aristotalesin iö 363-360 yılları arasında yazdığı, şiir, dram sanatı ve epik konularını içeren ve dramatik yapıtın kurallarını öneren yapıtı.
poetika
yaşadım da yoruldum, bir ağır işçi gibi
uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi
bana düşünmek vardı, payıma onu aldım
işledim de işledim bir hüner-işi gibi
horlandı, beğenildi; inandım, alınmadım
yolun geleceğini çizdim, geçmişi gibi
zor dönemler olmadı-değil, olsundu, oldu,
ne koştum ne de durdum, kaçak gidişi gibi
bu konuyu burada bırakıyorsam birden,
olmasın diyedir bir şeyin bitişi gibi.
(bkz: özdemir asaf)
uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi
bana düşünmek vardı, payıma onu aldım
işledim de işledim bir hüner-işi gibi
horlandı, beğenildi; inandım, alınmadım
yolun geleceğini çizdim, geçmişi gibi
zor dönemler olmadı-değil, olsundu, oldu,
ne koştum ne de durdum, kaçak gidişi gibi
bu konuyu burada bırakıyorsam birden,
olmasın diyedir bir şeyin bitişi gibi.
(bkz: özdemir asaf)
(bkz: goetica)
80li yıllarda tuğrul tanyol, mehmet müfit ve metin celalın yayınladığı şiir dergisi. sadece dört sayı yayınlanmış. 80 kuşağı denen şairlerin şiir ve yazıları yer alıyor.
aristonun targedyanın artık bir dini ayin olmaktan çıkıp, bir sanat kavramı olmaya başlaması üzerine, tragedya ve komedyanın öğelerini, olması ve olmaması gerekenleri sıraladığı, ancak komedya ile ilgili bölümleri günümüze ulaşamamış eseri.
can baba nın bir şiiri...
yalnızlığı sevmiyorum
yalnız kim ola ki
kendim...
kendimin kendini sevmiyorum
kediler hariç...
kahve ocakçısı olacaktım ben
tuttum kavlimi
yazdıklarımsa hep nafile
hep nişanlı angaje ısloganlı
can, diyorlar, bir kahve yap şu dümenin ağzına
kallavi olsun!
bende yoksa kahve, yemişçiden tedariklenip
ve cazveyi ateşe sürüp, üstüne yemeni, şekerini
taşırmadan pişiriyorum
biliyorum, bilmez miyim bu kahve ocağınnan
ocağımızı bucağımızı
isıtamayacağımı!
işte onun içinde de içim titreyerek
cezvenizi sürüyorum ateşe
yalnızlığı sevmiyorum
yalnız kim ola ki
kendim...
kendimin kendini sevmiyorum
kediler hariç...
kahve ocakçısı olacaktım ben
tuttum kavlimi
yazdıklarımsa hep nafile
hep nişanlı angaje ısloganlı
can, diyorlar, bir kahve yap şu dümenin ağzına
kallavi olsun!
bende yoksa kahve, yemişçiden tedariklenip
ve cazveyi ateşe sürüp, üstüne yemeni, şekerini
taşırmadan pişiriyorum
biliyorum, bilmez miyim bu kahve ocağınnan
ocağımızı bucağımızı
isıtamayacağımı!
işte onun içinde de içim titreyerek
cezvenizi sürüyorum ateşe
şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünü. bu kelime eskiden fransızca’da yalnız şiirin değil, güzel sanatların teorisini güzelliğin felsefesini, bir bakıma estetiği ifade ederken, bugün şiir sanatı anlamına gelen bir terim olmuştur. batı dillerinde poetika konusuna giren birçok eser var. türkçe’de ise, bazı şiirlerin ve grupların bildiri niteliğindeki, genellikle savunmaya dayalı birkaç önsözü görülür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?