tiyatro

oyun ve oyuncunun seyirci uzerinde etki yartamasi amaciyla dekor,kostum,seslendirme ve isiklandirma gibi gereclerden yararlanan,gundelik yasamda olmus ve olabilecek veya tamamiyle dus urunu olaylarin ozel mekanlarda bir yahut birden fazla kisiler tarafindan seyirci onunde canlandirilmasi isi.

ne yazik az ilgi alaka goren sanat dali.

sinemanin arkasinda kalan bir degerdir,

ayrica cokta sikicidir.. *

akilli tiyatrocular dizide filmde oynar, sonra tv ye cikip tiyatro tiyatro diye bagirir durur, bir yerlere gelememis olanlarida " aman biz sahne tozu yuttuk birakamiyoruz, sanat icin sanat yapiyoruz "derler.. bir yerlere gelmistirler gerci, tabi tozlu sahnede nereye kadar gelinirse, o sahneyi silip genclere biraksinlar, genclerde tiyatroyu nereye oturtmak isterlerse oturturlar..

lakin asla cok populer olmayacak bir sanattir, populer olmak ister mi ? o da ayri bir mevzu, cagin gerisinde bir sey..

(bkz: ilk yerli tiyatro eseri)

(bkz: sanat)

insani, insana, insanla anlatan sanat.

insani, insana, insanla ve insanca anlatan sanat.

yunanca.tiyatro yapıtlarının oynandıgı yer.tiyatro mimarlığı özellikle oyun türü ile seyirci-sahne ilişkilerinden etkilenerek eski yunandan günümüze dek önemli degişmeler göstermiştir.yunanistanın altın cagında her önemli sehrin bir tiyatrosu vardı.bu tiyatro, eski dionysos senliklerinin yuvarlak, cevresi seyirciyle kusatılan dans yerinden gelmiştir.eski yunan tiyatrosu bir acık hava tiyatosudur ve kesin olarak 3 bölümden meydana gelir.
a-bir tepeye yaslanan basamaklı yarım daire biçimindeki seyirci yeri
b-orkestra:önceleri daire sonraları yarım daire biçiminde olan ve danslarla trajik sahnelerin yer aldıgı bölüm.
c-sahne

eski roma tiyatrosunda seyircilerin oturdugu cavea artık skene ile bir bütün olusturmaktadır.dı duvarlar süslüdür.seyircinin dagılması için kemerli gecitler vardır.

ortaçagda işe kalıcı tiyatrolar yapılmamıstır.geleneksel dedigimiz tiyatroların yapımı rönesansla baslar.bu yapılarda genellikle seyirci ile oyuncuyu birbirinden ayıran çevceveli(kapalı) sahne düzeni kullanılmıstır.modern cada buna tepki olarak seyirci ile oyuncunun bütünleştigi orta sahne acık sahne gibi düzenlere ilgi artmıstır, hatta degişken sahne ve seyirci düzenleri arastırılmıstır.

(bkz: dadaci tiyatro)
(bkz: dramaturg)
(bkz: getto tiyatrosu)
(bkz: gerilla tiyatrosu)
(bkz: futurist tiyatro)
(bkz: imge tiyatrosu)
(bkz: monodram)
(bkz: mimodram)
(bkz: piscator tiyatrosu)
(bkz: sacma tiyatrosu)
(bkz: proleter devrimci tiyatro)
(bkz: siyahi tiyatro)
(bkz: ronesans tiyatrosu)
(bkz: romantik tiyatro)
(bkz: surgun tiyatrosu)
(bkz: tarihsel komedya)
(bkz: uc birlik kurami)
(bkz: soti)
(bkz: stanislavski sistemi)
(bkz: retorik)
(bkz: parcali komedya)
(bkz: dorduncu duvar)
(bkz: acikli komedya)

(bkz: türk tiyatrosunun acımasızlığı)

hakkında "çağın gerisinde" ibarelerinin kullanıldığını görünce çıldırmama vesile olan "geçmiş,günümüz ve gelecekte her daim var olan-olacak ve benimde bir parçası olduğum ekmeğimi kazandığım sanat dalı"

hakkında herkesin bilip bilmeden mavra sıktığı sanattır. tiyatrocular dizilerde keyifleri için rol almamaktadır. tiyatroya daha büyük ödenek ayırabilmek için o sikko dizilerde boy göstermektedirler. "çağın gerisinde" ibaresi ise ancak holywood’daki o patlama efektlerinin, çıplak kadınların, seks sahnelerinin müdavimi olanlar tarafından kullanılabilir. ha eğer bu çağın gerisinde ibaresi öalum sanatların ortaya çıkma tarihi ile ölçülecekse sinema haricinde hiç bir sikle uğraşmasın bu millet.

’çağın gerisini anlatsın sana da gör bakalım neymiş içinde bulunduğun çağ’ dedirten sanat dalı.. insan için bişeyler yapmak, insana insanı, hayatı anlatmak, hayata ayna tutmak amacıyla yapılan bir sanat dalıdır ayrıca...

bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla yazılmış edebi türdür ve insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır.

hayatına girince bırakamadığın en güzel alışkanlıklardan birisidir.

gosteri dunyasinin $ahi, krali, olmazsa olmazi.aci olan gercek ise tum tiyatro salonlarinin birer birer kapaniyor olmasi.kiymeti biraz daha anla$ilabilse, aslinda ne cevherler cikacak bu sanat dali ile alakali yurdumdan.

(bkz: tiyatro salonu)

zordur. her perde acılı$ınca yüzlerce defa yapılmı$ olan provalar üzerine aynı performans yüksekliginde oyun sergilenmeye çalı$ılır.

efor ister ve de baglılık.

kim oyuncu kim degil ortaya çıkar...

haluk bilginer’in deyişiyle:’’sinema ön sevişme,tiyatro sevişmedir’’.budur işte tiyatro,haydi sevişin!

opera amaçlısı ilk kez yapılacak.