sinemada sevişmek

son yıllarda halkımızın sinemaya gitme oranında büyük bir artış olmuştur, işte tek sebebi budur...

belki sosyal ve kültürel faaliyetleri halkımıza aşılamak istiyorsak ilk olarak böyle bir cazibesi olduğunu göstermeliyiz...

madem karanlıktayım neden sevişmeyeyim felsefesini benimsemiş çiftlerin bulduğu her karanlık ortamda birbirine yapışması hadisesinin sinemada vuku bulmasıdır. şlop mujjucck..la başlayan sesler ileride ritmik nefes alışlara ve inlemelere dönüşür. değişik mekanlarda sevişmek uygundur, sevişiniz seviştiriniz.

genellikle;koltuk sırasının en sonu ve en üstünde yani sinemanın en köşesindeki ikili koltuklarda gerçekleştirilen olaydır..adrenalinin artması sonucu insanda aşırı terleme ve heyecan başlar bu aslında olayı daha tatlı kılan haldir..kız sevişirken devamlı etrafına bakar,tedirgindir..erkek daha soğukkanlıdır işine devam etmektede ısrarlıdır..sinema bitiminde erkek kişi önce kızın kalkmasını ister kız dışarı çıkarken erkek kişi daha yavaş hareket eder..önce terini siler çıkarkende ufak bi el hareketi ile organının gözükmemesini sağlamak amaçlı bi harekette bulunur..güzel,zevkli ve heyecanlı bi durumdur yani..

#657263
dişi partnerin bu kategoride olması durumu ayrı bir boyuta taşımakla beraber, erkeğe ne pantolonu düzeltme, ne de ağır hareket etme zorunluluğu verir.

beyoğlundaki sinemalarda başıma çok gelen şeydir.
ben,kuzen ve kız arkadaslar sinemaya girer yerimize otururuz.kızları ortamıza alırız.sonra yanımıza yeni bir çift gelir.hatun yanıma oturur herifte onun yanına.
film başlamış yaklaşık 30 dk olmuştur.ortamdaki herkes bende dahil olmak üzere herkes kendi kızlarıyla meşguldur.sonra ayağımın üzerinde birisinin ayağının dolaştığını ve bacağınında bacağıma sürtündüğünü hissederim.yandaki sarışın fıstık fırsat buldukça elimi üzerinde gezdirir.ben ise sevgilimle meşgulumdur hala.sanırım sandviç pozisyonu bu olsa gerek.

ülkemizde sıkca rastlanan durumdur.
sinemanın boş olmasından ve filmin sıkıcı olmasından dolayı bireylerin fırsattan
yararlanarak gizli gizli yakınlaşma biçimidir.genellikle en arka ve en köşe kısımlar tercih edilir..
otel parasından daha ucuza
geldigi için genellikle ortaokul ve lise çaglarındaki genclerin sıkca gerceklestirdigi
bir okadarda tehlikeli olabilecek deneyim."acaba millet görür mü?" sorusunu beyninden atamamış
korkarak sevişenler için bir ego tatmini.zevkin doruklarındayken birden ışıkların yanması ve film arasına
girilmesiyle herşeyin günyüzüne çıktıgı yüz kızartıcı durumdur..

haftasonları cuma namazı çıkışında zaman buldukça hiç gerçekleştirmediğim eylem.

hemen hemen her türk gencinin hayatında bir kez gerçekleştirdiği eylem. evvelden bunu yapanları görerek imrenilir. acaba nasıl bişeydir diye meraklanır. ilk fırsatta eyleme geçirilir.

yer gostericiyi de bir $ekilde ortak etmeniz lazim bu seansa, aksi taktirde bir de iri yari birisiyse ikinizi birden..

bak noktalari sen doldur diye biraktim. o derece ahlakliyim.

oldukça zevkli bir olay. sadece ışıkların yanmasına 5 dakika kala eylemi sonlandırmayı bitirmek lazım. ışıklar yandığı andaki görüntü çok kötü oluyor.

etrafınızda mini mini teyzeler varsa, kulakları duymasa da gözleri dürbün gibiyse, sizi farkettiyse ’aaa hiç ar namıs kalmamış bikbik’ diye ötmelerine sebep olacak zevkü sefa eylemi.

bunun için salon kapattıran bireyler vardır. sırf kız eve gelmiyor diye.

türk gencinin cinsel sosyalleşmesinin önemli bir aşamasıdır. mahalle baskısı utansın.

ülkemizde genelde gidecek bir evi olmayan sevgililerin yaptığı eylem. ev yerine başka bir yeri tercih etmek pahalıya geleceği için bu karanlık, sakin, hoş mekan tercih edilir. lise dönemlerinde daha çok yapılır aslında. üşenmedim hesapladım, örneklerle açıklıyorum: liseli bir erkek haftalık olarak 70 lira alıyor olsun. bu parayla bir otele gitmesi kesinlikle imkansız. kaldı ki hiç bir kız o yaşlarda otele gitmez, kendini fahişe gibi hisseder çünkü. bu durumda çiftimiz en fazla 30 liraya sinemaya giderler ve bir sanat filmini tercih ederler. böylece herkes mutlu olur. gerçi ben the da vinci code’da sevişen çift de gördüm ama neyse. sevişin seviştirin, evet.

sinemaya sevişmek için gidenler olduğu gibi sevişenleri izlemek için gidenler olduğunu da bize öğreten başlıktır. bu tip profesyönel gözlemciler, sevişmeyi ve özellikle sanatsal filmlere giderek sevişmeyi teşvik ederek olaya sanatsal bir perspektif katma gayesinde, ben aman dikkat oyuna gelmeyin derim. bu bildiğin röntgencilik. bu tür şeylere meyletmeyin, ya üstünüzü başınızı berbat edersiniz, yada olayın en heyecanlı en "kabarık" yerinde yarıda bırakmak zorunda kalırsınız.

aradaki engelleri ortadan kaldıran sevgili koltuğu sayesinde artık daha kolay gerçekleştirilebilen eylem.

lakin kentparktaki prestige sineması olayı abartmış salonların nerdeyse yarısından fazlasını sevgili koltuklarıyla doldurmuştur.

bunu gay çiftler yapmasın lütfen yaaa..

sinema ev sinemasıysa daha rahat oluyor bu.