stajyer

staja başlarken sahip olunan bilgiler ve staj bitiminde sahip olunan bilgilerin birbirine eşit olmamasıdır.

(bkz: ne şekilde kıç kısmı uyuşturulmadan oturulur)
(bkz: akıllı telefonun şarjını, mesai sonunda bitirecek zaman ustalığına erişmek)

besin zincirindeki en küçük herkesin yediği balık.

bir çok iş yerinde iş verilmeyen oraya buraya gönderilen oda olmadı ayakta bekletilen öğrenci milletidir..

okulun son senelerinde az maaşla çaycı gibi çalıştırılan üniversite öğrencileri yada mezunlarıdır.

bir çok i$ yerinde sünepe gözüyle bakılan gençler.

(bkz: staj)

stajyer ogrenci alip hem yetistirmek hem de tasarruf etmek icin basvuru acarsiniz gorusmeye gelen arkadaslar sadece cay yapilip fotokopi cekilecegini dusunur, is yasaminin daha acimasiz yuzuyle karsilasmamislardir gorusme biter harcadigin zamana yanarsin. zihinler degismedikce stajlarda degismeyecektir.

(bkz: monica lewinsky)

(bkz: stajyer avukat)

adından da anlasılabilecegi gibi staj-yer yani stajını yiyen insanlara verilen addır. genellikle bu kisiler cay icer telefonda geyikler,pekte birsey ogrenmeden cıkar giderler....

iyi bi yerde yaptığı zaman kazanacaklarının haddi hesabı olamayn öğrenci.

fotokopi çekip,çay demlemeye yarayan 3 gün çalışıp 2 gün okuyan öğrencilere denir.

para almadan çalışan kişilerdir genelde öğrencidirler. bilmeden konuşan bazı kimseler bunun komunizmin etkisi olduğunu söylerler oysa yanılırlar. olsa olsa komunizmin kapitalist sisteme uyarlanmış sekli olabilir.

son sinif tip ogrencisi olan intern’un bir sene onceki ezik hali.

edindigi teorik bilgiyi gercek is sahasinda pratige donusturen ogrenci.

okullardan gonderilen, aslinda normal bir muhasebeciymis gibi calisip is ogrenmesi gerekirken sadece bakkala filan yollanan getir gotur elemanlari. bir nevi okullu ofisboy.