passiflora

o geceyi akcayda bir grupla gecirmemiz, istanbulda olmamamiz tam anlamiyla sans eseriydi. bulundugumuz otelin duvarlari catlarken, herkes asagi kosarken catlayan merdivenlerden yukari cikmaya calisiyorduk. bebekli aileler vardi. zamana karsi savas basladi. sıkısan kapilar omuzlarla acildi bebeklerin uzerine kapanildi. otoparkin uzerindeki golgelikler devrildi. kimsenin kilina zarar gelmedi ancak istanbul ve izmitte evlerinin yerle bir oldugunu ogrenen kisilerin aglamalari, ailesine ulasamayanlarin feryadi hala tuyleri diken diken etmekte.

gun dogmaya baslarken hep birlikte izmit ve istanbula dogru yola cikildi. hasar goren sehirler gezildi.

sadece aglamalar, enkaz yiginlari ve makine sesleri...

ve akilda kalan; buzdolabinin altindan sarkan, kizillasmis bir esarp... buzdolabinin her rafi baska yerdeydi!

ozene bezene sinirle dusunceyle cartla curtla acilan basligin ayarla dolmasi durumudur. homurdanarak cikan siziltidir.

+ ben bara gidiyorum
- tamam canim
+ ama valla kimseyle yatmiycam!
- %&+^!!!!?

akilli biri kavga etmez dahasi kavgayi onler. alttan alir sen bilirsin der. damlalar tasinca dogrudan terkeder. gerci bunu daha cok kadinlar yapiyor. hangi cins daha iyi yapiyor tartisilir.

e ben yemege gidiyorum arkadaslarla
k ok sen bilirsin
e ben hedeye gidiyorum
k ok sen bilirsin
e ben sunu yapiyorum
k ok sen bilirsin
e ben sabah suraya gidicem
k ok sen bilirsin
e ben arkadaslarla bara gidiyorum
k ok sen bilirsin
e sabaha karsi donerim
k ok sen bilirsin!!!!!

(bkz: hz muhammed)
(bkz: muhammed)

beklemek beklemek beklemek, dolmak, son damlanın konmasi ve tasmak. akabinde kelimeleri bir bogurme sesiyle birlikte cikarmak.
lakin kelimeler cikmaz. itinayla kusulur.

daha fazla problem istemeyen bireyin içten honkurdugu tumce. icindekileri kustugu en derin cumle.

normal cumle kurmaktan yoksun bireyin, espiri yaptigini zannederek her cumleye kufurle karsilik verip basliklari mundar etmesi olayidir.
her kelimeyi beyinlerinin yettigince argoya cevirip a.q gibi ekleri nokta yerine kullanirlar.

(bkz: nokta yerine a k kullanan zihniyet)

lekesini yalnizca yapraklarinin temizledigi, muthis bir efsaneye sahip meyve... (adını bir efsaneden almıstır)

eshefle kinadigim basliktir. zira gizlimiz saklimiz kalmadi hangi gun nerdeyim cikiveriyor. belki ben baskasina suan calisiyorum dedim, belki yalan soyledim olmazki efendim boyle.

(bkz: independence beni gorunmez yap)

beyninin bir kismini camasirinin icinde gezdiren bireylerin soylemesi muhtemel soz.

latince kokenli, ozellikle fransizca veya italyanca bilenler icin ogrenmesi oldukca kolay lisan.
dunyada en cok konusulan ikinci dil. birinci olduguna dair iddialar bulunmaktadir.

ispanyolca "beni sevme" anlamini tasiyan marc anthony- jennifer lopez dueti. beni sevme dedikce, sen sevme desende bundan vazgecmeyecegim gibi replikleri tasiyan basarili calisma.

gokselin fazlaca anlamli ve muhtesem sarkisi.

gundu agardi, geceydi karardi
actim kapiyi, kendi kapandi!
benden gecti ask...

vericek cevabı kalmayanlarin dogrudan kisiye hakaret olarak baslık acmasının sonucu degeri anlasilan basliktir. cozum yolunu kendi kahve kulturunu sozluge kusmakta bulmak, dusunmekten kacmak, camur atmaliyim ile yola cikmak kendiliginden ceza olarak doner kisiye oyle ya da boyle.

kendini bilmezlikten gelen durum olmakla birlikte amaci anlasilmamistir. birilerine hakaret etmeyi bi bok sanan kisilerin kahve kulturunu ortaya koymasidir. hakaret edilen kisinin susmasi zaten durum tespitine fazlasiyla yardimci olur.

insan olmayanlarin algilayamayacagi durumdur. zira o insan olmakla kalmamis bir sabir tasidir.

(bkz: yeter ulan)

(bkz: arkayi dortleyelim kalkiyoruz)

acaba nasil yiyecek diye dusunduren basliktir.
terbiyesiz efendim bunlar. dondurmayi isitip sut haline getirip icilmelidir.

(bkz: sozlukce danaya girmek)