sinemada sevişmek

bana bir turlu nasip olmayan eylemi gerceklestiren ciftlerdir..(bkz: sikeyim boyle hayati)

sanat için sevişen gençlerdir, kendileri

ülkemizde genelde gidecek bir evi olmayan sevgililerin yaptığı eylem. ev yerine başka bir yeri tercih etmek pahalıya geleceği için bu karanlık, sakin, hoş mekan tercih edilir. lise dönemlerinde daha çok yapılır aslında. üşenmedim hesapladım, örneklerle açıklıyorum: liseli bir erkek haftalık olarak 70 lira alıyor olsun. bu parayla bir otele gitmesi kesinlikle imkansız. kaldı ki hiç bir kız o yaşlarda otele gitmez, kendini fahişe gibi hisseder çünkü. bu durumda çiftimiz en fazla 30 liraya sinemaya giderler ve bir sanat filmini tercih ederler. böylece herkes mutlu olur. gerçi ben the da vinci code’da sevişen çift de gördüm ama neyse. sevişin seviştirin, evet.

(bkz: hayırdır sevgilim filme daldın)

son yıllarda halkımızın sinemaya gitme oranında büyük bir artış olmuştur, işte tek sebebi budur...

belki sosyal ve kültürel faaliyetleri halkımıza aşılamak istiyorsak ilk olarak böyle bir cazibesi olduğunu göstermeliyiz...

madem karanlıktayım neden sevişmeyeyim felsefesini benimsemiş çiftlerin bulduğu her karanlık ortamda birbirine yapışması hadisesinin sinemada vuku bulmasıdır. şlop mujjucck..la başlayan sesler ileride ritmik nefes alışlara ve inlemelere dönüşür. değişik mekanlarda sevişmek uygundur, sevişiniz seviştiriniz.

sinemaya sevişmek için gidenler olduğu gibi sevişenleri izlemek için gidenler olduğunu da bize öğreten başlıktır. bu tip profesyönel gözlemciler, sevişmeyi ve özellikle sanatsal filmlere giderek sevişmeyi teşvik ederek olaya sanatsal bir perspektif katma gayesinde, ben aman dikkat oyuna gelmeyin derim. bu bildiğin röntgencilik. bu tür şeylere meyletmeyin, ya üstünüzü başınızı berbat edersiniz, yada olayın en heyecanlı en "kabarık" yerinde yarıda bırakmak zorunda kalırsınız.

bunun için salon kapattıran bireyler vardır. sırf kız eve gelmiyor diye.

film sıkıcıysa çıkmak yerine yapılacak en iyi aktivite.

ön sırada oturan çiftin sevişmesi rahatsız eder genelde.ama normal birşeydir.

bu insan evladi tiyatroda bile sevisir.
(ara: ev)

tam sevişme esnasında filmdede sevişme varsa utanılır nedense. kız erkeğin gözlerini falan kapar bu durumda. tuhaftır yani.

sevişecek yer bulamamış azgın bir çiftin , armadanın dandik bir filminde en üstten yer alıp , çatır çatır sevişmesidir. aynı hiza da oturan insan oha falan olabilir.ama pipi kuku isteyince hayır demesi zor olur.

bu kişilere ibnelik amaçlı sinemadaki yer gösteren kişi ışık tutabilir bütün ilgiyi oraya çekebilir

ayıptır, yazıktır, günahtır.

fantezi kavramının yeni oluştuğu zamanlardaki en müthiş fikir.

film afislerine bakarak fransizca bir seyler yazdigini görup "aha lan bu film romantiktir,elimi de atarim omza ,öper koklarim da buklelerden sevdicegi" diyerek filme dalindiginda filmin siyah beyaz oldugu fakedilince pek mumkun olmayan sevisme eylemi.zira siyah beyaz film sinemanin icine günes dogmus etkisi yaratir ki evlerden uzak.

(bkz: zaman mekan şahıs farketmez)

yazik garibanlarin sevisecek bi yerleri yok tumcesini akla getirir. ama yine de hayirseverlik yapip "gelin bizde sevisin olmadi abla bi kere de bana verir odesiriz" demek hos bi dawranis olmayabilir.

(bkz: ekiz yatakta sevüşmek)