gergin bilgiç.
the hutt
kendisi yeni bir yazarimiz, ho$geldi her $eyden once. jabbanin arkada$i, hatta cok daha yuksek ihtimalle tek yumurta ikizi, zira ancak bu kadar benzeyebilir. ayni ki$i olma ihtimali uzerine kimi ara$tirmalar dahi yaptim ama sonuca ula$amadim.
oncelikle $unu bilmesi icap eder. girdigi yeni bir kominitede once o kominitenin gerekliliklerini bilmesi ve bunlari uygulamasi esastir. dun gel bugun ba$tan sona ele$tir anlaminda hareket ettigi zaman insan ister istemez "bi yava$, bi soluklan hele yegenim" $eklinde du$unuyor. hayir ne gordun ne bildin de iki gunde, klavyeni hemen ele$tiriye odakladin. once bir payla$, bir $eyler yaz, bir ortamin tozunu yut, sonra ele$tir ele$tirebildigin kadar, ba$imizin uzerinde yeri var.
cok dogru bir tespit yapmi$.
sozluk yazarlarinindir ve sozluk yonetimi yazarlarin daha huzurlu ve daha eglenceli bir ortamda bulunabilmesi adina ellerinden geleni yapmalidir, yapiyor da. i$te kendisine eger bir $ekilde mudahale edilmi$se bu huzuru korumak adinadir. sesi gur cikanlari severiz biz, ele$tirenleri de severiz ama "bak ben geldim $imdi 1. 2. 3. hadi ele$tiriye ba$liyorum hoppa bismillah" du$uncesi ile hareket edenleri de ayirt edebilmek vasfina sahibiz hic $uphesiz.
ele$tirmeden once ele$tirilebilecek yerleri tespit etmek lazim. bilgi sozluk 7 senelik bir internet sitesi, dun gelip(mecaz anlamda degil, gercekten dun gelip) bugun her $eyine vakif olup ele$tirmeye ba$lamak cok iyi niyetli bir yakla$im degil.
oncelikle $unu bilmesi icap eder. girdigi yeni bir kominitede once o kominitenin gerekliliklerini bilmesi ve bunlari uygulamasi esastir. dun gel bugun ba$tan sona ele$tir anlaminda hareket ettigi zaman insan ister istemez "bi yava$, bi soluklan hele yegenim" $eklinde du$unuyor. hayir ne gordun ne bildin de iki gunde, klavyeni hemen ele$tiriye odakladin. once bir payla$, bir $eyler yaz, bir ortamin tozunu yut, sonra ele$tir ele$tirebildigin kadar, ba$imizin uzerinde yeri var.
cok dogru bir tespit yapmi$.
sozluk yazarlarinindir ve sozluk yonetimi yazarlarin daha huzurlu ve daha eglenceli bir ortamda bulunabilmesi adina ellerinden geleni yapmalidir, yapiyor da. i$te kendisine eger bir $ekilde mudahale edilmi$se bu huzuru korumak adinadir. sesi gur cikanlari severiz biz, ele$tirenleri de severiz ama "bak ben geldim $imdi 1. 2. 3. hadi ele$tiriye ba$liyorum hoppa bismillah" du$uncesi ile hareket edenleri de ayirt edebilmek vasfina sahibiz hic $uphesiz.
ele$tirmeden once ele$tirilebilecek yerleri tespit etmek lazim. bilgi sozluk 7 senelik bir internet sitesi, dun gelip(mecaz anlamda degil, gercekten dun gelip) bugun her $eyine vakif olup ele$tirmeye ba$lamak cok iyi niyetli bir yakla$im degil.
tum yazdiklari ile birlikte sozluk hesabi da kapatildi.
günün erken saatlerinde, bu şahıs hafif siklet erkeklerde entry zıçış denemesi yaparken orta yollu gönderme yapmam üzerine epikuros başlığı altında derdini anlatmaya çalışan bir entry girdi. konunun dert etmesini gerektirecek bir şey olmadığı minavlinde bir entry girmemin ardından sözlükten çıktım. döndüğümde manzara müthişti.
anlaşılan şu ki; ne kadar çok konuşup ne kadar çok ona buna sataşıp laf yetiştirirsem sonunda o kadar haklı olurum zannediyor. yazdıkları hiç bir şey karşında gerçek bir şahıs olduğunu hissettiren şeyler değil, sırtlanların aslanlar etrafında dolaşıp uyuz uyuz viyaklamasını andıran şeyler. azıcık dişini gösterdin mi "vay efenim sen şu yetkini kullandın, sen şu yöntemi kullandın, haksız rekabet var" diye ağlamaları yok mu... insanın diyeceği bir şey varsa da saklayası geliyor.
mahalleye misafir gelip mahallenin abisine kaşınan, misafirim diye bana bir şey yapmazlar diye düşünen, küçük olmasından kelli "bana el kaldırmazlar heraldde" diye düşünüp rahatça ona buna sallayıp duran, hele bir de saçmasalak tacizlerinin kaale alındığını gördüğünde hepten coşan piç çocuklar olur ya mahallede. hani eninde sonunda mahallenin abisi de ilk başta "eğlensin çocuk işte denk olmayım" diye kendisine bahşettiği özgürlüğün maksadını aştığını anlayıp siktiri basmaktan alıkoyamaz ya kendini. işte bu anıların şu sözlükteki nesnesidir the hut. gereksiz entrylerin müsebbibidir.
anlaşılan şu ki; ne kadar çok konuşup ne kadar çok ona buna sataşıp laf yetiştirirsem sonunda o kadar haklı olurum zannediyor. yazdıkları hiç bir şey karşında gerçek bir şahıs olduğunu hissettiren şeyler değil, sırtlanların aslanlar etrafında dolaşıp uyuz uyuz viyaklamasını andıran şeyler. azıcık dişini gösterdin mi "vay efenim sen şu yetkini kullandın, sen şu yöntemi kullandın, haksız rekabet var" diye ağlamaları yok mu... insanın diyeceği bir şey varsa da saklayası geliyor.
mahalleye misafir gelip mahallenin abisine kaşınan, misafirim diye bana bir şey yapmazlar diye düşünen, küçük olmasından kelli "bana el kaldırmazlar heraldde" diye düşünüp rahatça ona buna sallayıp duran, hele bir de saçmasalak tacizlerinin kaale alındığını gördüğünde hepten coşan piç çocuklar olur ya mahallede. hani eninde sonunda mahallenin abisi de ilk başta "eğlensin çocuk işte denk olmayım" diye kendisine bahşettiği özgürlüğün maksadını aştığını anlayıp siktiri basmaktan alıkoyamaz ya kendini. işte bu anıların şu sözlükteki nesnesidir the hut. gereksiz entrylerin müsebbibidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?