uçurtmayı vurmasınlar

benim gibi her filme, her duygusal duruma ağlayan birisi için, ilk defa ağlamaya başladığı film olarak tarihe geçmiştir.

-niye uçmuyor inci ?
-uçar bir gün..

hala aklıma geldikçe ağlarım bu soruya, bu cevaba.. ’uçar değil mi inci?’ diye sorasım gelir, ’uçar değil mi, uçar değil mi uçar...’

sayısını bılmedıgım kadar cok ızledıgım her ızledıgımde de duygulandıgım tekrar tekrar ızlemekten bıkılmayacak cok guzel turk filmi.

küçük barış...
kaç yüreği dağladın ve kaç yüreğe ateş düşürdün çocuk...

ve senin gözlerinin içine baka baka nasıl da vuruldu birer birer o uçurtmalar...

en acısı da ne biliyor musun barış çocuk..?
beyinleri alzheimer, yürekleri de taş olmuş nesillere anlatmaya çalışıyoruz seni...
seni, umutlarını ve gözlerindeki çocuk gülüşü...

müziğiyle insanı vuran,konusuyla imamevi gerçeğini ortaya koyan,ozan bilen’in yaşına rağmen güzel bir oyunculuk sergilediği harika film.

küçük barış’ın gözlerinden bir hapishanede yaşanılan yaşamlar... ve ardından bir uçurtma özgürce uçmakta barış’a arkadaş bir umut olmakta o dört duvar arasında.. küçük barış arada hapishanenin bahçesine çıksa da gözleri hep o uçurtmada..

bilgi universitesi sinema televizyon bolumunde ders veren feride cicekoglu tarafindan senaryosu kaleme alinmis, ic burkan, yurek daglayan film.

an itibariyle trt de bitmiş film. yine ağladım.

an itibariyle trt1’de yayınlanan filmdir.

özgürlüğe hasret kadınların ve küçücük gözleri ile hapishane içinde sıkışmış hayatlara tanıklık yapan barış’ın hikayesinin anlatıldığı tunç başaran ’ın bir çok ödülü toplamış muhteşem filmi...

güncel bir versiyonu olsa,

(bkz: uçurtmanı da al git).
(bkz: uçurtmayı beğenmeyen çekip gitsin).
(bkz: önceliğimiz uçurtma).
(bkz: bizim evde uçurtma derdi yok).
(bkz: uçurtmayı vurmayın uçurtmayı).

bir döneme damgasını vuran türk sineması nın medar ı iftiharı.

şimdi ki çocukların shrek,arabalar,garfield zart zurt tadında filmler izlemesini gözlemlediğim dakikada o anam babam olacak insanlara günahım neydi ki en çocuk dönemlerimde bünyemi bu filme boğdunuz vhs kasedini alıp alıp diye sormak istediğim filmdir.halen o eşsiz müziğini duydukça bi garip olurum ayrıca.boku püsürü bi yana bırakırsak eşsizdir mükemmeldir bu film ama.

(bkz: ozan bilen)

filmin hapishanede geçmesiyle zaten hüzün kokan ve o ortamda büyümek zorunda kalan küçük bir çocuğun iç burkan hikayesi.
unutulmayan türk filmleri arasındaki yerini almış, umuda yapılan yolculuğu en güzel anlatan film.

hapisteki kadınların çıkacak çıkacak af çıkacak diyerekten şarkı söyleyip oynamaları çok tatlıdır.

izlediğim en duygusal türk filmi.barışın inciye olan gülümsemesi bile ağlattı beni.ne kadar tatlı bi çocuktur o ya. rolüne o kadar iyi oturmuş ki. beni en çok ağlatan film..

ben 4-5 yaşılarındayken vhs olarak kiralayıp ailemin bu çocuk 100 kere izlesinki sosyopat olsun dedikleri,akıllara ziyan muhteşem başyapıt.hele bi müziği vardır ki off.

sık sık trt int’de yayinlanan film...

kötü adam, birine "kitapları yak." der. ardından bir başkasına, ilki çıktıktan sonra, "yaktığını kontrol et." der. sonra üçüncü bir şahsa, ikinciden sonra, "kontrol ettiğini kontrol et." der.
dördüncü bir şahsa, üçüncü şahıs da odayı terk ettikten sonra, "kontrol ettiğini kontrol ettiğini kontrol et." emrini verir.

böyle bir sahne vardı hatırladığım kadarıyla, abartıyor ya da yanılıyor olabilirim. hepsi gittikten sonra, eminim ki kendisi de bir olan biteni kontrol etmiştir.