bana ne olduğunu umursasaydın eğer,
ve ben de umursasaydım seni,
zikzaklar çizerek geçerdik üzüntü ve acılardan.
ara sıra yukarıya göz atarak yağmurun altından,
merak ederek hangi pis heriflerin suçlu olduğunu,
ve yolunu gözleyerek uçan domuzların.
biliyorsun ki sana ne olduğunu umursuyorum,
ve biliyorum ki sen de beni umursuyorsun,
bu nedenle yalnız hissetmiyorum kendimi,
ve hissetmiyorum taşın ağırlığını,
artık güvenli bir yer buldum
gömmek için kemiğimi,
ve bir ahmak bile bilir köpeğin bir eve gereksinimi olduğunu,
korunabilmek için uçan domuzlardan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?