türklere has diyaloglar

0 /
king of swords
dostum bana bi tane yüzüklerin efendisinin çocuk versiyonundan verir misin ?
(yanımdaki adam korsan vcd’ciden harry potter’i isterken )

"ssk gözlügü yazılır. tansiyona şekere bakılır. kurban kesilir...
(gebze’de bir eczanenin camından...)

aksaray’da bir lastikçinin vitrininden : (vindovslu aletle rot balansı yapıyoruz...)

"kartuş ve kolonya doldurulur." (eskisehirde bir dükkanın camından...)

"burada adam olana, edebiyle konuşana hizmet verilir..." (eminönünde bir bakkalın camından...)

izmir’deki enterasan bir kuaförün devasa afişindeki gaz verici cümle :
"bir fön neyi değiştirmez ki !..."

bir kırtasiyenin camından : "patlayan top geldi !..."

kocaeli hereke’de y.y.b.f. karsisinda kendi halinde bir bakkalın camından:
"penguen yemi bulunur !"

kadiköy çarsıda yanımdan geçen bir adam yanındaki diger adama :
"abi ! robinson’daki de eşeklik aslında, niye cuma ile samimi oluyor ki ?!..."

kadıköyde bir duvar :"reşat, lütfen buraya park yapma !..."

kaş’ta doğan görünümlü bir şahin’in arka camından : "the anatolian child does not eat these feet !..."

"geçmiş olsun, buraya kadar frensiz geldik !..."
(işe gelmek için bindiğim dolmuşun söförü, son durağa geldigimizde sırıtarak...)

yaşlı teyze : evladım sağda mübarek bir yerde...
m. söförü : az ilerde camii var, seni orada bırakayım teyze...

adana’da belediye otobüsünde ön ve arka kapıda görevli 2 muavin arasinda geçen diyalogdan :
muavin1 : durakta inecek var mi ?
( yolculardan ses çıkmaz )
muavin2 : olumsuz !...

eskişehir’de bir belediye otobüsü :
biletçi : arrrrka tamammm, kapat arkayı !
( bir teyze arka kapiya sıkışır )
biletçi : kari sıkıştı, aççç kapa !...

(bkz: otobüs şöförü) : paso lütfen !...
( ben pasoyu almak için cüzdanıma davrandığımda... )
aynı şöför : varsa gösterme !...

izmir’de bir kırtasiyenin camında: "yazmayan kalem geldi..."
king of swords
- mükemmel bir yerde inebilir miyim? (yolcunun kafası karşık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediğine)
şöför kadını indirirken:
-buyrun size layık değil ama!


yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili sürçer;
-musait bi yerde iner misiniz?
şöför :
-niye sen mi kullancan?


rumeli-hisarüstü otobüsüyle taksim’e doğru gidiyoruz. adamın biri besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla,
-kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim??
bizim soför olaya hakim:
- tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi!


ankara’da, çok sıcak bir günde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle
-"şöfeer bey klimayı açar mısınız cok sıcak olduu" demisti.
pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı açıpaçıp kapatmaya başladı.


istanbul’dayiz ... dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkicak, elemanın bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 ... eleman hala bir umut sordu:
-"kaptan, yer var mi?".
şöför de arkasını dönüp cevap verdi:
-"bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım"




king of swords
bu yaracak bir diyalog:


pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi. birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. çocuklardan biri şoföre parayı uzattı;
-abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?

su hayat bitsede gitsek
universitede....
teknıkresim dersinden kalan ogrenci butun odevlerın olculerine kadar aynı oldugunu gorunce...
ogrenci-hocam ben derse gelmesem...sadece odevleri vereyim...
hoca-neden...
ogrenci-gecen sene ki ile aynı....
hoca-belleyesin diye...
ogrenci-tekrar yanı....maas sabitmi hocam sizin..
hoca-(gozlerinden ates cıkar)....
(albay ogludur,ogrenci sınıfı gecmiştir)....
su hayat bitsede gitsek
yer unıversite...
......(tanısalı bir gun olmustur)...
erkek-maket yapıyorum işte..
kız-aaa...bende severim maket yapmayı...bana araba maketi yaparmısın....
erkek-bi sebeb gerekiyo...
kız-.....
su hayat bitsede gitsek
universite....
yagmur yagmakta hafif kantıne gider iken arkadas oturmus cimenlerin uzerinde kıtap okumaktadır..
kantın yolcusu-aaa...ayrac yok kitapta..
su gecirmez kitap okuyan-eheheh..unutmusum alır iken..
kantın yolcusu-yagmuru kullanabilirsin..
su gecirmez kitap okuyan-......
su hayat bitsede gitsek
gercektir....
kultur dersi verilen en ust katta gecer iken duyulmustur...sınıftadirlar kapı aralık perdelerin orda guresiyolar...
kız-yavas...acıyo...
erkek-kasma...rahat ol...
kız-ay..off..ayy..cıkart arkadan sok...bosalmassan agrı yapar simdi..bide senle ugrasamam...
erkek-...
duyan-...bitermı mına kodumun okulu...siki amı kullanmaya ruhsat lazım...
mim efendi
yer izmir dokuz eylül yabancı diller yüksekokulu kantini

öğrenci kantine girer ve önlü arkalı 25 kuruşluk fotokopiciye yaklaşır:
-5 tane boş kağıt alabilir miyim.
+boş kağıt satmıyoruz.
-nerden edinebilirim?
+hemen yanda kırtasiye var.
-teşekkürler

öğrenci kırtasiyeye gelir.
-5 tane boş kağıt alabilir miyim
-buyur.
+ne kadar?
-tanesi 50 kuruş.
+ama önlü arkalı fotokopi 25 kuruş!!

öğrenci tekrar fotokopiciye gelir.
-abi bir boş kağıdı önlü arkalı 5 kere çeker misin



steroid
astsubay yakalama yapmanın verdiği hevesle köylünün elindeki av tüfeğine atmaca gibi yapışır:
a- ver bakıyim şunu! niye taşıyon bunu?! ruhsatı var mı bunun?!
k- kurt iniyo köye bu mevsimde gomutanım, aha ruhsatı.. (çıkarır gösterir)
bizimki yaptığının ayıbını anlar, ahali de ufaktan toplanmıştır ama çok fena kesmektedirler bizi.. arayı acil ısıtmalı..

a- eee.. eheh.. nası, memnun musun bundan amca? iyi atıyomu?
k- atar gomutanım, baba yadigarı ama fişek pahalı işte..
a- dur bakayım şu kayayı vuracam mı.. (tak tak saydırır bi boku vuramaz fişeği de heba eder)
k- başka bi sıkıntın var mı gomutanım?..
a- ... gülmeyin lann itler!!
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol