sovyetler birliğinin askerî tarihi bolşeviklerin iktidara geldiği 1917 ekim devrimini izleyen günlerde başlar. yeni hükümet rus iç savaşında değişik rakipleriyle başa çıkabilmek amacıyla kızıl orduyu kurdu. 1939da mançukuo ile moğolistan arasındaki sınır anlaşmazlığında moğolistanı destekleyerek khalkha nehri hâdisesinde mançukuoyu sahiplenen japonya ile çarpıştı. molotov-ribbentrop paktıyla nazi almanyası ile anlaşarak polonyanın doğu illerine saldırdı ve kuvvetlerini konuşlandırdı. baltık devletlerini, romanyadan besarabya ve kuzey bukovinayı ilhak etti. 1939-1940ta finlandiyayı işgal etti. ii. dünya savaşında nazi almanyasını yenilgiye uğratan ana askerî kuvvet kızıl orduydu. savaştan sonra almanyanın doğu yarısı ile orta ve doğu avrupadaki birçok ülkeyi işgal etti, bunlar daha sonra doğu bloğunun uydu devletleri olmuşlardır.
sovyetler birliği, amerika birleşik devletlerine rakip tek süper güç haline gelmişti. iki ülke arasında süregelen soğuk savaş, askerî kuvvetlerin artırılmasına, nükleer silah ve uzay yarışına neden olmuştur. 1980lerin başında sovyet silahlı kuvvetleri diğer tüm ülkelerden daha fazla birliğe ve nükleer silaha sahipti. 1991 yılında ekonomik ve politik faktörler nedeniyle sovyetler birliği çöktü.
sovyet silahlı kuvvetleri beş ana kuvvetten oluşuyordu. resmî önem sıralamasına göre ana kuvvetler şunlardı: stratejik füze kuvvetleri, kara kuvvetleri, hava kuvvetleri, hava savunma kuvvetleri, ve deniz kuvvetleri. diğer iki sovyet askerî birimi ise içişleri bakanlığına bağlı milis kuvvetler (mvd birlikleri) ve kgbye bağlı sovyet sınır muhafaza birlikleriydi. bu kurumlar ülkeden bağımsızdı.
sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği
(bkz: 12 eylul 1980) darbesinde türkiyeden kendilerine sızan devrimcileri helikopterlerle aynen geri yollayan ülke.
1917 ekiminde çarlık rusyasını yıkarak büyük önder lenin önderliğinde kurulan ülkedir.soğuk savaşın bir diğer tarafı olmuştur ve emperyalistlerle silahlanma yarışına girmesi en büyük hatası olmuştur.ayrıca kamusalcılığı değil devlet kapitalizmini yerleştirdiği için özgürlükçü sosyalistlerce sıkça eleştirilmiştir.bunun yanında stalin ile ebraber hızla milliyetçi ve daha da sıkı merkeziyetçi politikalara yönelip yıkılmayı hazırlamıştır.reel sosyalizm ya da ortodox marxizm ibarelerinin kullanıldığı ülkedir de.1991de tamamen dağılmıştır.
(bkz: devlet kapitalizmi)
sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği, 1991 yılına kadar sovyetler birliği (sscb) olarak bilinen, şu anki devamı rusya federasyonu olan bir avrasya ülkesidir. başkenti moskovadır. yüzölçümü 22.402.200 km²ydi, ki bu da dünyadaki en geniş yüzölçümüne sahip ülke olmasını sağlıyordu.
dağıldığında nüfusu 293.047.571di (haziran 1991). para birimi sovyet rublesi idi.
1917 ekim devrimi, başka bir değişle bolşevik ihtilali ile kurulan sscb, başta rusya merkezli olmak üzere tüm türkistanı ve baltık ülkelerinden üçünü içine alan devlet idi. proleterya diktatörlüğünün uygulandığı ender ülkelerdendi. soğuk savaş sürecinde amerikanın karşısındaki güç konumunda idi. 1985 yılında gorbaçov iktidarından sonra başlayan glasnost ve perestroyka ile başlayıp 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda sovyetler birliği resmen dağıldı ve tüm ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler. birliği oluşturan 15 devletten 12si bir araya gelerek bağımsız devletler topluluğunu oluşturdular. halen sscbnin varisi olan rusya federasyonu, dünyanın en geniş topraklarına sahiptir ve bir dünya süper gücü olmayı sürdürmektedir.
dağıldığında nüfusu 293.047.571di (haziran 1991). para birimi sovyet rublesi idi.
1917 ekim devrimi, başka bir değişle bolşevik ihtilali ile kurulan sscb, başta rusya merkezli olmak üzere tüm türkistanı ve baltık ülkelerinden üçünü içine alan devlet idi. proleterya diktatörlüğünün uygulandığı ender ülkelerdendi. soğuk savaş sürecinde amerikanın karşısındaki güç konumunda idi. 1985 yılında gorbaçov iktidarından sonra başlayan glasnost ve perestroyka ile başlayıp 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda sovyetler birliği resmen dağıldı ve tüm ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler. birliği oluşturan 15 devletten 12si bir araya gelerek bağımsız devletler topluluğunu oluşturdular. halen sscbnin varisi olan rusya federasyonu, dünyanın en geniş topraklarına sahiptir ve bir dünya süper gücü olmayı sürdürmektedir.
ilkokul ve ortaokulu doksanların başında okumuş olanların ders kitaplarında kocaman bir alan kapladığını ama aslında varolmadığını öğrendikleri devletler birliği.
çevremde bir kaç adet zamanının sovyet vatandaşı var. en çok konuştuğum şu anda moldova vatandaşı. kendisinin çat pat türkçesiyle konuşuyoruz bu devleti zaman zaman. anlatıyor bana ordaki hayatını, trakyalıya çok benzeyen gagavuz şivesiyle:
kızım var orda çalışır fırında. teknikum mezunu ama iş vermeler. kim verir ki iş ona, kendi kızı kendi oğlu varken. 8den 8e çalışır tüm gün, veriler 100 dolar. ben burda ev temizlerim, evde kalırım, yemeğimi evdekiler verir alırım 400 dolar. e var benim kızın 100 dolar. kocam hasta çalışmaz yatar. elektrik verir, su verir. e nasıl olmağa ki geçinsin? teknikum okudu çalışamaz kendi mesleğinde. allahtan verdiler zamanında devlet bize evi. dediler sen çalıştın toprakta yeter bu ev senin artık. ona para vermeyiz
kocam hasta dedin, doktora kaç para veriyorsun ki vizite başı?
aaaa be, verirsin doktor başı 3 dolar. 3 dolar ona, 3 dolar buna. e be kızın elinde var zaten 70 dolar birşey. nasıl olmağa ki geçinsin? eskiden gene ne güzeldi be. evler devletten, maaş devletten, doktor parasız, elektrik su parasız.
iyi de siz kendiniz kaşındınız tutturdunuz özgürlük özgürlük diye...
e tabi be. biz ne rahatmışık da bilmiomuşuz. kalsaymışık öyle be. en azından karnımız doyardı, şimdi o da yok.
bir bilgi daha. bu bayanın yediği yemekler ülkesinde yok, yetişmiyor ülkesinde. hayat zor olduğu için ithal de edilmiyor, edilse bile bu bayan yiyemiyor.
merak ettiniz mi neden bir anda türkiye nataşalarla doldu, moldovyadan gelen temizlikçi bayanlarla doldu? neden bu göç 90lı yılların ortalarında başladı?
kolay mı, evini barkını, çoluğunu çocuğunu, ananı babanı memlekette bırakıp bambaşka dilini bilmediğin bir memlekete gelip elalemin adamının altına yatmak ya da allahın cezası kibirinden kırılan karının birinin emirlerini yerine getirmek? ama zorundalar, çünkü yaşamak istiyorlar. eskiden az çok karınları doyuyordu, artık o da olmuyor. bunları yapmak zorundalar.
ondan sonra bir daha düşünün sovyetleri ve özgürlüğü. ya da demir perdeyi.
kızım var orda çalışır fırında. teknikum mezunu ama iş vermeler. kim verir ki iş ona, kendi kızı kendi oğlu varken. 8den 8e çalışır tüm gün, veriler 100 dolar. ben burda ev temizlerim, evde kalırım, yemeğimi evdekiler verir alırım 400 dolar. e var benim kızın 100 dolar. kocam hasta çalışmaz yatar. elektrik verir, su verir. e nasıl olmağa ki geçinsin? teknikum okudu çalışamaz kendi mesleğinde. allahtan verdiler zamanında devlet bize evi. dediler sen çalıştın toprakta yeter bu ev senin artık. ona para vermeyiz
kocam hasta dedin, doktora kaç para veriyorsun ki vizite başı?
aaaa be, verirsin doktor başı 3 dolar. 3 dolar ona, 3 dolar buna. e be kızın elinde var zaten 70 dolar birşey. nasıl olmağa ki geçinsin? eskiden gene ne güzeldi be. evler devletten, maaş devletten, doktor parasız, elektrik su parasız.
iyi de siz kendiniz kaşındınız tutturdunuz özgürlük özgürlük diye...
e tabi be. biz ne rahatmışık da bilmiomuşuz. kalsaymışık öyle be. en azından karnımız doyardı, şimdi o da yok.
bir bilgi daha. bu bayanın yediği yemekler ülkesinde yok, yetişmiyor ülkesinde. hayat zor olduğu için ithal de edilmiyor, edilse bile bu bayan yiyemiyor.
merak ettiniz mi neden bir anda türkiye nataşalarla doldu, moldovyadan gelen temizlikçi bayanlarla doldu? neden bu göç 90lı yılların ortalarında başladı?
kolay mı, evini barkını, çoluğunu çocuğunu, ananı babanı memlekette bırakıp bambaşka dilini bilmediğin bir memlekete gelip elalemin adamının altına yatmak ya da allahın cezası kibirinden kırılan karının birinin emirlerini yerine getirmek? ama zorundalar, çünkü yaşamak istiyorlar. eskiden az çok karınları doyuyordu, artık o da olmuyor. bunları yapmak zorundalar.
ondan sonra bir daha düşünün sovyetleri ve özgürlüğü. ya da demir perdeyi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?