tecavüz

yeni çıkan kanuna göre tecavüzcü ile mağdur evlenince dava düşüyor diye bir şey yok, cahil cahil konuşmayalım.
mevcut kanun şöyle;
15 yaşından küçüklere yönelik cinsel eylem cinsel istismar olarak görülüyor ve kamu davasıdır yani şikayet aranmaz
15 ila 18 arasında olanlara yönelik eylem takibi şikayete bağlıdır.
18 yaşından sonrası ise gerçekten tecavüz varsa kamu davasıdır.

yeni taslak şöyle;
15 yaşından küçüklere yönelik cinsel eylem eğer iki tarafında yaşları aynı ise cinsel istismar olarak görülmeyecek, takibi şikayete bağlanacak, aksi durum yine cinsel istismar olacak ve kamu davası olarak görülecek.
örnekler;
erkek 14, kadında 14 yaşında diyelim, erkek kadının evine gitti kadın üstünü çıkardı ve erkeği tahrik etti, cinsel birleşme yaşadılar, haydi çık işin içinden çıkabilirsen ikisi de 15 den küçük, bur da mağdur kim sanık kim, mevcut kanunda buna yönelik herhangi bir tanımlama yok.
yeni kanun yaşları aynı olduğu için takibi şikayete bağlayacak, tabi erkek veya kadın bakımından yine sanık-mağdur tanımlaması, tam olarak bir ayrım yapamayacaktır, olaya göre şekillenecektir.

cinsel saldırı eylemlerinde eğer taraflar evlenir ve 5 yıl süreyle sorunsuz bir evlilik yaşarlarsa dava düşecek, evlenme yine tarafların rızası dahilinde olmak şartıyla.

daha eskiden şöyleydi;
18 yaşında küçüklere yönelik her türlü cinsel eylem suçtu, örneğin erkek 17 yaşında kadın 18 yaşında bunlar ailelerinin rızası ve dini inançlarının gereği şekilde evlendi düğün yaptı çocuk sahibi oldu diyelim kadın doğum yapmaya hastaneye gitti doğum yaptı, hastane görevlileri polise haber verdi hoop dava açılır, kadın sanık erkek mağdur olarak yargılanıyor (veya yaşlarının yerini değiştirin tam tersi durum), kadın hapse erkek ise süt emmesi gereken bir dönemdeki bebekle dışarıda, bu nasıl bir kanun nasıl bir adalet sistemi.

kanunları yaparken adaletli ve kişinin yararına düşünmeli;
15 yaşından sonra cinsel birleşmeyi serbest bırakan kanun koyucu ailelerin rızası dahilinde tarafların evlenmesine izin vermeli, 18 yaşından sonra aile rızası aranmamalı.

bu davalarda erkek veya kadın olarak sanık veya mağdur yönünden ayrımı yoktur, sanık veya mağdur kadın da olabilir erkek de.

yeni cikan kanuna gore tecavuz eden adam tecavuz ettigi kadin ile evlenirse dava düşecek. aklima gelmiyor degil, hoslandigim ama bana asla bakmayacak zengin taş hatun bulup tecavuz etsem, sonra da sike sike evlenmek zorunda kalsa..hehehhe.. töbe töbe ya, tecavuz dedigin sey nasil gerceklesiyor onu da asla anlayamadim. o mucadelede o gerginlikte nasil kaldırabiliyorlar anlamiyorum. biz çıt çiksa zor kaldiran centilmenleriz ki tecavuz gibi bir olayi anlamakta gucluk cekiyorum

(bkz: 14 yaşındaki kıza tecavüz partisi)

(bkz: psikolojik tecavüz)

(bkz: türkiye de artan tecavüz vakaları)

primatlar tarafından altyapısal algılanıp,sonuçlarına sosyal devlet gereğini yapar diye bakılan, homosapienslerin hergün beyanatlarlabeyinlerine yapılan eylem.

(bkz: tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar)

hülya avşar tarifi:


"adam, kadın ya da kızı uygun bir yerde sıkıştırır, gözü dönmüştür. tok arzusu psikolojik ve cinsel içindeki bütün irini eline geçirdiği manen güçlü, fiziken güçsüz kurbanı. adam önce içten içe, git gide hızlanan nefesiyle dişiyi göze kestirir, gözü dönmüştür. o artık insan değil bir hayvandır. o anda onu kimse yolundan alıkoyamaz. yaklaşır dişiye, ne kadar hayvan da olsa bir anlık dişinin ürktüğünü gözlerinden anlar. bu ona daha da zevk verir, onun için zevk alma süreci başlamıştır bile.

erkek zevkin peşinde

dişinin gözlerinin dolu olması, içten içe titremesi, korkudan hızlı hızlı nefes almaktan başka hiçbir şey yapamıyor olması, sadece üstüne üstüne gelen hayvanı yetmeyen gücüyle itmeye çalışması ve dişi ittikçe erkeği daha da tahrik ettiğinin bile farkında olmaması derken, erkek için muazzam bir zevk, kadın için işkence baslamıştır. erkeğin amacı sevişmek değildir, tamamen deli gibi seks yapmaktır artık. bu da demektir ki kadmı hırpalayacak, hırpalayacak ki zevk alabilsin. başlayacak canını acıtmaya kadının. canı acıdıkça zevk çığlıktarı yerine acı çığlıktarı çıkacak gırtlağından. ama erkek, acının ona verdiği zevkle uçacak, uçtukça el,ndeki canlının, artık insanlıktan çıktığının farkında bile değildir. hatta eline doladığı saçlara bir atın dizginlerini çeker gibi asılmak onu artık kendinden geçirir. ve dişinin git gide artan nefesi, çığlıkları. erkeğin kendinden geçmesine sebep olur. dişi perişan, erkek yine aynı zevkin peşindedir."

içerisinde komik, eğlenceli, espri konusu olacak hiç bir şey bulunmadığı gibi onmaz yaralar açan hastalıklı eylem.

konu ile ilgili pınar öğünç’ ün radikal gazetesinde yayınlanan yazısına http://tinyurl.com/3o85bl3 adresinden göz atabilirsiniz.

(bkz: sinemada tecavüz)

ülkemizde son yedi ay içinde 478 kadınımız tecavüze uğramıştır.

dekolte giyenlere kar$i neredeyse me$rula$tirilacak bu fiil.

(bkz: dekolte giyene tecavüz ederler)

amerikanın sırasıyla; afganistan, ırak ve son olarak da mısırla başlayan ortadoğu projesini gerçekleştirme yöntemi. bu tür ülkelerde demokrasi faşizmin öncülüdür.

ülkemiz üzerinde "ileri demokrasi" safsatasıyla hergün onlarca öğrenci emekli yetim gariban demeden yedi göbek sülalemize kadar bu eylemi gerçekleştirmektedirler.

(bkz: kadının erkeğe tecavüzü)

( iki bacak aramı sımsıkı tutarım,
ve geceler boyu ağlarım. )

küçük bir kızdım. ellerim kilden kirlenmiş, meni denilen şeye değince çamur oluvermişti. o zamanlar bilmezdim onun bir erkekten aktığını. sandım ki gözyaşımdı beni kirleten, ellerimi çamur eden.
sandım ki ben kirliyim, dünya temiz, en güzelinden.

( bir oyun bahçesinin içindeyim,
güzel çiçeklerden derlemeyim. )

en neşelisi bendim, en hokkabazı, en fettanı. arkadaşlarımla o gün yine oyun bahçemizin içinde oynarken, ebe olan ben sobelemek için gittim kuytulara. aradım, bulamadım;
arandım, bulunamadım!
bir ahıl içinde kıpırdamadım, kıpırdanamadım.
kulağımın arka tarafından bir ses, ılıkça ancak soluyan hayvanca… aklım karışık, oyun sıram şaşık, hayat karanlık… ne yani, şimdi ben mi sobe olacağım, ebelikten çıkarılıp?

( vücudum mu kalan çıplak,
umutlarım mı yoksa soluyan mı dizginlenemez kaçak? )

elleri sertti, vücudum bir o kadar yumuşak. elbiselerim tertemizdi, ellerime inat. o ses buyurgan, ben ise itaatkâr. o ses emin ve istekli, bense ürkek ve şaşkın. bir iki yumuşak okşama, ardından başladı içim saymaya:

bir, iki, üçççç…

ben mi kısa saydım yoksa zaman mı ağır geçti? ben mi yavaş saydım, yoksa zaman mı akıp geçiverdi?
acı vardı bacak aramda, biraz da ıslaklık. neydi bu, bilemedim o zamanlar.

adam gitmişti, bıraktığı kokusu kalmıştı: kâh masumiyet, kâh ırzına geçilen ve masumiyetten geri kalan isyan, çocuk saflığı ve hala yanıp tutuşulan oyun aşkı.

şimdi ben ebeydim ya; bu bana yapılanla ben mi sobelendim?
şimdi ben ebeydim ya; bu bana yapılanı anlatsam oyun bozan olur muydum?
şimdi ben ebeydim ya; kaça kadar sayacaktım?
şimdi ben ebeydim ya; kaçan neydi? kovalayan kimdi?

şimdi ben çocuktum ya, yedi yaşında mı oldum kadın?

(bkz: rape)

(bkz: tecavüz hapı)

(bkz: cinsel siddet)

kiz: aa sen alican beni evde kalmam
erkek: anca sarhos olmamiz lazim
kiz: hih!şuan alindigim icin konusmicam sanirim senle.
erkek: niye alindin ki
kiz: tecavüz etmiceksinya ondan
erkek: ederim yaa sen iste yeterki
kiz: neyse tamam git.yarin varmi çalisma?
erkek: bilmiyorum ama orda tecavüz edemem
kiz: hönk?!?ya benim karnim ac anam yok evde bi yemek yapanim bile yok
erkek: ev bos bize gel burda et mi demek istiyosun
kiz: babam var ki
erkek: ona etmem söyleyim
kiz: oha tankut ben gidiyorum

(bkz: cinsel tecavuz)
(bkz: cinsel tecavuzden sonraki dusunceler)