pastası olan bir şeydir.
(bkz: mozaik pasta)
mozaik
(bkz: hatay arkeoloji müzesi)
(bkz: kültür mozaiği)
küçük, birbirinden farklı, üç boyutlu parçaları bir yüzey üzerinde yanyana getirerek resim oluşturma tekniğine ve ortaya çıkan esere mozaik denir.
ilk olarak 5000 yıl önce sümerler tarafından ev duvarlarına batırdıkları çömlek parçalarıyla yaratılan bu tekniğin günümüzde iki biçimi uygulanmaktadır:
genelde çimentodan oluşan zemin malzeme üzerine parçacıkları batırmak.
tutkalla yapıştırılmış parçaların aralarına sıva döşemek.
parçacık olarak ise seramikten metale, ahşaptan cama kadar çok çeşitte, şekilde ve büyüklükte malzeme birarada kullanılabilmektedir.
mozaik denince akla roma imparatorluğu zamanında yaratılan eserler gelir. daha çok şehir kaldırımlarında, meydanlarda, ev avlularında kullanılan, sırlı seramikten yapılmış bu mozaiklerin parçaları birkaç milimetre kadar küçük olabilmektedir. gaziantep arkeoloji müzesinde bulunan ve zeugma antik şehrindeki villalardan çıkarılan mozaikler bu dönem eserlerinin en güzel örnekleri arasındadır.
duvar ve tavan mozaikleri konusunda uzmanlaşan bizanslılar ise parçacık olarak italyada üretilen ve kalın, renkli camdan oluşan plakalar (smalti) kullanmakla ünlüdürler. bu dönemde, camlar, ışığı daha iyi yönlendirebilmek için farklı açılarda, ve sıvasız olarak yerleştirildi. bazı desenlerde, camların arkasına gümüş ya da altın yapraklar yapıştırıldı. daha çok dini görüntüler betimleyen roma mozaiklerinin aksine bizanslılar aristokrasinin de mozaiklerini yarattılar.
islam kültürü ise mozaik desenlerine getirdiği matematiksel zenginlikle ünlüdür. yer yer cam küpler ve taşlar kullanılmış olsa da, islami eserlerde, genelde, desen için özellikle üretilmiş, daha sonra, kenarları elde zimparalanarak boşluksuz yanyana oturacak şekle sokulmuş çini plakalar kullanılmıştır (zillij).
antoni gaudi, guell parkındaki koltukları mozaikle kaplayarak tekniğe yeni bir uygulama kanalı açmıştır. bu mozaikler, farklı amaçlarla yaratılmış seramik ürünlerin yeniden düzenlenmesiyle meydana geldikleri icin kolaj tekniginin ilk örneği olarak da gösterilebilir. gaudinin uyguladığı seramik kaplama tekniğinin özgün adı "trencadis" tir ve katalanca bir sözcüktür. kullanılmayacağı, bir işe yaramayacağı varsayılan seramik ve cam parçalarıyla bir binanın giydirilmesidir. aralarında chagall ve picassonun bulunduğu birçok modern sanatçı da eserlerini mozaik şeklinde ortaya koymuş, mozaik eserlerin konularına zenginlik katmışlardır. günümüzde mozaikler mobilya dekorasyonundan yer kaplamalarına, bina kaplamalarından oda bölmelerine kadar birçok farklı yerde kullanılmaktadır. konular soyut kavramlardan hiperrealist portrelere kadar çeşitlilik kazanmıştır.
ilk olarak 5000 yıl önce sümerler tarafından ev duvarlarına batırdıkları çömlek parçalarıyla yaratılan bu tekniğin günümüzde iki biçimi uygulanmaktadır:
genelde çimentodan oluşan zemin malzeme üzerine parçacıkları batırmak.
tutkalla yapıştırılmış parçaların aralarına sıva döşemek.
parçacık olarak ise seramikten metale, ahşaptan cama kadar çok çeşitte, şekilde ve büyüklükte malzeme birarada kullanılabilmektedir.
mozaik denince akla roma imparatorluğu zamanında yaratılan eserler gelir. daha çok şehir kaldırımlarında, meydanlarda, ev avlularında kullanılan, sırlı seramikten yapılmış bu mozaiklerin parçaları birkaç milimetre kadar küçük olabilmektedir. gaziantep arkeoloji müzesinde bulunan ve zeugma antik şehrindeki villalardan çıkarılan mozaikler bu dönem eserlerinin en güzel örnekleri arasındadır.
duvar ve tavan mozaikleri konusunda uzmanlaşan bizanslılar ise parçacık olarak italyada üretilen ve kalın, renkli camdan oluşan plakalar (smalti) kullanmakla ünlüdürler. bu dönemde, camlar, ışığı daha iyi yönlendirebilmek için farklı açılarda, ve sıvasız olarak yerleştirildi. bazı desenlerde, camların arkasına gümüş ya da altın yapraklar yapıştırıldı. daha çok dini görüntüler betimleyen roma mozaiklerinin aksine bizanslılar aristokrasinin de mozaiklerini yarattılar.
islam kültürü ise mozaik desenlerine getirdiği matematiksel zenginlikle ünlüdür. yer yer cam küpler ve taşlar kullanılmış olsa da, islami eserlerde, genelde, desen için özellikle üretilmiş, daha sonra, kenarları elde zimparalanarak boşluksuz yanyana oturacak şekle sokulmuş çini plakalar kullanılmıştır (zillij).
antoni gaudi, guell parkındaki koltukları mozaikle kaplayarak tekniğe yeni bir uygulama kanalı açmıştır. bu mozaikler, farklı amaçlarla yaratılmış seramik ürünlerin yeniden düzenlenmesiyle meydana geldikleri icin kolaj tekniginin ilk örneği olarak da gösterilebilir. gaudinin uyguladığı seramik kaplama tekniğinin özgün adı "trencadis" tir ve katalanca bir sözcüktür. kullanılmayacağı, bir işe yaramayacağı varsayılan seramik ve cam parçalarıyla bir binanın giydirilmesidir. aralarında chagall ve picassonun bulunduğu birçok modern sanatçı da eserlerini mozaik şeklinde ortaya koymuş, mozaik eserlerin konularına zenginlik katmışlardır. günümüzde mozaikler mobilya dekorasyonundan yer kaplamalarına, bina kaplamalarından oda bölmelerine kadar birçok farklı yerde kullanılmaktadır. konular soyut kavramlardan hiperrealist portrelere kadar çeşitlilik kazanmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?