muhteva olarak normal bulduğum, edebi bakımından beklentilerimi karşılamayan (çeviriden de olabilir ) eser. hala da ismini en sevdigim kitaplardan.
sana gül bahçesi vadetmedim
joanne greenberg kitapta kendi yaşamını anlatmıştır. bir otobiyografi olmasa da atlattığı psikolojik rahatsızlıklarını deborah karakterine yüklemiştir. bu durum da kitaba gerçeklik yüklemiştir.
gül kurusu rengindeki cildi çok güzel gelir hala gözüme. psikolojiyi sevdirmiştir bana. şizofrenlerin inanılmaz garip dünyasının çok iyi bir yansımasıdır. yazarın dünyasında kaybolup gidersiiz, ikinci bir kimlik yaratır gerçekten de.
----spoiler----
sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben! hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim ! ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim!
sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim..
----spoiler----
sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben! hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim ! ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim!
sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim..
----spoiler----
(bkz: sana abdullah gül vadetmedim)
bittiğinde mal gibi kitabın arka kapağına uzun süre bakmanıza sebep olan mükemmel kitap.
ben kendim gözümün içindeki saç teliyim, sen de öylesin..
ben kendim gözümün içindeki saç teliyim, sen de öylesin..
(bkz: şizofreni)
sonu açık bırakılmış, okuyanı başka dünyalara götüren ve her nedense aklımda "bir kartal biçimine sokup öldürün beni efendim." cümlesini kazımış özel bir kitaptır.
okumuştum hissinin yıllar sonra bile keyif verdiği ve tekrar okuttuğu kitap.
edebiyat dünyasından aşk literatürüne geçen söz.
"sonu başından belliydi" anlamına gelir.
"sonu başından belliydi" anlamına gelir.
ilk defa 15 yaşimdayken okuduğum sonra 18,22,26 yaşlarimda yeniden okuduğumda her defasinda farkli bir yanini keşfettiğim roman.
1977 yilinda yayinlanan romanin orjinal adi i never promised you a rose gardendir.
1977 yilinda yayinlanan romanin orjinal adi i never promised you a rose gardendir.
(bkz: sana cay bahcesi vadetmedim)
ateşli bir hastalıkla yatarken iki günde okuduğum ve bir süre etkisinde gezindiğim, okurken sanki yaşamadığım kitap.
sadece hayatta annelere verilecek bir bahçedir hiç bir kız haketmez bu bahçeyi.
***spoiler***
"benim hastalığım... ağzına kadar dolup taşmış bir bardak, senin küçücük damlan taşan kısmın içinde çoktan eriyip gitti."
"ben kendim gözümün içindeki saç teliyim, sende öylesin."
***spoiler***
"benim hastalığım... ağzına kadar dolup taşmış bir bardak, senin küçücük damlan taşan kısmın içinde çoktan eriyip gitti."
"ben kendim gözümün içindeki saç teliyim, sende öylesin."
***spoiler***
-bir kalemde silip atıyomusun herşeyi?
-yaa kolay değil tabiki
-eee o zaman derdin ne?
-olmuyo işte
-bumudur yani (olmuyo işte)
-ziktir git gözüme gözükme
-yaa kolay değil tabiki
-eee o zaman derdin ne?
-olmuyo işte
-bumudur yani (olmuyo işte)
-ziktir git gözüme gözükme
muhteşem bir yapıt, okuduğum en güzel kitaplardan... şizofren bir kızın, hayatı sorgulayarak ve kendi yarattığı dünya ile boğuşması söz konusudur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?