mısır patlağını bir şeylere benzetmek

-aa nuri bak bu aynı müberra teyzemler.
+anaa harbiden hık demiş şeyinden düşmüş.
+sen şuna bak asıl aynı muharrem abi.
-hahaha hakikaten aynı muharrem abi ama sanki biraz da 10 yıl önceki üst komşumuza benziyo hani şu sürekli yiyip yiyip geğiren.
+ay evet hatta bir kere geğirdiğinde deprem oluyo diye bütün bina ayağa kalkmıştı.
-hatırlamam mı. donla çıkmıştın sen hatta.
+hayriye!orayı karıştırmasak.
-ay ne var çok tatlıydın ayıcıklı boxerınla
+boşanıyoruz hayriye.ben yarın işlemleri başlatıyorum.

hayalgücünün doruklara ulaştığı andır.amaçsız işlevsiz zaman öldürmektir.sorgusuz sualsiz yapılan sebebi irdelenmemiş garip bir olaydır.

(bkz: o mısır patlağını fırlatmak istemek)

şöyle çimlerin üzerinde uzanıp gökyüzünü göremediğimiz şehir yaşamında hayal gücü çırpınışlarıdır. oysa nerde o pamuk bulutlar nerde patlamış mısır.

bulutları bir şeylere benzeten çocuğun büyümüş, kendi başına sinemaya gitmiş ve mısır patlağı yemiş versiyonudur.
mavi ekrandan beyaz ekrana geçmek gibi bir şey herhalde.

(bkz: bulutları bir şeylere benzetmek)

benzetmeden yemek en güzeli. [#752675]