medea

pinhan
yunan tragedyalarindan en modern sayilabilecek olanidir. kisisel tahlillerin bulunmasi, karakterlerin duygusal ifadelerinin jest ve mimiklerindeki donusumle gerceklestirmesi onu bugune yaklastirir. temel olarak iki konuyu ele alan bu tragedya feminism uzerinden vatandaslik ve aidiyet meselelerine dikkat ceker. antigoneye zit olarak kendi bireysel tutkularinin pesinden kosan medea ayni zamanda yirminci yuzyilin ikinci ceyregini etkileyen vatandaslik kavramini kendi suclarindan dolayı sehirden kovulma korkusuyla yasar. bununla beraber eski duzenin temsilcisi olarak karsimiza cikan medea hukuka ve yeni duzene ayak uyduramayan, dolayısıyla gitmek durumunda kalan bir multeciyi simgelemektedir.
bloody mary
seneca tarafından da euripides medeia’sı medea olarak uyarlanmıştır..bu medea’da, medea’nın geçirdiği cinnet daha önplandadır, ve büyücü tarafı daha keskin olup, söyledikleri karşısında buz kestirir..
euripides medeia’sının çevirisine nazaran daha ağırdır çevirisi, antik yunan tanrıları, tanrıçaları, canavarları, coğrafyası daha çok geçer ve dipnot kısımlar oyunun iki misli kadar edebilir..yine de çok etkileyicidir..
bloody mary
bir euripides tragedyası..
kolkhis (bu günkü gürcistan) memleketinin kralının prenses kızıdır medea..
iason altın post için argo gemisiyle ve argo mürettebatıyla kolkhis’e gelir, fakat kral altın postu vermek istemez, bunun üzerine iason da yüksek bir çılgınlık potansiyeli gördüğü için afrodit’ten yardım ister, ve işte o zaman medea iason’a aşık olur..altın postu almasına yardım ettikten sonra babasını göt gibi bırakır, kardeşini de alır ve argo gemisine binerler..baba arkalarından gitmeye kalkar fakat medea’nın, izini kaybettirmek için öldürdüğü kardeşinin parçalarıyla karşılaşır denizde..
medea ile iason, iason’un memleketi olan iolkos’a giderler fakat burda yönetimdeki iason’un babasının ölmüş olduğu ve onunn yerine kardeşinin geçtiği görülür, medea çeşitli plan ve büyülerle iason’u kral yapmaya çalışır fakat bunlar anlaşıldığı zaman bu şehirden sürülürler..
ordan korinthos’a gelen medea ile iason burada evlenirler ve iki oğlan çocukları olur..zaman geçtikçe ve iason’un da rüyalarının süsleyen yönetme sevdası nedeni ile kral kreon’un prenses kızını iason’la evlendirme isteği ortaya çıkınca iason sonuçlarını tahmin edemeyeceği bir işe kalkışır ve medea’yı aldatıp kralın genç kızı ile evlenme işlerine girişir..
medea çılgına dönmüştür..gözü iason’un ağzına sıçmaktan başka hiçbir şey görmez olmuştur..öyle ki; çocuklarıyla ilgilenmez hatta onları da görmek istemez noktadadır.
bu cinnet halindeki büyücü kadının görüntüsü kreon’u oldukça korkutur ve çocukları ile birlikte buradan sürülürler..fakar medea kafasını koyduğunu yapacak yapıda bir hatundur ve kralın ayaklarına kapanarak,yalvar yakar, -sözümona- çocuklarını götürecek bir yer bulma amacıyla bir gün daha korinthos’ta barınma iznini alır ve planına koyulur..
iason’u da ikna ederek (ki o aptalı ikna etmek oldukça kolay olacaktır) sürgünden kurtulmaları için çocuklarını ellerinde hediyelerle geline yollar..fakat bu hediyeler zehirlidir ve gelin hanım bunları giyer giymez yanmaya başlar ve onu kurtarmak için kızına yaklaşan kral babası da..
planı iason’a acı çektirmek olan medea kral ve kızını öldürerek bir şeyleri başarmıştır ama bu ona yetmez ve daha da büyük bir acının peşindedir o ve çocuklarını keserek öldürür..
stella
yunan efsanelerinde kocasından öç almak için çocuklarını öldüren büyücü kadın olarak adı geçen mitolojik karakter. şöyledir hikaye; medea, güçlü bir kralın kızıdır. başka bir ülkenin prensi olan iason’u sevmektedir. fakat iason’un babası güçsüzdür ve hükmettiği topraklar verimsizdir. medea’nın babası, kızının iason’la evlenmesini istemez. ne var ki aşkın önüne hiçbir güç geçemez ve medea babasının sözüne karşı çıkıp iason’la kaçar. yıllar geçer medea iason’a iki çocuk verir. yıllar geçer ya, medea da yaşlanır. iason’un aklını çelerler, kendine yeni eş bul diye, bu artık yaşlandı diye.. iason da bu sözlere uyar ve corinthus kralı creon’un kızıyla karısını aldatır, onunla evlilik planları yapmaya başlar. medea bunun üzerine düğün armağanı olarak bir giysi ve altından bir taç gönderir. kızcağız giysiyi giyip tacı takar takmaz taç alev alır.. ve bir de medea’nın yaptığı başka bir şey daha vardır ki hikayenin trajik bir şekilde sonlanmasına sebep olmuştur: medea, "aşkımızı istemiyorsan, aşkımızın meyveleri olan çocuklarımızı da istemiyorsundur" diyerek önce çocuklarını, sonra kendini öldürür.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol