(bkz: tereyağlı taşak dolması)
tereyağlı taşak kizartma
’’kutsal taşak’’ olarakta biliniyordu zamanında. faiki fevkinde şecerelerinin muhafazalarının daimiyatı için yeni evlendirilmiş çiftlere zifaf öncesi tenasül hiyerarşilerine de kuvvet sağlıyor diye yedirilirdi. faideli işlenebilirliğinden mihenkti. bu yüzden hadımlara da pek önem verilirdi el üstünde tutulurdu.
ayrıyeten efendim şimdilerde havyansal ürünlerin de gelişmesiyle şekillenerek daha da farklı damaklarla kültürlere hitap etti. barbekü teknolojisiyle fevkelade bir kokuya nail oldu ve şanına da beynelmilel şan katıldı.
ayrıyeten efendim şimdilerde havyansal ürünlerin de gelişmesiyle şekillenerek daha da farklı damaklarla kültürlere hitap etti. barbekü teknolojisiyle fevkelade bir kokuya nail oldu ve şanına da beynelmilel şan katıldı.
okuyunca taşaklarıma derin bir ağrı saplanmasına neden olan başlık.
enfes bir lezzet fırtınası.
yapılışı:
hayvanın taşakları kasaptan alınır. (kasaba, taşak istiyorum demeyin, fena oluyo o!). kadife gibi tüyler olan derisi ihtimamla soyulur (çok keskin bıçakla, aman ha). zaten kaynamış olan suya yavaşça bırakılır onlar. taşaklardan bahsediyorum, iki taneler ya hani. sertçe bırakırsanız üstünüze sıçrar su, saçınız başınız filan... geçen birini gördüm kadıköyde, gaydi sanırım; kollarıyla bana bi işaretler yapıyordu. "r" harflerini seçebiliyor musunuz: ne kadar özen gösteriyorum türkçeye!? erken gelen bahar havası kötü etki bırakıyor insan üzerinde be. iyice piştiğini anlamak için, çatalı batırın taşağa (taşak tektir, çiftine taşaklar denir). batıyorsa, tamam, alın sudan ve zaten kızarmış olan tereyağlı tencere ya da tavaya (taşaklar büyükse, direkt kazana) bırakın usulca onları. onlar kendi kendilerine pişerler orada. ellerken tahrik olmayın, nimet onlar, ayıp! hafifçe pembeleşince, daha önceden hıyar dilimleriyle süslediğiniz tabağa, güzel bir görüntü vermek için hafif tuz serpin ve ...
afiyet olsun.
yapılışı:
hayvanın taşakları kasaptan alınır. (kasaba, taşak istiyorum demeyin, fena oluyo o!). kadife gibi tüyler olan derisi ihtimamla soyulur (çok keskin bıçakla, aman ha). zaten kaynamış olan suya yavaşça bırakılır onlar. taşaklardan bahsediyorum, iki taneler ya hani. sertçe bırakırsanız üstünüze sıçrar su, saçınız başınız filan... geçen birini gördüm kadıköyde, gaydi sanırım; kollarıyla bana bi işaretler yapıyordu. "r" harflerini seçebiliyor musunuz: ne kadar özen gösteriyorum türkçeye!? erken gelen bahar havası kötü etki bırakıyor insan üzerinde be. iyice piştiğini anlamak için, çatalı batırın taşağa (taşak tektir, çiftine taşaklar denir). batıyorsa, tamam, alın sudan ve zaten kızarmış olan tereyağlı tencere ya da tavaya (taşaklar büyükse, direkt kazana) bırakın usulca onları. onlar kendi kendilerine pişerler orada. ellerken tahrik olmayın, nimet onlar, ayıp! hafifçe pembeleşince, daha önceden hıyar dilimleriyle süslediğiniz tabağa, güzel bir görüntü vermek için hafif tuz serpin ve ...
afiyet olsun.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?