz: bkz fazla dinci çok geldi )
(nick nicki nickince)
bilgilenmek istemeyen kişilerin duyabilmesi muhtemel cümle.
saygısız insanlarca sürekli çeşitli hakaretlere alaylara maruz kalan değerli insan.
(bkz: eksi oy)
(bkz: kimene)
yazar fethullah gülen
ahlâk ve vicdan, terbiye ve nezaket, her ülkede geçerli bir akçe ve para dalgalanmalarından müteessir olmayan bir pırlanta gibidir. onları elde eden, yüksek itibarlı tacirlere benzer ki, başka sermayeleri olmasa da, her yerde alışveriş yapabilirler.
(bkz: kimene)
yazar fethullah gülen
ahlâk ve vicdan, terbiye ve nezaket, her ülkede geçerli bir akçe ve para dalgalanmalarından müteessir olmayan bir pırlanta gibidir. onları elde eden, yüksek itibarlı tacirlere benzer ki, başka sermayeleri olmasa da, her yerde alışveriş yapabilirler.
yazar fethullah gülen
18 mayıs 2006
hak erlerinin ille de postnişin olmaları şart değildir.
dâvâ adamı, ne muzafferiyetinde, ne de mağlubiyetinde tavrını değiştirmez.ibn-i erkam evlerinde yetişmeden, yani sabırla pişip olgunlaşmadan her beklenti ham hayaldir.
18 mayıs 2006
hak erlerinin ille de postnişin olmaları şart değildir.
dâvâ adamı, ne muzafferiyetinde, ne de mağlubiyetinde tavrını değiştirmez.ibn-i erkam evlerinde yetişmeden, yani sabırla pişip olgunlaşmadan her beklenti ham hayaldir.
yazar fethullah gülen
18 mayıs 2006
aşk, rahmeti sonsuz’un, insanoğluna gelip ulaşan en gizli lütuflarından biridir. aşk, bir nüve, bir çekirdek olarak hemen her fertte bulunur. şartların elverdiği ölçüde de o çekirdek ve tohum, ağaçlar gibi dal-budak salar; çiçekler gibi uyanır ve meyveler gibi, başlangıç ve sonu bir araya getirerek, tekâmül halkasını tamamlar.
18 mayıs 2006
aşk, rahmeti sonsuz’un, insanoğluna gelip ulaşan en gizli lütuflarından biridir. aşk, bir nüve, bir çekirdek olarak hemen her fertte bulunur. şartların elverdiği ölçüde de o çekirdek ve tohum, ağaçlar gibi dal-budak salar; çiçekler gibi uyanır ve meyveler gibi, başlangıç ve sonu bir araya getirerek, tekâmül halkasını tamamlar.
(bkz: muhabbet fedaileri)
millet ruhu
bir yiğit vardı gömdüler şu karşı bayıra...
arkadan kefenini, gömleğini soydular.
"aman kalkar!" deyip üstüne taşlar koydular,
bir yiğit vardı; gömdüler şu karşı bayıra.
yiğidim, hele anlatıver olup biteni!
sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım...
ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım,
yiğidim, hele anlatıver olup biteni.
ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun!
yıllar var ki hep hayalinle oynaşıyorum,
kalkıp geleceğin ümidiyle yaşıyorum...
ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun?!
sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali,
ümitle ışıldayan gönlüm, seni bekliyor;
kah göklerde uçup, kah yerlerde emekliyor.
sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali.
her tarafta harab eller, baykuşlara bayram,
köprüler bir bir yıkılmış ve yollar yolcusuz,
gelip uğrayanı kalmamış çesmeler, susuz..
her tarafta harab eller, baykuşlara bayram.
iradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok,
tarihi yağmaladı bir düzine tarihsiz;
değerler altüst oldu, mukaddesat sahibsiz,
iradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok.
tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel!
beyaz atının üzerinde bir sabah erken;
gözlerim kapalı ruhumda seni süzerken
tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel!
bir yiğit vardı gömdüler şu karşı bayıra...
arkadan kefenini, gömleğini soydular.
"aman kalkar!" deyip üstüne taşlar koydular,
bir yiğit vardı; gömdüler şu karşı bayıra.
yiğidim, hele anlatıver olup biteni!
sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım...
ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım,
yiğidim, hele anlatıver olup biteni.
ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun!
yıllar var ki hep hayalinle oynaşıyorum,
kalkıp geleceğin ümidiyle yaşıyorum...
ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun?!
sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali,
ümitle ışıldayan gönlüm, seni bekliyor;
kah göklerde uçup, kah yerlerde emekliyor.
sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali.
her tarafta harab eller, baykuşlara bayram,
köprüler bir bir yıkılmış ve yollar yolcusuz,
gelip uğrayanı kalmamış çesmeler, susuz..
her tarafta harab eller, baykuşlara bayram.
iradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok,
tarihi yağmaladı bir düzine tarihsiz;
değerler altüst oldu, mukaddesat sahibsiz,
iradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok.
tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel!
beyaz atının üzerinde bir sabah erken;
gözlerim kapalı ruhumda seni süzerken
tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel!
zümrütten tepeler
yeryüzünü temâşa mevsimi tam,
zümrüt tepelere yaslanmış bahar.
her yörede şenlik, her yanda bayram,
buhur buhur sihirli râyihalar...
canlılık taşıyor akan sulardan,
nağmeler yükseliyor, kuğulardan,
vuslat arzusuyla yüksek dağlardan,
çağıl çağıl denizlere ırmaklar...
haliçeler gibi her yan rengârenk,
âdeta bir hülyâ âlemi âhenk!
ve rüyâlardaki cennetlere denk,
ovalar, obalar, altın çayırlar.
göğe ser çekmiş ağaçlar salınır,
"hû hû" nağmeleri heryanı alır;
her gün başka güzellikle ağarır,
hür maviliğiyle mahmûr sabahlar.
hayat kesilmiş heryanıyla toprak,
çiçeklerde tebessüm yaprak yaprak;
neş’eyle dönüyor devreden bu çark,
gamze çakıyor sevdâlı ufuklar.
aşk u şevkin kaynaştığı bu yerde,
vuslata açılır rûh perde perde;
ayrı bir hazza erer her emelde,
vicdanında her ân hakk’ı duyanlar.
m.fethullah gülen
yeryüzünü temâşa mevsimi tam,
zümrüt tepelere yaslanmış bahar.
her yörede şenlik, her yanda bayram,
buhur buhur sihirli râyihalar...
canlılık taşıyor akan sulardan,
nağmeler yükseliyor, kuğulardan,
vuslat arzusuyla yüksek dağlardan,
çağıl çağıl denizlere ırmaklar...
haliçeler gibi her yan rengârenk,
âdeta bir hülyâ âlemi âhenk!
ve rüyâlardaki cennetlere denk,
ovalar, obalar, altın çayırlar.
göğe ser çekmiş ağaçlar salınır,
"hû hû" nağmeleri heryanı alır;
her gün başka güzellikle ağarır,
hür maviliğiyle mahmûr sabahlar.
hayat kesilmiş heryanıyla toprak,
çiçeklerde tebessüm yaprak yaprak;
neş’eyle dönüyor devreden bu çark,
gamze çakıyor sevdâlı ufuklar.
aşk u şevkin kaynaştığı bu yerde,
vuslata açılır rûh perde perde;
ayrı bir hazza erer her emelde,
vicdanında her ân hakk’ı duyanlar.
m.fethullah gülen
hocaefendinin kaleminden
güneş doğacak
ey mâyesi nurla yoğrulmuş millet!
hele dişini sık az daha sabret!
aman, sönmesin sînendeki himmet!
son durağın "devlet-i ebed müddet..."
hiç durma yürü ki, yollarda gözler!
durmuş şehid baban yolunu gözler
geril, koş! seni bekliyor pürüzler
gel artık sevinsin kederli yüzler...!
belli, da’vâ büyük yollar da uzun;
ne gam! yolcusu olmuşsun sonsuz’un.
kutlu rehber bu yolda kılavuzun...
lafı mı olur artık, karın-buzun...!
nasıl olsa bir gün güneş doğacak;
çevreye yeniden nurlar yağacak;
dağ-dere, ova-oba bucak bucak,
işık gelip karanlığı boğacak...
güneş doğacak
ey mâyesi nurla yoğrulmuş millet!
hele dişini sık az daha sabret!
aman, sönmesin sînendeki himmet!
son durağın "devlet-i ebed müddet..."
hiç durma yürü ki, yollarda gözler!
durmuş şehid baban yolunu gözler
geril, koş! seni bekliyor pürüzler
gel artık sevinsin kederli yüzler...!
belli, da’vâ büyük yollar da uzun;
ne gam! yolcusu olmuşsun sonsuz’un.
kutlu rehber bu yolda kılavuzun...
lafı mı olur artık, karın-buzun...!
nasıl olsa bir gün güneş doğacak;
çevreye yeniden nurlar yağacak;
dağ-dere, ova-oba bucak bucak,
işık gelip karanlığı boğacak...
kitaplarından bir diğeri
(bkz: fasıldan fasıla) (serisi)
(bkz: fasıldan fasıla) (serisi)
(bkz: kalbin zümrüt tepeleri)
sağdan soldan duyulan fikirlerle sürekli yargı ve hakaretlere maruz kalan ve buna rağmen hakkını yinede helal ediceğinden emin olduğum gönlü muhabbet dolu bir insan. hocaefendi.
(bkz: durak)
tekrar merhabalar.
direk eksi oyu veren kisidir.
saygıdan da bahsettikleri olur hani.
saygıdan da bahsettikleri olur hani.
ptt de çalışanların hangi şartlar altında çalıştığının bilinmemesi durumu.
(bkz: herkes kendine müslüman)
(bkz: herkes kendine müslüman)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?