ya yaratılışla ilgili tüm sorular için (bkz: evrim teorisi)
türklerin yaratılış destanı
islamiyet öncesi türk toplumunun yarattığı ve günümüze ulaşabilmiş önemli bir destandır.
türklerin yaratılış destanı
daha hiçbir şey yokken tanrı kayra han’la uçsuz bucaksız su vardı.kayra han’dan başka gören sudan başka görünen yoktu.ay ,yıldızlar,gök ve toprak yaratılmamıştı.bütün tanrıların en büyüğü,varlıkların başlangıcı insanoğullarının da ilk atası ,tanrı kayra han’ın bu sade sudan alemde canı sıkılıyordu.o yalnızlık içinde düşünürken suda bir dalga belirdi.(akine) ak ana (denilen bir kadın bir hayali görünerek)tanrı’ya "yarat!" dedi,yine suya gömüldü.
bunun üzerine kayra han ,kendine benzer bir varlık yaratarak kişi adını koydu.kayra han’la kişi sonsuz suyun semasında iki siyah kaz gibi ,rahatça uçmaya koyuldular.fakata kişi bundan memnun olmadı.hayatından değişiklik aradı.ilk olarak kendisini yaratandan daha yüksekte uçmaya kalktı.onun bu duygusunu sezen tanrı,kişi’den uçma gücünü aldı.kişi suya yuvarlandı.boğulmak üzereyken yaptığına pişman olarak tanrıdan imdat diledi.
tanrı "yüksel!" emrini verdi.kişi suyun derinliğinden çıktı ve tanrı’nın yine suyun içinden yükselttiğini bir yıldızla oturarak bakmaktan ve boğulmaktan kurtuldu.
kişi, artık uçamaz diye,tanrı kayra han dünyayı yaratmayı düşündü.kişi’ye suyun dibine dalıp bir avuç toprak çıkarmayı emretti.fakat o bu toprağı çıkarırken de kötülükler düşündü:toprağın bir kısmının ağzına saklayarak ileride kendisi için gizli bir dünyayı yaratmayı tasarladı.avucundaki toprağı su yüzüne serpince tanrı kayra han ,toprağa "büyü!" emrini verdi.bu toprak dünya oldu.fakat "büyü!" emrini alınca kişi’nin ağzındaki toprak da büyümeğe başladı.o kadar büyüdü ki tanrı "tükür!" buyurmasaydı kişi boğulacaktı.
kayra han’ın tasarladığı dünya önce dümdüz topraktı.fakat kişi’nin ağzından dökülen ıslak toprak dünya ya fırlayarak yeryüzünü bataklıklar ve tepeciklerle örttü.buna çok kızan tanrı , kişi’yi kendi ışık aleminden kovdu ve ona şeytan : erlig adını verdi.
sonra yerden dokuz dallı bir ağaç bitirerek her dalın altında ayrı bir insan yarattı.bunlar dünyadaki dokuz ayrı insan cinsinin ataları oldular.
toprağın yeni insanları güzel ve iyiydiler.erlig onları kıskandı.kayra han’dan onları kendisine vermesini istedi.tanrı buna razı olmadı.fakat şeytan,onları kötülüğe sürükleyerek,kendine çekmeyi biliyordu.kayra han ,şeytan kapılan insanların bu akılsızlığına kızarak onları kendi hallerine bıraktı.erlig’i yeniden lanetleyerek toprak altındaki karanlılar dünyasının üçüncü katına sürdü.kendisi içinde göğün onyedinci katında bir nur alemi yaratarak oraya çekildi.insanları büsbütün başı boş bırakmamak için de onlara doğru yolu gösterecek bir melek gönderdi.
erlig tanrı kayra han’ın semasını görünce o da kendisi için bir gök yaratmak istedi ve (birçok yalvarışlarla)tanrıdan bu izni aldı.
erlig’in tebaası ,yani kandırdığı fena ruhlar gökle yer arasındaki yeni dünyada kayra han’ın dünyasındaki insanlardan daha iyi ;(daha serbest) yaşıyorlardı.bu durum kayra han’ın canını sıktı.erlig’in dünyasını yıkmak için oraya kahraman mandişere’yi gönderdi.o kuvvetli mızrağıyla vurarak , korkunç gök gürültüleri arasında bu dünyayı parça parça etti.
parçalanan bu dünya aynı gürültülerle,erlig ve insanlar için yaratılan ilk dünyanın üzerine yıkıldı.iri dünya parçaları yer yüzünün biçimini bütün bütün bozdular.eski dünyaya ,şimdi yüksek dağlar , derin boğazlar balta girmez ormanlarla dolmuştu.
kayra han ,erlig’i dünyanın en alt katına sürdü.o arada ne güneş,ne ay,nede yıldız ışığı vardı.tanrı,erlig’e dünyanın sonuna kadar orada oturmayı emretti.
tanrı kayra han,şimdi,onyedinci kat gök’den kainatı idare etmektedir.diğer gök katlarından yedinci katta gün ana ,altıncı katta ay ata oturmaktadır.
türklerin yaratılış destanı
daha hiçbir şey yokken tanrı kayra han’la uçsuz bucaksız su vardı.kayra han’dan başka gören sudan başka görünen yoktu.ay ,yıldızlar,gök ve toprak yaratılmamıştı.bütün tanrıların en büyüğü,varlıkların başlangıcı insanoğullarının da ilk atası ,tanrı kayra han’ın bu sade sudan alemde canı sıkılıyordu.o yalnızlık içinde düşünürken suda bir dalga belirdi.(akine) ak ana (denilen bir kadın bir hayali görünerek)tanrı’ya "yarat!" dedi,yine suya gömüldü.
bunun üzerine kayra han ,kendine benzer bir varlık yaratarak kişi adını koydu.kayra han’la kişi sonsuz suyun semasında iki siyah kaz gibi ,rahatça uçmaya koyuldular.fakata kişi bundan memnun olmadı.hayatından değişiklik aradı.ilk olarak kendisini yaratandan daha yüksekte uçmaya kalktı.onun bu duygusunu sezen tanrı,kişi’den uçma gücünü aldı.kişi suya yuvarlandı.boğulmak üzereyken yaptığına pişman olarak tanrıdan imdat diledi.
tanrı "yüksel!" emrini verdi.kişi suyun derinliğinden çıktı ve tanrı’nın yine suyun içinden yükselttiğini bir yıldızla oturarak bakmaktan ve boğulmaktan kurtuldu.
kişi, artık uçamaz diye,tanrı kayra han dünyayı yaratmayı düşündü.kişi’ye suyun dibine dalıp bir avuç toprak çıkarmayı emretti.fakat o bu toprağı çıkarırken de kötülükler düşündü:toprağın bir kısmının ağzına saklayarak ileride kendisi için gizli bir dünyayı yaratmayı tasarladı.avucundaki toprağı su yüzüne serpince tanrı kayra han ,toprağa "büyü!" emrini verdi.bu toprak dünya oldu.fakat "büyü!" emrini alınca kişi’nin ağzındaki toprak da büyümeğe başladı.o kadar büyüdü ki tanrı "tükür!" buyurmasaydı kişi boğulacaktı.
kayra han’ın tasarladığı dünya önce dümdüz topraktı.fakat kişi’nin ağzından dökülen ıslak toprak dünya ya fırlayarak yeryüzünü bataklıklar ve tepeciklerle örttü.buna çok kızan tanrı , kişi’yi kendi ışık aleminden kovdu ve ona şeytan : erlig adını verdi.
sonra yerden dokuz dallı bir ağaç bitirerek her dalın altında ayrı bir insan yarattı.bunlar dünyadaki dokuz ayrı insan cinsinin ataları oldular.
toprağın yeni insanları güzel ve iyiydiler.erlig onları kıskandı.kayra han’dan onları kendisine vermesini istedi.tanrı buna razı olmadı.fakat şeytan,onları kötülüğe sürükleyerek,kendine çekmeyi biliyordu.kayra han ,şeytan kapılan insanların bu akılsızlığına kızarak onları kendi hallerine bıraktı.erlig’i yeniden lanetleyerek toprak altındaki karanlılar dünyasının üçüncü katına sürdü.kendisi içinde göğün onyedinci katında bir nur alemi yaratarak oraya çekildi.insanları büsbütün başı boş bırakmamak için de onlara doğru yolu gösterecek bir melek gönderdi.
erlig tanrı kayra han’ın semasını görünce o da kendisi için bir gök yaratmak istedi ve (birçok yalvarışlarla)tanrıdan bu izni aldı.
erlig’in tebaası ,yani kandırdığı fena ruhlar gökle yer arasındaki yeni dünyada kayra han’ın dünyasındaki insanlardan daha iyi ;(daha serbest) yaşıyorlardı.bu durum kayra han’ın canını sıktı.erlig’in dünyasını yıkmak için oraya kahraman mandişere’yi gönderdi.o kuvvetli mızrağıyla vurarak , korkunç gök gürültüleri arasında bu dünyayı parça parça etti.
parçalanan bu dünya aynı gürültülerle,erlig ve insanlar için yaratılan ilk dünyanın üzerine yıkıldı.iri dünya parçaları yer yüzünün biçimini bütün bütün bozdular.eski dünyaya ,şimdi yüksek dağlar , derin boğazlar balta girmez ormanlarla dolmuştu.
kayra han ,erlig’i dünyanın en alt katına sürdü.o arada ne güneş,ne ay,nede yıldız ışığı vardı.tanrı,erlig’e dünyanın sonuna kadar orada oturmayı emretti.
tanrı kayra han,şimdi,onyedinci kat gök’den kainatı idare etmektedir.diğer gök katlarından yedinci katta gün ana ,altıncı katta ay ata oturmaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?