pink floyd - the final cut albümünden.
the gunners dream (waters)
floating down through the clouds
memories come rushing up to meet me now.
in the space between the heavens
and in the corner of some foreign field
i had a dream.
i had a dream.
good-bye max.
good-bye ma.
after the service when youre walking slowly to the car
and the silver in her hair shines in the cold november air
you hear the tolling bell
and touch the silk in your lapel
and as the tear drops rise to meet the comfort of the band
you take her frail hand
and hold on to the dream.
a place to stay
"oi! a real one ..."
enough to eat
somewhere old heroes shuffle safely down the street
where you can speak out loud
about your doubts and fears
and whats more no-one ever disappears
you never hear their standard issue kicking in your door.
you can relax on both sides of the tracks
and maniacs dont blow holes in bandsmen by remote control
and everyone has recourse to the law
and no-one kills the children anymore.
and no one kills the children anymore.
night after night
going round and round my brain
his dream is driving me insane.
in the corner of some foreign field
the gunner sleeps tonight.
whats done is done.
we cannot just write off his final scene.
take heed of his dream.
take heed.
the gunner s dream
yüzerek aşağıya doğru bulutların arasından
anılar hızla geliyor benimle buluşmaya şimdi
fakat göklerin arasındaki boşlukta
ve bir köşesinde yabancı bir toprağın
bir düş gördüm
bir düş gördüm
hoşçakal max
hoşçakal anne
törenden sonra yürürken yavaşça arabaya doğru
ve onun saçındaki gümüş parlarken soğuk kasım havasında
duyuyorsun cenze çanının sesini
ve dokunuyorsun yakandaki ipeğe
ve gözyaşları kabarırken buluşmak için bandonun tesellisiyle
sen onun narin elini avuçlarının arasına alıyor
ve sımsıkı tutuyorsun o düşle
kalacak bir yer
yeteri kadar yiyecek
bir yer ki eski kahramanların
ayaklarını sürüyerek füvenlik içinde cadde boyunca yürüyebildikleri
yüksek sesle konuşabildiğin
kuşkuların ve korkuların hakkında
ve başka? hiç kimsenin ortadan kaybolmadığı
onların tek tip yayınlarının kapını tekmelemediği hiç işitmediğin
hattın iki yanında da dinlenebildiğin
ve manyakların bandoculara uzaktan kumandaları ileateş açmadığı
ve herkesin yasalara başvurduğu
ve hiç kimsenin artık çocukları öldürmediği
ve hiç kimsenin artık çocukları öldürmediği
her gece yeniden
dolanıp duruyor beynimin içinde
onun düşü deli ediyor beni
bir köşesinde yabancı bir toprağın
topçu uyuyor bu gece
olan oldu
çıkarıp atamayız onun son sahnesini
kulak verin düşüne
kulak verin
anılar hızla geliyor benimle buluşmaya şimdi
fakat göklerin arasındaki boşlukta
ve bir köşesinde yabancı bir toprağın
bir düş gördüm
bir düş gördüm
hoşçakal max
hoşçakal anne
törenden sonra yürürken yavaşça arabaya doğru
ve onun saçındaki gümüş parlarken soğuk kasım havasında
duyuyorsun cenze çanının sesini
ve dokunuyorsun yakandaki ipeğe
ve gözyaşları kabarırken buluşmak için bandonun tesellisiyle
sen onun narin elini avuçlarının arasına alıyor
ve sımsıkı tutuyorsun o düşle
kalacak bir yer
yeteri kadar yiyecek
bir yer ki eski kahramanların
ayaklarını sürüyerek füvenlik içinde cadde boyunca yürüyebildikleri
yüksek sesle konuşabildiğin
kuşkuların ve korkuların hakkında
ve başka? hiç kimsenin ortadan kaybolmadığı
onların tek tip yayınlarının kapını tekmelemediği hiç işitmediğin
hattın iki yanında da dinlenebildiğin
ve manyakların bandoculara uzaktan kumandaları ileateş açmadığı
ve herkesin yasalara başvurduğu
ve hiç kimsenin artık çocukları öldürmediği
ve hiç kimsenin artık çocukları öldürmediği
her gece yeniden
dolanıp duruyor beynimin içinde
onun düşü deli ediyor beni
bir köşesinde yabancı bir toprağın
topçu uyuyor bu gece
olan oldu
çıkarıp atamayız onun son sahnesini
kulak verin düşüne
kulak verin
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?