oha son adama kadar gelmi$! çıglıgıyla zuhur eden olaydır.
oha son adam
80 gençliğinin atari salonu çılgınlığındaki zirve noktayı belirten çığlık. özellikle ekran başına biriken çocukların, oyunun finalinde çıkan villian ı gördüklerinde sarfettikleri bir ünlem. genelde hep bir ağızdan, toplu olarak ve mistik bir tören atmosferinde kendilerinden geçerek, ölüm anında göreceğimiz anlatılan o beyaz ışığa bakarken içinde olacağımız haleti ruhiye ile söylenir.
oha son adam,
ve sessizlik... onlarca küçük kalp, konsolun başında duran ve onların gözünde artık bir kahraman olan yabancının müritleri olma yolunda, heyecan ve histeri krizleri ile coşmakta ve titremekte. böylesi bir anı sadece ve sadece bir kadına gerçekten aşık olup, onun tenine ilk dokunduklarında hissedebileceklerinden habersiz onlarca kayıp ruh, sinek sürülerinin lambalardan gelen ışığa toplandığı gibi sadece o ana tanık olabilmek, ışığı hissedebilmek ve belki de orada ölebilmek için konsolun başına yavaş yavaş toplanmakta.
oha son adam,
konsolun başına toplanan kalabalığın içinden, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir süre sonra nefes alıp vermesi gerektiğini hatırlayan ilk sabi, sanki aradan yıllar geçmiş gibi duran yorgun gözlerinden akan gözyaşlarına engel olamayacaktır biraz sonra. kalabalık arasında aklını kaybetmeye en çok yaklaşmışlardan olmak kolaymı? bu sineklerin tanrısı olmak kolaymı?
oha son adam,
kendisine bu anı yaşatan, ekrandan fışkıran büyülü ışığı yüzünde hissetmesini sağlayan konsol başındaki belki de yüzünü hiç göremediği ve dahi göremeyeceği kahramana kaçamak bakışlar atmaktan da kendini alamaz. zaman mı durdu yoksa bana mı öyle geliyor düşünceleri içinde, yoğun, boğucu ve sancılı bir süreç beklenmektedir artık.
oha son adam,
sabi, önce ellerini hisseder. bu küçük eller şu anda bir ejderhanın boynunda olsa hayvan sağ çıkamazdı heralde diye düşünür. ancak bir boğanın kalbinin pompalayabileceği yoğunluktaki adrenalin, damarlarını patlatırcasına küçüğün vucuduna varoluşunu taşımaktadır. bütün bunlar olup biterken daha fazla büyüyecek yeri kalmayan gözbebekleri tüm dikkatini çoktan kahramana ve onun bir an sonra vereceği savaşa odaklamıştır artık.
oha son adam,
ve sessizlik... onlarca küçük kalp, konsolun başında duran ve onların gözünde artık bir kahraman olan yabancının müritleri olma yolunda, heyecan ve histeri krizleri ile coşmakta ve titremekte. böylesi bir anı sadece ve sadece bir kadına gerçekten aşık olup, onun tenine ilk dokunduklarında hissedebileceklerinden habersiz onlarca kayıp ruh, sinek sürülerinin lambalardan gelen ışığa toplandığı gibi sadece o ana tanık olabilmek, ışığı hissedebilmek ve belki de orada ölebilmek için konsolun başına yavaş yavaş toplanmakta.
oha son adam,
konsolun başına toplanan kalabalığın içinden, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir süre sonra nefes alıp vermesi gerektiğini hatırlayan ilk sabi, sanki aradan yıllar geçmiş gibi duran yorgun gözlerinden akan gözyaşlarına engel olamayacaktır biraz sonra. kalabalık arasında aklını kaybetmeye en çok yaklaşmışlardan olmak kolaymı? bu sineklerin tanrısı olmak kolaymı?
oha son adam,
kendisine bu anı yaşatan, ekrandan fışkıran büyülü ışığı yüzünde hissetmesini sağlayan konsol başındaki belki de yüzünü hiç göremediği ve dahi göremeyeceği kahramana kaçamak bakışlar atmaktan da kendini alamaz. zaman mı durdu yoksa bana mı öyle geliyor düşünceleri içinde, yoğun, boğucu ve sancılı bir süreç beklenmektedir artık.
oha son adam,
sabi, önce ellerini hisseder. bu küçük eller şu anda bir ejderhanın boynunda olsa hayvan sağ çıkamazdı heralde diye düşünür. ancak bir boğanın kalbinin pompalayabileceği yoğunluktaki adrenalin, damarlarını patlatırcasına küçüğün vucuduna varoluşunu taşımaktadır. bütün bunlar olup biterken daha fazla büyüyecek yeri kalmayan gözbebekleri tüm dikkatini çoktan kahramana ve onun bir an sonra vereceği savaşa odaklamıştır artık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?