türkan saylan

0 /
montaigne
bu ülkeye 100 türkan gelse yine de yetmez bu cehalete. zira önyargılardan örümcek ağlarından at gözlüklerinden kurtulmalı önce. aslında bizim sorunumuz kötü şeyler yapma tutkusuna faslasıyla sahip olmamız değil, iyi şeyler yapma tutkusuna yeteri kadar sahip olamamamızdır.
sierra
filmine gittim zaman hemen gecti diyebilirim. oyuncular vs. her şey mukemmel olmuş. eğitimsiz cocuklara yardım için tüm gelir bağışlanacakmış.. herkes gitmeli diye dusunuyorum. fazla fazla bilet alanları da gordum, emekler boşa gitmeyecek kesinlikle.
tasarimharikasi
necmettin erbakanın vefatıyla gene gündemde. "ne alaka" dediğinizi duyar gibiyim lakin erbakan cemaatinin türkan saylanın vefatından sonra neler söylediğini bir hatırlarsak erbakanın vefatından sonra merhuma saygı kavramının nasıl ayağa düşürüldüğünü ve işlerine geldiği gibi kullandıklarını daha rahat göreceksiniz.

rahmet olsun gani gani...
kale
özellikle kırsal kesimde 17sinde 3 çocuk sahibi olan kızların elinden tutarak kardelenler yapmış, feodalitenin çocuk makinası olmak yerine eğitimli insanlar olmasını sağlamış ama yine de değeri bilinememiş bir güzel insan.
coco
’şimdi biz asılız dolayısıyla bizim istemediğimiz birşeyin bizim ülkemizde olması mümkün değildir.’ diyerek akıllarda soru işaretleri bırakmıştır.
(bkz: toprağı bol olsun)
http://www.facebook.com/video/video.php?v=102222293171763&ref=nf
coco
cenaze töreninde namaz kılınmasının değil bale yapılmasını beklediğim şahsiyet.ama olmamıştır.
rumuz pilis tiray egen
kendisini tanıma şerefine komşuluk sıfatıyla nail olmuştum, allah rahmet eylesin çok iyi kadındı.

şimdi gelelim iddialara; diyorlar ki, başı kapalıya burs vermiyormuş, pkk üyelerine burs veriyormuş...ulan kadın doğudan gelip açım diyene burs verdi, nerden bilsin pkk lı olduğunu. tümüyle yalan bi iddia geçelim sebepsiz üzerine konuşmak. öbür iddia ise başı kapalıya burs vermemek. şimdi bakın arkadaşlar burs ihtiyacı olan birini alalım derneklere götürelim, cemaatlere bağlı dernekler başınız açık diye vermez, cumhuriyetçi dernekler başınız kapalı diye vermez. bu açık ve net bir gerçek. kimse yalanlayamaz bunu. bugün mecliste bile böyle bir ayrımcılık varken böyle kurumlarda nasıl olmasın.
independence
kulaktan dolma bilgilerle insan karalamak turkiye’de her daim revancta.

oncelikle tam emin olmamakla birlikte turkan saylan hocanin 1998 senesinde istabul universitesinde oldugunu cok zannetmiyorum, zira o yillarda ben de o universitede okuyordum ancak ismini hic duymami$tim oralarda. belki fakulte farklidir, bilemem. gerci ara$tirmalarim o senelerde saylan hocanin bir hastanede gonullu ba$hekimlik yaptigini gosteriyor ama neyse, cok emin olmaksizin iddiada bulunmayacagim.

emin oldugum $ey saylan hocanin kayit i$leri gibi i$lerle ugra$madigidir. universitelerde kayitlari gorevli memurlar yapar, saylan hoca gibi akademik kariyeri en tepelerde olan insanlar degil.

haydi diyelim ki saylan hoca kayitlara da bakiyordu ve universiteye kayit olmak isteyen kiz ogrencilere "ba$inizi acmaniz gerekiyor" diyordu, ne var bunda? universitelere giri$ cumhuriyet doneminden sonra her daim turbanla yasaklanmi$ir. bir ki$i kurallari uyguluyor diye din du$mani oluyorsa vay arkada$, ne ala memleket.

son olarak bir de ba$ka iddia var, "ba$ini acman yetmez, koluma girip gulucukler dagitacaksin bahcede $eklinde", bu iddiayi yorumlamiyorum bile. kre$ terk olan her insanin du$uncesini dinlersen daha nelerle kar$ila$ir insan tabi.

edit: entryi yazan ki$i ucuruldugu icin bu entry de anlamsiz kaldi tabi.
elma sekeriiii
kendini, bilime insanlıga adamı$ insan. dogunun insancıllıgıyla batının biliminin ve feministligiyle muhte$em bir harman yaratabilmi$ ki$iydi.
aydındı, beyni de icraatları da.

cennetlik....
pirate of garibban
ölümü kendini dindar sanan kimselerce kıça kına yakma törenleriyle karşılanan çok büyük türk hekimi,aktivisti.hayatını tam anlamıyla başka insanlara adamış büyük kadın.
ancak bunları görmek istemeyen cehalet bayraktarları ölüsü üstünde konusarak inandıkları varlıgın gözünde degerlendiklerini sanmaktalar ve cehaletin,kendini bilmezliğin,hatta terbiyesizliğin dibine vurmaktalar çeşitli alanlarda yazdıkları yorumlarla. onların inandıkları varlıga ben inanmıyorum, onların gideceklerini umdukları cennete ben gitmiyeceğim; benim inandıgım varlık iyilik ister insanlardan,herşeyin temelinde sevgi yatar.ve kendini iyiliğe,ufacık çocukların gözlerindeki parıltıya adamış bir insana değer verir.

onu anlayıp değer vermek öyle kolaydı ki.anlamamakta direnenlerce yaşayamadığı huzuru gittiği yerde yaşar umarım.

ayrıca sevinmeyin sevgili kıçı kınalılar, o göçtü evet ama "görevini tamamladı"ğının bilincinde gitti. elbette gidecek herkes, mühim olan görevini tamamladıgını bilmek. o biliyordu. arkasında anlatmak istediklerini anlayan ve geliştirebilecek yeterli sayıda değerli beyin bıraktıgının farkındaydı.özellikle kardelenleri, onu çok iyi anlamıştı.
independence
prof. dr. türkan saylan (d. 13 aralık 1935, istanbul - ö. 18 mayıs 2009), türk, tıp doktoru, yazar, çydd genel başkanı.

hayatı
13 aralık 1935 günü istanbul’da dünyaya geldi. cumhuriyet döneminin ilk mütahhitlerinden fasih galip bey ile evlendikten sonra leyla adını alan isviçreli lili mina raiman çiftinin beş çocuğunun en büyüğüdür.

1944 – 1946 yıllarında kandilli ilkokulu ve 1946 – 1953 yıllarında kandilli kız lisesi’nde okumuştur. 1963’de istanbul tıp fakültesini bitirmiştir. 1964 - 1968 yılları arasında ssk nişantaşı hastanesi’nden deri ve zührevi hastalıklar uzmanlığını almıştır.

1968 yılında iü istanbul tıp fakültesi dermatoloji anabilim dalı’nda başasistanlığa başlamıştır. 1971’de ingiliz kültür heyeti’nin bursuyla ingiltere’de ileri eğitim görmüş, 1974 de fransa’da 1976’da yine ingiltere’de kısa süreli çalışmalar yapmış, 1972’de doçent, 1977’de profesör olmuştur. 1982 – 1987 yılları arasında, istanbul tıp fakültesi dermatoloji anabilim dalı başkanlığı’nı, 1981 – 2001 yılları arasında istanbul tıp fakültesi lepra araştırma ve uygulama merkezi müdürlüğü’nü yürütmüştür. 1990’da oluşturulan “iü kadın sorunları araştırma ve uygulama merkezi”nin kuruluşunda görev almış ve 1996’ya kadar müdür yardımcılığı ile kadın sağlığı derslerinin koordinatölüğünü yapmıştır. dermatoloji kliniğinin öğretim üyesi olarak 2002 yılı sonuna kadar çalışmış ve 13 aralık 2002 tarihinde emekli olmuştur.

1976 yılında lepra (cüzzam) çalışmalarına başlamış, cüzzamla savaş derneği ve vakfı’nı kurmuştur. 1986’da kendisine hindistan’da “uluslararası gandhi ödülü” verilmiştir. 2006 yılına kadar dünya sağlık örgütü’nün lepra konusunda danışmanlığını yapmıştır. uluslararası lepra birliği’nin (ilu) kurucu üyesi ve başkan yardımcısıdır. avrupa dermato veneroloji akademisi’nin ve uluslararası lepra derneği’nin üyesidir. dermatopatoloji laboratuvarının, behçet hastalığı ve cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar polikliniklerinin kurulmasında yer almıştır. 1981-2002 yılları arasında 21 yıl, gönüllü olarak sağlık bakanlığı istanbul lepra hastanesi başhekimliği’ni yapmıştır.

1957’de evlenmiş, iki oğlan çocuk annesi olmuştur. biri grafiker diğeri hekim iki oğlundan iki torunu vardır. son 17 yıldır kanser hastası olan ve tedavisi süren saylan, 18 mayıs 2009 tarihi saat 04.30 sıralarında vefat etmiştir. vefat ettiğinde gönüllü kuruluş olarak çydd’nin genel başkanlığını, türkçağ ve kankev vakfı başkanlığı ile cüzzamla savaş derneği ve vakfı başkanlığı’nı, sürdürmekteydi.


etkinlikleri
1989’da, bir grup atatürkçü aydın tarafından devrim yasalarını ve laik düzeni koruyup geliştirmek amacıyla oluşturulan çağdaş yaşamı destekleme derneği’nin (çydd) kurucularındandır ve uzun bir süre genel başkanlığını yürütmüştür. bunun yanı sıra, 14 nisan 2007 ankara-tandoğan ve 29 nisan 2007 istanbul-çağlayan cumhuriyet mitinglerinin organizasyonunda ve icrasında bulunmuştur. çağdaş yaşamı destekleme derneği’nin dışında farklı sivil toplum kuruluşlarında da çeşitli görevlerde bulunmuş, örneğin 1990’da oluşan “öğretim üyeleri derneği”ni kurmuş ve ilk dönem ii. başkanlığını yapmıştır. ayrıca 1995’de mezun olduğu lise için oluşturulan kandilli kız lisesi kültür ve eğitim vakfı (kankev)nın ve yine 1995’de kurulan türkiye çağdaş yaşamı destekleme vakfı (türkçağ)’nın kurucusu ve başkanıydı.


diğer görevleri ve başarıları
9. cumhurbaşkanı süleyman demirel tarafından 31 mart 2000 tarihinde sosyal hizmetler danışma kurulu üyeliğine seçilmiştir.
cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer tarafından 2 şubat 2001’de yök üyeliğiyle görevlendirilmiş ve bu görev şubat 2007’de bitmiştir.
2003 – 2004 arasında başbakanlık insan hakları danışma kurulu üyeliği ve istanbul il insan hakları kurulu üyeliklerinde bulunmuştur.

ergenekon soruşturması
2009 yılı nisan ayında ergenekon soruşturması kapsamında evi aranmış, çeşitli basın organları ve yazarlar saylan’ın bu dönemde kanser tedavisinin devam ediyor olmasından dolayı soruşturma kapsamında evinin aranmasını kınamıştırlar.


ödülleri
1996’da istanbul üniversitesi kendisine “atatürk ilke ve devrimleri” ödülünü vermiştir.
ingiltere dermatologlarının derneği olan dowling kulübü (1978) ve "kuzey amerika klinik dermatoloji derneği" (1996) tarafından onur üyesi seçilmiştir. bugüne kadar çok sayıda ödüle layık görülmüştür.
“atatürk ilke ve devrimleri ödülü” istanbul üniversitesi (1996),
“ülkemizde yılın kadını ödülü” (1990),
“melvin jones ödülü” (1991),
“atatürkçü düşünceye hizmet ödülü” incirli lions (1996),
“kuvayi milliye ödülü” haliç rotary (1997),
“fahrettin kerim gökay ödülü” türk lions vakfı (1997),
“türkiye ziraatçiler birliği dayanışma ödülü” (1998),
“75. yıl ödülü” türk kadınlar birliği şişli şb. (1998),
“uğur mumcu – muammer aksoy ödülü” add istanbul şubesi (1999),
“rıfat ilgaz kültür merkezi onur” ödülü” (2000),
italya “foyer des artistes kurumu ödülü” (2001),
cüzzamlı hastalara verdiği uzun süreli hizmet ve getirdiği bakış açısı nedeniyle “hasta ve hasta yakını hakları derneği 2001 yılı ödülü”,
“atatürk ödülü” amerika / atatürk topluluğu (2001),
“sanat kurumu onur ödülü” (2002),
“atatürk / çağdaşlık ödülü” dünya atatürkçü kuruluşları (10 kasım 2003),
“üstün hizmet ödülü” yıldız teknik üniversitesi (2004),
eğitime yaptığı katkılar nedeniyle “eğitim ödülü” ted koleji,
“kendinden once hizmet” ilkesine örnek davranışı nedeniyle “100. yıl mesleki başarı ödülü” rotary kulübü,
“insan hakları ödülü” izmir karşıyaka belediyesi (2004),
“türkiye’nin en iyi eğitimcisi” ödülü - tempo dergisi (2004),
kültür üniversitesi’nin istanbul genelindeki üniversitelerin öğrenci ve öğretim üyeleri arasında yaptığı anket sonucunda “yılın en yürekli kadını ödülü” (2004) ,
“puduhepa ödülü” - adana kütür sanat derneği (2005),
“meslek hizmetleri ödülü” ankara emek rotary kulübü (ekim 2005),
“toplumsal barış ödülü” barış radyo,
“insan hakları, demokrasi, barış ve dayanışma ödülü” -
sodev sosyal demokrasi vakfı (2005),
“iyi kalpli ol ödülü” türk kalp vakfı (2006),
“yılın başarılı iş kadınları ödülü” dünya gazetesi (2006),
“çek eğitim ödülü”, çağdaş eğitim kooperatifi (2006).

yayınları
2005 yılı başı olarak, toplam 440 yayını bulunmaktadır. bunların 50’si yabancı dergilerde yayınlanmış tıbbi çalışmaları, 204’ü tıbbi, sosyal ve siyasal içerikli gazete makaleleri, 186’sı ise türkçe tıbbi dergilerde ve kongre kitaplarında yayınlanmış araştırma, derleme ve olgu bildirimleridir.
2’si kitap, 3’ü seminer kitabı olmak üzere 5 yayını editör grubunda yer almıştır. 1. basamak sağlık hizmetlerinde deri ve zührevi hastalıklar el kitabı adlı ve 5 baskı yapan ders kitabı, makalelerini içeren ve üç baskı yapan cumhuriyetin bireyi olmak, çocukluk yaşamını anlatan ve 4 baskı yapan “at kiz”, son yazılarının toplandığı ve 2003’de yayınlanan cumhuriyetin bireyi olmak ii, 2004’te mehmet zaman saçlıoğlu’nca kaleme alınıp t. iş bankası’nca bastırılan, yaşamının öyküsünü içeren ve altı baskı yapan güneş umuttan şimdi doğar, 2006’da yayınlanan cumhuriyet radyo’da konuklarıyla yaptığı söyleşilerden oluşan “geçmişten geleceğe radyo cumhuriyet’te çağdaş insan söyleşileri” olmak üzere altı kitabı yayınlanmıştır. 2005’de cumhuriyetin bireyi olmak i ve ii, son dönem yazıları da eklenerek genişletilmiş ve birleştirilmiş baskı şeklinde yayınlanmıştır. zehra ipşiroğlu’nun türkan saylan’la yaptığı, uzun zaman dilimini içine alan bir söyleşiyi kapsayan kitap yapıcılığın gücü 2006’da yayınlanmıştır.

http://tinyurl.com/rbv3s4
independence
cenazesi kendisine en yaki$acak olan gunlerden bir tanesinde, bugun, yani ulusal bir bayramimizda, cumhuriyete ait olan bir bayramimizda, 19 mayis ataturk u anma genclik ve spor bayrami’nda kaldirilacak. cumhuriyeti bu kadar icine sindirebilmi$ ve bu kadar savunan birisinin hayatini kaybettigi gun de cok anlamli cenazesinin kalkacagi gun de. yaradan yarattigi boyle bir kulunu yanina alirken bile ozenmi$ sanki, tarihi ozel olarak secmi$.
elma sekeriiii
kadını kahırdan öldürdüler sonunda.

kadıncagız ergenekon operasyonları yüüznden evinde bi rahat yüzü göremedi. kanserli haliyle, karnındaki $i$e bile acımadan ordan oraya süründürdüler.

kadının konu$maya hali yokken cıkıp televizyonlarda açıklama yapmak zorunda bırakıldı.

çengi çagırıp eglensinler $imdi.

0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol