ödp

2 /
mandela
bir grup sınıf atlamış 68’li üstadı egolarını tatmin etmek için kurduğu ilk kurulduğu zaman don lastiği gibi bir tüzüğe sahip parti.aşkın partisi olarakta bilinir.
ya basta viva zapatista
yargıtay cumhuriyet başsavcılığı siyasi partiler bürosu, tc kimlik numarasını da göz önüne alarak, 2006 yılı başı itibariyle yaptığı açıklamaya göre 3.435 resmi üyesi olan siyasal partidir.tüzüğünde fahri üyelik sistemi de olduğundan üye sayısının verilen bu rakamın iki katı kadar olduğu düşünülmektedir.
huznum isyan olur
ya kimse kusura bakmasın ama başına gelen en iyi şey metin çulhaoğlu olan onuda tkp ye kaptıran partidir.ayrıca içinden gelmekle övündükleri tbkp tkpnin en büyük likidasyonu olarak kabul edilmektedir.
ya basta viva zapatista
tüzüğündeki %50 kadın kotası sonucunda 60 kişilik part meclisinin 30’unu kadınların oluşturduğu sosyalist partidir.2002 genel seçimlerinde milletvekili listelerinde en fazla kadın adayı barındıran ödp şimdi de parti yönetimlerinde en fazla kadın üyeye yer veren parti durumuna gelmiştir.
ya basta viva zapatista
kemalist bir parti olmadıkları için m. kemal posteri asmamaları gayet doğal olan sol partidir.poster asmamanın başkalarının değerlerine saygısızlıkla eşdeğer tutulması gibi yorumlanması ise üzüntü vericidir. enternasyonalist bir partiye zorla ve kongre ortamında gerek yokken istiklal marşı okutmanın anlamı olmaması nedeniyle de istiklal marşı okunmamıştır.sadece öldürülen, ölen devrimci, demokrat insanlarımız için bir dakikalık saygı duruşu yapılmıştır.tc bayrağı asmayı yeterli görmemek de ulusalcılarımızın sola bakışlarının ne kadar proje değil de önyargılarla baktıklarının bir kanıtıdır.
huznum isyan olur
ödp liler içlerinde çok sesli olmakla övünürler
mddcilerdir ama sd konusunda ahkam keserler
troçkistlerdir troçkiyi övelim derken 2. dünya savasıında ölen 20milyon sovyet insanına dil uzatırlar
stalini kötüleyelim derken sovyetleri ve sosyalizmi aşağılarlar
gerçek tkp geleneğinden geldiklerini savunurlar ama övündükleri tbkp tkp tarihinin en büyük likidasyonu olarak sayılır
çok mu ağır oldu?belki evet ama şu bir gerçek ki
türkiye solu için gerçekten üzücü.yazık...
ya basta viva zapatista
ödp çok sesliliğin, komsomol olmayan örgütlenme tarzının, merkeziyetçi değil merkezi siyaset yapmanın adresidir.
partinin tabanında mddciler olmakla birlikte sdciler de vardır; ve fakat bunlar geçmişte kalmış siyaset yapma alışkanlıklarıdır.tüm ödp’liler bilmektedir ki mdd-sd dönemleri artık bitmiştir ve tek ülkede sosyalizm hiçbir zaman kendini yetiştirememiştir.
ödp milliyetçi çizgide olmayan bir iki sosyalist partiden biridir ve ulusalcı çizgiye kayan komünistlere, sosyalistlere politik olarak eleştiri sunar.
ödp’liler de ödp de troçkist değildir; troçkist unsurlar yok mudur? tabi ki vardır.zaten ödp gökkuşağı projesinin yani solun tüm renklerinin bir araya gelmesinin sonucudur.ödp’ye troçkist damgasının vurulmasının nedeni ulusalcı olmamasıysa bunun gurur kaynağı olacağı aşikardır.
unutulmaması gereken en önemli durum ödp’nin marksist bir parti olduğu iddiasını ileri sürmemiş olmasıdır.ödp sosyalist bir partidir ve içerisinde marksist unsurlar da bulunabilir.bu anlamda marksist ve leninist olarak kendisini tanımlamayan ama bu unsurları içerisinde barındıran bir partinin troçkist olacağı hususu gülünçtür.kaldı ki troçkizm bugünü en iyi karşılayan bir ideolojik hattır orası ayrı mevzu.ödp’yi eleştirirken ezberlerin dışına çıkmak ve projenin kökenine ne söylediğine bakmak gerekir.ödp’nin içinde stalinizme yakın unsurlar da vardır -hatta bir kısım troçkiyi sevmez, stalini sever- , bu anlamda stalin’i de aman kötüleyelim telaşında değildir.
kuruluşunda eski tkp’nin unsurlarını barındırmıştır; tek eksik olan yanı sadece aydın kısmının parti içine gelmesidir.bunun sıkıntıları olduğu tabiki gerçektir ve fakat ödp iddiası ve siyaseti ortodox marksizmden farklı özgürlükçü bir yapının anahtarıdır.
ödp hiçbir zaman ulusalcı çizgide hareket etmemiş bir yapı olmasıyla övünür ve emperyalizme karşı geldiğini sanarken milliyetçi cephenin yanında saf tutmaz, kendi alternatif politikalarını üretir.bunu yaparken uluslararası hareketle eşgüdümlüdür.o anlamda ödp yanlışlarıyla doğrularıyla farklı bir siyaset yapma kültürünün işaretidir, geçmiş geleneklerden tama anlamıyla sıyrıldığında ve temiz bir siyaset anlayışını halkına anlatabildiğinde daima umut ışığı olacaktır.
ya basta viva zapatista
aşkı iki anlamda kullanan partidir.öncelikle che’nin de dediği gibi ’’bir devrimci için en önemli kriter aşk duygularıdır’’.yani ödp duygusal ve karşı cinslerin birbirlerine karşı olan en saf ve güzel duygu olan aşkı savunur; bu olmadan yani insanı sevmeden ve aşkı yaşamadan bir insan olunamayacağı fikrini benimser.ama ödp aynı zamanda devrime, sosyalizme ve hümanizme de aşıktır, işte aşkın partisi olmasının ikinci anlamı da burada yatmaktadır.
ya basta viva zapatista
politik olarak eleştirilirken altının sağlam unsurlarla doldurulması gereken partidir.ayrıca bir kısım faşizan bünyelerin sözleri ile kendisi amerikancı, avrupacı, liberal olmayacaktır.haa ödp ırkçılığa, milliyetçiliğe ve neoliberal saldırıya sonuna dek karşıdır; buna karşın siyasal ve sosyal liberalizmin kimi yerlerini benimsemiştir ve bu nedenden dolayı özgürlükçü sosyalizm anlayışı var edilmiştir.bu anlamda yürttüğü kampanyalarda ve seçim bildirgelerinde ekonomik liberalizmin karşısına her türlü sol politikaları koyup mücadelesini vermektedir.eleştirilerin temelinin ezbere dayanmadan örneklerle verilmesi gerekir.
yorulmaz savasci
türkiye’de avrupa birliği’ni en çok destekleyen partilerden biridir.küresel sermayenin yönlendiricilerinden olan george soros’un türkiye’de kurdurttuğu tesev ile birçok konuda ortak çalışan partidir.sosyalizmi,demokrasiyi,işgallere hayır demeyi,eşitliği sadece kılıf olarak kullanan,bu değerlerin ardına saklanarak farklı işler çeviren bir partidir.avrupa birliği memurlarının türkiye’ye her gelmelerinde sevgi ve şükran duygularıyla ziyaret ettiği,fikir alışverişinde bulunduğu bir partidir.
bu partinin savunucuları avrupa birliğini çok iyi bir hedef olarak görürler,avrupa birliğinin insan haklarını koruyor gibi görünen yasalarının aslında liberalizmi koruduğunu ne hikmetse göz ardı ederler.bu açık,gün gibi ortada olan gerçeği dikkate almazlar;bu da görevleri arasındadır.
şu bilinmelidir:
emperyalizm,kapitalizm bir toprakta kök salmak için çok farklı yöntemler kullanır.bu yöntemleri de günün koşullarına göre,coğrafyanın yapısına göre belirler.bazen en alakasız şeyleri,kendisinin karşıtıymış gibi görünen fikirleri de kullanır.güç dengeleri değiştikçe fikir değiştiren,terazi ne tarafa ağırsa o tarafa akan kişileri kullanır.ödp de görüş olarak bu yapıdadır.sözde anti kapitalist,emperyalist gibi görünmesine rağmen,özde kapitalizmin dolaylı olarak da emperyalizmin hedefine varması için kullandığı bir kılıftır.
ya basta viva zapatista
kimi cahillerin bilmeden karalamaya çabaladığı partidir.
birincisi parti ab yanlısı değildir.önceki kongre konferanslarında ’’neoliberal bir avrupa’’ya hayır’’ kararı alınmıştır.bu anlamda şimdiki gibi bir ab’ye hayır demektedir.ancak ödp siyasetin evetler hayırlar üzerinden yapılmayacağını söyleyip somut politikalar üretmekten yanadır.bu anlamda evetçilere de hayrıcılara da bakıldığında ulusalcı ve sermaye yanlısı politika yapanların olduğunu görmüş, alternatifin adının ’’emeğin avrupası’’ olduğu sonucuna varmıştır.avrupa anti-kapitalist partiler ve asp üyesidir.ab’den gelen hiçbir temsilci her ne hikmetse bu partiyle görüşmediği halde bu iftira kimi börülce kafalılarca nasıl ortaya ’’bok at izi kalsın’’ mantığı ile atılmaktadır bilinmemektedir.ilginç olan sola karşı yılalrca abd bokunu yiyen kimi bünyelerin bu partiyi anti kapitalist ve anti emperyalist olmamakla suçlaamasıdır.ehud olmert ankara’ya geldiğinde başbakanlığa 100 metre kala eylem koyan sanki bu ulusalcı yetmelerdir.
ayrıca tesev’in kimi raporlarındaki bazı vurguların doğru olduğunu söylemesi soros ile yan yana olduğu gibi saçma bir anlama gelememektedir.güç dengeleri yılalrdan beri değiştiği halde kendi savunduğu şeylerden ödün vermemiştir; aksini iddia eden iftiracı insanlığına yabancılaşmış varlıkların bunu somut olarak anlatması gerekmektedir.
fantuzzi
her eleştiriye mutlaka bir cevap verenin olduğu kongrelerin de atatürk posteri asmamaya ve istiklal marşı okumamaya bile bahane bulabildikleri, işin ilginç yanı bu buldukları bahaneye kendilerinin bile inanabildiği,kendilerini aşk böceği sanan entel bar müdavimi alkolik lümpen solculardan kurulu parti.
zipaydirmen
"önce zarar verme" diye bir atasözü vardır hani latincedir belki pek duyulmamıştır ama zarar vermenin en önce gelen hadisesi bilmeden yani bir konu hakkında bilgi edinmeden ordan burdan yanlı yazıları okuyarak ya da hayal gücümüzü kullanarak yapacağımız akıl yürütmeleriyle oluşturduğumuz kendimize has düşüncelerimizi dahi bir noktaya dayandıramıyorsak bunları açığa vurup kendimizi küçük düşürmememiz gerektiğini an itibariyle hatırlatmıştır entryler. lakin bir çoğununda safsata olduğu gün gibi ortadadır ki akp ye yapılan bazı telkinlerin ödp ye de yapılmaya çalışılması gülünçtür. bilinmelidir ki ödp iktidar havasında deniz aşırı ülkelere gidip bir takım züppe devlet başkanlarına sırlarımızı dökmez ve onlardan yönetim için izin almaz. elbette emperyalizm hüküm sürdükçe onun uşağı olmadan iktidara gelmek bizim sürü için pek mümkün değildir. çünkü yurdun demokrasiden çok liberalizme kayan bir siyasi yapısı vardır.

2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol