en buyuk baglama ustalarindan biridir. binlerce derleme ve besteye imza atmistir. babacan bir gulusu ve hayata karsi durusu vardir. nihayetinde gercek bir sanatcidir.
musa eroğlu
(bkz: halil ibrahim)
(bkz: mihriban)
(bkz: yolun sonu gorunuyor)
bir yaz tatilinde 3-5 günlüğüne gittiğim mersinde onunla aynı şehirde nefes almaktan gurur duyduğum insandır. mut üzerinden dönerken de evine uğramamız ve karısının da bize yaklaşık bir aydır çeşitli festivaller için şehir dışında olduğunu söylemesi ayrı bir hadisedir. tamam tamam. aynı zaman diliminde kendisiyle aynı şehirde bulunmamış, aynı havayı solumamış olsam da her zaman aynı duygu düzleminde, gönül bağlamında olduğuma emin olduğum insandır. candır. dededir. dedemdir.
musa eroğlu, (d. 1946,kumacukuru köyü, mut, mersin). türk halk müziği sanatçısı.
küçük yaşlarda müziğe ilgi duyarak bağlama çalmaya başladı. arif sağ ve muhlis akarsu ile birlikte başladığı, daha sonra yavuz top’un da katılımı ile genişleyen "muhabbet" seri albüm çalışmaları 1980 sonrasında türk halk müziğinin geniş kitlelere yayılmasında önemli katkı sağlamıştır.1998 yılında kültür bakanlığınca verilen devlet sanatçısı unvanını alan musa eroğlu, müzik çalışmalarına devam etmekte ve kültür bakanlığında halk kültürleri ve oyunları konusunda uzman ve araştırmacı olarak görev yapmaktadır.
küçük yaşlarda müziğe ilgi duyarak bağlama çalmaya başladı. arif sağ ve muhlis akarsu ile birlikte başladığı, daha sonra yavuz top’un da katılımı ile genişleyen "muhabbet" seri albüm çalışmaları 1980 sonrasında türk halk müziğinin geniş kitlelere yayılmasında önemli katkı sağlamıştır.1998 yılında kültür bakanlığınca verilen devlet sanatçısı unvanını alan musa eroğlu, müzik çalışmalarına devam etmekte ve kültür bakanlığında halk kültürleri ve oyunları konusunda uzman ve araştırmacı olarak görev yapmaktadır.
yaslandikca sesi daha bi oturan -ki ilk kasetlerini bi dinleseniz musa eroglu demezsiniz- özellikle okudugu bozlaklarla cigerimi pare pare eden, güzel hancere...
"dedem korkut" adlı albümüyle aşmış olduğunu ortaya koydu. daha önce yaptığı çalışmalarla asma davulu halk müziğinde hak ettiği konuma getiren, akustik ve bas gitarı bu müziğe adapte eden ve bu alanda bir öncü olan sanatçı genelde orijinalitesiyle ve yenilikçiliğiyle halk müziğinin önünün açılmasında yine elinden geleni yapıyor. dedem korkut adlı albümünde senelerdir albümlerinde kullanmadığı (belki de bir dönem bir hastalık haline gelen ve aşırı derecede bıktıran) "şelpe" tekniğini ilk defa ve kendi özgünlüğü çerçevesinde kullandı. buna örnek olarak kendi derlemesi olan "cuş havası" adlı koşma ve "bu yarayı ancak çekenler bilir" adlı türkü gösterilebilir. bunun yanında, harika bir köroğlu koşması olan "cuş havası" ve yine koşma tarzında bir beste olan "yol dayanır mı" adlı parçalarda genel atmosfere gayet uygun bir şekilde kullanılmış, sırıtmayan elektrogitar nağmeleri duymak mümkün. elektrogitar diğer parçalarda da perde gerisindeki atmosferi yaratmak için yine abartısız bir şekilde kullanılmış ve bunun da halk müziğinde yeni bir "alışkanlık" yaratması gayet olası.
profesyonel sanatçı kimliği yanında trt’de görevli bir derlemeci olan musa eroğlu, bu albümde diğer albümlerinin genelinde olduğu gibi bize yine mut ve emirdağ dolaylarından sesleniyor. kendi derlemesi olan, ve bu satırların yazarınca da gayet güzel bir şekilde çalınan "aman ayşem" adlı türkü, mut yöresinden. trt’de canlı olarak defalarca çalınmış olan ancak daha önce albüm kaydı bulunmayan bu türküyü son albümde bulmak mümkün. bunun yanında ustanın favorilerinden olan emirdağ yöresinden yine harika bir parça, "zalim poyraz" da albümde. albüme ismini veren beste olan "dedem korkut"’tan bahsetmenin sanırım gereği bile yok. dinleyeni köklerini öğrenmeye, onlara sahip çıkmaya çağırıyor. bir de "ya hızır" adlı "nefes" de insanlığın durumunu "türkü dili" ile ortaya koyması ve aranje edilişi ile hem felsefi hem de müzikalite açısından değerli bir parça olarak önümüzde.
elimden geldiğince anlatmaya çalıştığım ve bu başlığı açıp okuyan arkadaşlarıma tavsiye ettiğim albümün parçaları da şu şekilde:
1. nem kaldı(erdal erzincan’dan dinlediğimiz değil)
2. çoban yıldızı
3. cuş havası
4. yare söyleme(yazarın favorisi)
5. zalim poyraz
6. evinize varamadım
7. yol dayanır mı
8. dedem korkut
9. bu yarayı ancak çekenler bilir
10. bin derdim var
11. ya hızır
12. ben dedemden himmet aldım
13. aman ayşem
iyi dinlemeler efendim.
profesyonel sanatçı kimliği yanında trt’de görevli bir derlemeci olan musa eroğlu, bu albümde diğer albümlerinin genelinde olduğu gibi bize yine mut ve emirdağ dolaylarından sesleniyor. kendi derlemesi olan, ve bu satırların yazarınca da gayet güzel bir şekilde çalınan "aman ayşem" adlı türkü, mut yöresinden. trt’de canlı olarak defalarca çalınmış olan ancak daha önce albüm kaydı bulunmayan bu türküyü son albümde bulmak mümkün. bunun yanında ustanın favorilerinden olan emirdağ yöresinden yine harika bir parça, "zalim poyraz" da albümde. albüme ismini veren beste olan "dedem korkut"’tan bahsetmenin sanırım gereği bile yok. dinleyeni köklerini öğrenmeye, onlara sahip çıkmaya çağırıyor. bir de "ya hızır" adlı "nefes" de insanlığın durumunu "türkü dili" ile ortaya koyması ve aranje edilişi ile hem felsefi hem de müzikalite açısından değerli bir parça olarak önümüzde.
elimden geldiğince anlatmaya çalıştığım ve bu başlığı açıp okuyan arkadaşlarıma tavsiye ettiğim albümün parçaları da şu şekilde:
1. nem kaldı(erdal erzincan’dan dinlediğimiz değil)
2. çoban yıldızı
3. cuş havası
4. yare söyleme(yazarın favorisi)
5. zalim poyraz
6. evinize varamadım
7. yol dayanır mı
8. dedem korkut
9. bu yarayı ancak çekenler bilir
10. bin derdim var
11. ya hızır
12. ben dedemden himmet aldım
13. aman ayşem
iyi dinlemeler efendim.
26 ağustos 2007 pazar günü saat 21’de izmir fuar açıkhava tiyatrosunda konseri var. hatırladığım kadarıyla da öğrenci bileti 4 ytl. gideceğimdir. gelinizdir.
edit: harika bir konserdi. dedemin de elini öptüm. allah ona uzun ömürler versin.
edit: harika bir konserdi. dedemin de elini öptüm. allah ona uzun ömürler versin.
mihribanın sarı saçlarını deli gönlüne bağlamış olan usta türkücü
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?