master chef

eflatun
yarışmayı izleyince böle, mutfak önlüğünü giyip soğan doğarayası geliyor insanın. öyle leziz bir yarışma.
eflatun
dün televizyonda tesadüfen denk geldim bu yarışmaya.zeytinyağıyla balık kızartıyorlardı. ben ki hayatında hiç balık yemeyen insan, balık yiyesim geldi.çok güzel püf noktaları veriyorlar ah bide yarımacıları azarlamasalar negzel olucak.
orqn
insanda yemek yapma arzusu uyandıran programdır. ama öyle limon soslu kuzu budu falan değil tabi, yine gidip makarna yapıyoruz kös kös.
esrakesh
geçen jürilerden birisi adamın yaptığı midyeyi lavaboya boşalttı. adam gıkını çıkarmadı. ben olsam yeminle o tencereyi başından geçirirdim. hayır yarışmacıları sinirlerini aldırmış da gelmiş resmen.
theborek
kesinlikle yapılanların mübah olduğuna inandığım yegane eğlenceli program. restoran işinde bulunmuş ve bir dönem tam manasıyla tavaların uçtuğu bir mutfakta çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim: şefler iş üstünde dünyanın en çekilmez insanlarıdır. ayrıca -ki bu sadece mutfağa veya yarışmaya has bir durum da değil- hiyerarşinin sağlanması için öncelikle astınıza küçük değersiz bir bok parçası gibi davranmanız gerekir. özgüveni kırılacak, değersiz olduğunu ve size tabii olduğunu bilecek ki en kısa sürede teslim olsun. aksi takdirde o amerikan filmlerinde gördüğünüz "lanet olsun şef ! senin yöntemlerinle bu işi yapmayacağım" diye bağıran sarı çiyanlar çok tava yerler kafalarına...bir de şunu düşünün; batuhan pamuk gibi davransa, al bebeğim buna azıcık tuz serp trallalalalaaa modunda takılsa kaçımız izlerdik ki?
sizofrenhukukcu
show tv de başlamış olan, üç tane acımasız davranışlar sergilemeye çalışan jüri üyeleri karşısında rüştünü ispat etmeye çalışan yarışmacıların olduğu öykü serterin sunduğu program.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol