yaz olsun kış olsun - güzel havalar tercihtir ki martılarla karşılıklı simit yiyip çay içelim- farketmez özellikle en üst katına çıkıp da -hele üç katlı üstü açık vapurlardansa tadınmaz yenmez. insanın morali bozuk olsun hele o vapurda boğazı, etraftaki martıları seyretmenin bünyede yarattığı huzur çok başkadır. o yirmi dakika her şeyi unutup kişi dalar gider uzaklara.
vapurda dışarda oturmanin verdigi rahatlama hissi
özellikle güzel bir kafa eşliğinde yağan yağmurla birlikte dışarıda oturulup kandaki alkolün etkisi ile gaza gelip "ohahey şu can simidini alıp odama asayım" düşüncesi ile can simidini çalmaya çalışıp fakat simidin etrafındaki ipler kat kat atılmış boyanın etkisi ile çelik gibi olmasından mütevellit başarısız olup "başka zamana artık zira hayat ne tuhaf vapurlar filan" diyerek gerçekleşen hadisedir.
istanbuldan ankaraya tasındıktan sora özlemini en cok cektiğim sey...yoklugu mutsuzluk,sinir,gerilim yaratır
haydarpaşada trenden inip birde vapurda dısarda oturmaktır.ya da haydarpaşaya gözlerinde yaslarla giderken göz yaslarının boğazın sularıyla birleşmesine izin vermektir.
(bkz: sinüzite giden yol)
(bkz: açık havada ossurmak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?