olanı biteni bilmeden yorum yapabilen insan

mmkurabiye
hiç ama hiç şaşırmadığım, bir an bile yadırgamadığım bir durum, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlarla çevrelenmişken.
biskuvit
bilip bilmeyen kişilerin de konuşması gerekir ki farkındalık olsun. ama yorum olayına gelirse sakın ha. hani ne demişler bilmeyenden korkmam ama bilmeyip biliyormuş gibi yapanın taa.. gibi gibi.
benduruyorumsebagitti
bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir, diyen socrates’ten allame olmak gerekiyorsa bilgi sözlük’te yazar olmak için, eyvallah diyeceğim önermedir.

düne kadar ıspanak demir deposu, tereyağı kalbe zararlı falan diyen sağlıkçılar; düne kadar sosyalist takılıp bugün piyasanın en hızlı kapitalistleri olanlar... her meşrepten ve her meslekten yüzlerce örnek bulabiliriz.

doğayı izledi bilime yöneldi, sanata yöneldi; üretti, keşfetti... yanıldı, bir daha denedi, bir daha... teknik meseleler de bunu daha kolay kavrıyoruz ama sosyal bilimler de elle tutulur bir şey ya da laboratuarda kanıtlanabilecek bir durum da olmadığından tepkiler çok çeşitli ve şiddetli olabiliyor.

doğu toplumu olduğumuzu da unutmadan düşünürsek çok haksız da sayılmaz bu görüş sahipleri. birileri düşünür, bulur, yazar, çizer sen de okursun. sen işine bak...

ağzı olan konuşacak, ağzı olan yorum yapacak. beğenilen prim yapacak, makam kazanacak, muhteşem oy alacak, takip edilecek... demokrasi, düşünce/ifade özgürlüğü biraz da bu değil mi? insanların saçmalama hakkı da vardır nihayetinde. en fazla yanılır, morarır falan. kimsenin kafasına silah doğrultup, bak bu şöyledir ve şöyle olacaktır, demiyorsa sıkıntı yok bence.

çok bilenleri de yazar tarih. yakın zamanlardan bir örnek verelim tansu çiller ekonomi profesörüydü, devri iktidarındaki kriz ve devalüasyonu yaşı yetenler hatırlar.

bilmeden konuşuyor, ağzı olan konuşuyor, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar gibi beylik cümleler çok sesliliği, düşünce ve ifade özgürlüğünü hedef alıyor. facebook, twitter, sözlükler, bloglar, youtube... bu sitelere her gün girmese krize girecek insanlar var.

seçelim bir padişa, ona eşlk eden uzun sakallı vezirler, ulema falan... onlar konuşsun. bir de üst kurul kurulsun hatta konuşmayı, yorum yapmayı düzenleyen ve denetleyen.

herkes konuşsun, usulünü bilmek ve uygulamak kaydıyla.
elma sekeriiii
sırf konuşmuş olabilmek için yapılan eylem; ve eylem sahibi kişisi.

bazen çok işe yarar bir şeydir. bakmayın öyle, ciddiyim. çok sıkıldığın bir ortamdasındır, çıksan çıkamazsın arkadaşların seni zorla getirmiştir, seni sarmayan muhabbetlere sokulmuşsundur; halbuki senin için konuşulanlar hiç cazip değildir falan. bir an gelir sen de kayışı kopartır başlarsın konuşmaya.sıkıntını gidermek için 10 numara yol işte. ilgili ya da ilgisiz; yeter ki şu insan topluluğu seni yalnız bırakıp siktirsin gitsin. ben bir defa yaptım oldu, gittim şarabımı alıp zevkle tek başıma içtim.
nys
insanı ele alırsak zaten olan biteni bilse bile algılamak istediği gibi algılayacak ve buna dayanaraktan yorum yapacaktır. eh işin aslı böyle olunca ikiside aynı kapıda son buluyor..
gibi geliyor bana
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak saçmalığına düşen insandır. yaşanan/yaşanacak olanlar hakkında zerre fikir sahibi değildir, ya da tek taraflı bilgi sahibidir. ve başlar ; şu olacak, bu olacak bik bik bla bla..

iyi de, sen ne biliyorsun ki, neyin yorumunu yapıyorsun?

izledin ve yorum yaptın, bu mu? aferin!!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol