(bkz: mba)
nba
bu sene 26 ekim tarihinde başlayacaktır.
fantasy basketball meraklıları bu zamana kadar bir lige atsınlar kendilerini mutlaka.
fantasy basketball meraklıları bu zamana kadar bir lige atsınlar kendilerini mutlaka.
kulüpler ve yönetim arasındaki maddi anlaşmazlıklardan ötürü büyük olasılıkla önümüzdeki sene oynanmayacak ya da yarım sezon oynanacaktır.
buradaki kadar kötü hakemler türkiye de olsa linç ederlerdi o adamları. amerika lılar çok sabırlı yemin ediyorum.
aşağıdaki pozisyona hücum faul çalan adama hakem demem ben;
http://tinyurl.com/5rok7s9
aşağıdaki pozisyona hücum faul çalan adama hakem demem ben;
http://tinyurl.com/5rok7s9
(bkz: nba playoffs 2011)
#975385
ne olacağı hiç belli olmuyor bu ligde. hani insan bir tane tutturur ama di mi!
tamam hiç bir sıralamayı tutturamamam kötü olmuş ama nba 1 ve 2. olan chicago ve spurs u ilk üçlere almamam olayı başka bir boyuta taşımış.
ne olacağı hiç belli olmuyor bu ligde. hani insan bir tane tutturur ama di mi!
tamam hiç bir sıralamayı tutturamamam kötü olmuş ama nba 1 ve 2. olan chicago ve spurs u ilk üçlere almamam olayı başka bir boyuta taşımış.
lokavt nedeniyle zannediyorum önümüzdeki sezonun tamamı iptal olacak. oyuncular birliğinin istediği ve nba yönetiminin verdiği arasındaki farka bakılırsa uzlaşma çok zor görülüyor.
lokavtın tüm sezona yayılma ihtimalinin yüksekliği avrupayı da çok yakından ilgilendiriyor tabii. 2-3 ayda çözülecek bir sorun olsa, avrupa takımları nba oyuncularını kadrolarına katmak istemeyebilirlerdi; ama tüm sezon iptal olacaksa- ki dediğim gibi büyük ihtimalle öyle olacak - oyuncularla sözleşme imzalamak konusunda daha cesur davranabilirler.
lokavtın tüm sezona yayılma ihtimalinin yüksekliği avrupayı da çok yakından ilgilendiriyor tabii. 2-3 ayda çözülecek bir sorun olsa, avrupa takımları nba oyuncularını kadrolarına katmak istemeyebilirlerdi; ama tüm sezon iptal olacaksa- ki dediğim gibi büyük ihtimalle öyle olacak - oyuncularla sözleşme imzalamak konusunda daha cesur davranabilirler.
çok çok büyük bir krizin eşiğindedir.
bilindiği üzere bir süredir lokavt var bu ligde ve önümüzdeki sezonun büyük olasılıkla tamamı oynanamayacak. nba de daha önce de lokavtlar oldu ama bu çapta bir kriz değildi hiçbiri. şu anda olaylar öyle saçma bir boyyuttaki, daha tarafların birbirlerinden ne istedikleri bile belli değil.
konuyla çok yakından ilgilenmeyenler için önce krizin taraflarını anlatayım. karşı karşıya gelen iki kurum var; bunlardan biri, nba de oynayan oyuncuların haklarını temsil eden ve bu hakları korumakla yükümlü, başında los angeles lakers ın oyun kurucusu derek fisher ın bulunduğu oyuncular sendikası. diğeri ise hem ligin hem de takımların haklarını korumakla yükümlü ve başında david stern ün bulunduğu nba yönetimi.
çok kaba bir şekilde krizin sebebine gelecek olursak da; pastadan daha büyük bir dilim alma yarışı diyebiliriz. bu sorunun temelinde de salary cap - hard cap ve lüks vergisi problemleri yatıyor.
bütün bunlar kriz yaratmak için yeterli sebepler. bu krizler çıkar ve çözülür. dediğim gibi bu ilk defa gelmiyor nba in başına. fakat bu seferki sorunu farklı kılan şey; nba yönetiminin neyi savunduğunu, ne istediğini bilmemesi. anlaşma için masaya oturamıyorlar çünkü henüz kendi içlerinde bir karara varabilmiş değiller. bu da ligi oluşturan 30 takımın tek bir düşüncede birleşememesinden kaynaklanıyor. ligin büyük köpekleri ( lakers, new york,... ) başka bir havada, küçük köpekler ( memphis, utah, ... ) başka bir havada çalıyor. hal böyle olunca daha pazarlıklara bile başlanamıyor.
herkes iki tarafın karşı karşıya gelip ortak bir noktada birleşmesini bekliyor ama bu pazarlıkların başlayabilmesi için önce nba yönetiminin bütün takım sahiplerini aynı kafaya getirmesi lazım. ancak ondan sonra oturup oyuncularla pazarlık yapabilirler. oyuncular sendikasının istedikleri ve nba yönetiminin teklif ettiği rakamlar arasındaki fark o kadar büyük ki, bu pazarlıklara başlansa bile ortak bir noktada buluşmak çook uzun zaman alacaktır.
önümüzdeki sene çok keyifli geçmeyecek nba; ama bu sorunları halledip lige başlasalar bile 2014 te kara bulutlar bir kez daha dolacak ligin tepesine. hem bu sefer nba yönetiminin uğraşacağı şey oyuncular sendikası değil bizzat takım sahipleri olacak. ölmez sağ kalırsak o zaman daha detaylı tartışırız bu konuyu. tek temennim, 4 sene içerisinde 2 büyük krizle karşı karşıtya kalan nba in 20-25 sene önce baseball un düştüğü duruma düşmemesidir.
bilindiği üzere bir süredir lokavt var bu ligde ve önümüzdeki sezonun büyük olasılıkla tamamı oynanamayacak. nba de daha önce de lokavtlar oldu ama bu çapta bir kriz değildi hiçbiri. şu anda olaylar öyle saçma bir boyyuttaki, daha tarafların birbirlerinden ne istedikleri bile belli değil.
konuyla çok yakından ilgilenmeyenler için önce krizin taraflarını anlatayım. karşı karşıya gelen iki kurum var; bunlardan biri, nba de oynayan oyuncuların haklarını temsil eden ve bu hakları korumakla yükümlü, başında los angeles lakers ın oyun kurucusu derek fisher ın bulunduğu oyuncular sendikası. diğeri ise hem ligin hem de takımların haklarını korumakla yükümlü ve başında david stern ün bulunduğu nba yönetimi.
çok kaba bir şekilde krizin sebebine gelecek olursak da; pastadan daha büyük bir dilim alma yarışı diyebiliriz. bu sorunun temelinde de salary cap - hard cap ve lüks vergisi problemleri yatıyor.
bütün bunlar kriz yaratmak için yeterli sebepler. bu krizler çıkar ve çözülür. dediğim gibi bu ilk defa gelmiyor nba in başına. fakat bu seferki sorunu farklı kılan şey; nba yönetiminin neyi savunduğunu, ne istediğini bilmemesi. anlaşma için masaya oturamıyorlar çünkü henüz kendi içlerinde bir karara varabilmiş değiller. bu da ligi oluşturan 30 takımın tek bir düşüncede birleşememesinden kaynaklanıyor. ligin büyük köpekleri ( lakers, new york,... ) başka bir havada, küçük köpekler ( memphis, utah, ... ) başka bir havada çalıyor. hal böyle olunca daha pazarlıklara bile başlanamıyor.
herkes iki tarafın karşı karşıya gelip ortak bir noktada birleşmesini bekliyor ama bu pazarlıkların başlayabilmesi için önce nba yönetiminin bütün takım sahiplerini aynı kafaya getirmesi lazım. ancak ondan sonra oturup oyuncularla pazarlık yapabilirler. oyuncular sendikasının istedikleri ve nba yönetiminin teklif ettiği rakamlar arasındaki fark o kadar büyük ki, bu pazarlıklara başlansa bile ortak bir noktada buluşmak çook uzun zaman alacaktır.
önümüzdeki sene çok keyifli geçmeyecek nba; ama bu sorunları halledip lige başlasalar bile 2014 te kara bulutlar bir kez daha dolacak ligin tepesine. hem bu sefer nba yönetiminin uğraşacağı şey oyuncular sendikası değil bizzat takım sahipleri olacak. ölmez sağ kalırsak o zaman daha detaylı tartışırız bu konuyu. tek temennim, 4 sene içerisinde 2 büyük krizle karşı karşıtya kalan nba in 20-25 sene önce baseball un düştüğü duruma düşmemesidir.
şu saatlerde lokavtı sona erdirmek için görüşmeler yapılan ligdir. öncekilere oranla çok daha pozitif bir hava var; oyuncuların direnci kırılmış durumda, nba yönetimi daha fazla zarar etmek istemiyor... olumlu bir haber çıkma ihtimali oldukça yüksek. fakat bütün bunlara rağmen hala istenenle önerilen arasında çok büyük bir fark var.
bakalım sonu nolacak.
bakalım sonu nolacak.
#1029767
toplantı sona erdi. sonuç; olumsuz.
toplantı öncesinde çok iyi bir hava esmesine karşın tarafların kendi isteklerinde hala ısrarcı davranmaları ortamı biraz germiş anlaşılan. normalde yarın yapılması planlanan diğer bir toplantı da iptal edilmiş.
yani bize yine hüsran yine hasret var.
toplantı sona erdi. sonuç; olumsuz.
toplantı öncesinde çok iyi bir hava esmesine karşın tarafların kendi isteklerinde hala ısrarcı davranmaları ortamı biraz germiş anlaşılan. normalde yarın yapılması planlanan diğer bir toplantı da iptal edilmiş.
yani bize yine hüsran yine hasret var.
25 aralık 2012 tarihi itibariyle 11/12 sezonu başlayacaktır.
lokavt krizi oyuncular birliği ve nba yönetiminin -nihayet- anlaşması sonucu aşıldı. iki kurum geliri fifty fifty paylaşmayı kabul etti ve yeni sezon için takvim belirlendi; lokavt nedeniyle geç başlayan sezonda 82 değil 66 maç oynanacak. ayrıca sıkışık takvim nedeniyle playofflardaki her eşleşmede bir tane back-to-back oynanması planlanıyor.
esasında bundan 2 ay önce yapılan tekliften çok da farklı bir anlaşma değil bu. 2 ay boşu boşuna beklemiş olduk. ama yine de sonucu ne olursa olsun kriz aşıldığı ve nihayet artık izlenebilir bir şeyler başlayacağı için mutluyuz.
lokavt krizi oyuncular birliği ve nba yönetiminin -nihayet- anlaşması sonucu aşıldı. iki kurum geliri fifty fifty paylaşmayı kabul etti ve yeni sezon için takvim belirlendi; lokavt nedeniyle geç başlayan sezonda 82 değil 66 maç oynanacak. ayrıca sıkışık takvim nedeniyle playofflardaki her eşleşmede bir tane back-to-back oynanması planlanıyor.
esasında bundan 2 ay önce yapılan tekliften çok da farklı bir anlaşma değil bu. 2 ay boşu boşuna beklemiş olduk. ama yine de sonucu ne olursa olsun kriz aşıldığı ve nihayet artık izlenebilir bir şeyler başlayacağı için mutluyuz.
bu sezonun programı büyük ölçüde şekillenmiş.
sezon açılışı; 25 aralık 2011
normal sezon kapanışı; 26 nisan 2012
playoff başlangıcı; 28 nisan 2012
finallerin son günü; 26 haziran 2012
takımların birbirleriyle oynayacağı maçlara yönelik düzenleme ise şöyle;
+ konferans içi maçlar +
her takım, kendi konferansındaki 6 takımla toplamda 4er defa ( 2 iç saha/2 deplasman ), 4 takımla toplamda 3er defa ( 2 iç saha/1 deplasman ), 4 takımla toplamda 3er defa ( 1 iç saha/2 deplasman ) karşı karşıya gelecek.
+ diğer konferanstaki takımlarla olan maçlar +
her takım, diğer konferanstaki 3 takımla toplamda 2şer defa ( 1 iç saha/1 deplasman ), 6 takımla toplamda 1er defa ( iç saha ) ve geriye kalan 6 takımla da yine toplamda 1er defa ( deplasman ) karşı karşıya gelecek.
ayrıca takımlar normal sezonda en az 1, en fazla 3 kez back-to-back oynayacaklar. playofflarda ise, yalnızca 2. tura gelindiğinde takımların back-to-back oynama ihtimali doğuyor. ( bu konuda bir kesinlik yok )
sezon açılışı; 25 aralık 2011
normal sezon kapanışı; 26 nisan 2012
playoff başlangıcı; 28 nisan 2012
finallerin son günü; 26 haziran 2012
takımların birbirleriyle oynayacağı maçlara yönelik düzenleme ise şöyle;
+ konferans içi maçlar +
her takım, kendi konferansındaki 6 takımla toplamda 4er defa ( 2 iç saha/2 deplasman ), 4 takımla toplamda 3er defa ( 2 iç saha/1 deplasman ), 4 takımla toplamda 3er defa ( 1 iç saha/2 deplasman ) karşı karşıya gelecek.
+ diğer konferanstaki takımlarla olan maçlar +
her takım, diğer konferanstaki 3 takımla toplamda 2şer defa ( 1 iç saha/1 deplasman ), 6 takımla toplamda 1er defa ( iç saha ) ve geriye kalan 6 takımla da yine toplamda 1er defa ( deplasman ) karşı karşıya gelecek.
ayrıca takımlar normal sezonda en az 1, en fazla 3 kez back-to-back oynayacaklar. playofflarda ise, yalnızca 2. tura gelindiğinde takımların back-to-back oynama ihtimali doğuyor. ( bu konuda bir kesinlik yok )
kavgalar da olabiliyormu$ burada;
http://www.hurriyet.com.tr/spor/nba/22037036.asp
http://www.hurriyet.com.tr/spor/nba/22037036.asp
Maçları çok keyiflidir. Boyle molalarda falan muzik grupları çıkar sahneye, canı sıkılmaz izleyicinin.
Başlıcaları salary cap ve draft sistemi olmak üzere, bazı uygulamalarla ligde kısa vadede başarıların uzun vadede ligi domine etmeye yol açmasını önlemeye çalışan organizasyon. Bu sayede her takım taraftarının izlemesi için gerekli sebepler oluşturulmuş oluyor ve lig tüm takımlarının seyirci potansiyelini sonuna kadar kullanmayı amaçlıyor. Mesela 2016-17 sezonunda ligin tepesindeki Warriors'un taraftarları şampiyonluk adayı takımları için tribünleri doldurdukça, ligin son sıralarına demir atmış 76'ers taraftarları da Joel Embiid'i izlemek için sıraya geçebiliyor.
Playoff haricinde maç zevki belli başlı maçlar hariç Euroleague 'e yaklaşamaz diyebileceğim dünyanın en iyi oyuncularının bulunduğu organizasyon.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?