martin eden

stella
kitabı sıra dışı bulmadım. aynı başlangıç ve aynı son. ayrıca eden’ın idealleri kısıtlı. yazmayı bir statü atlama yolu olarak görmesine rağmen, yine de yaptığı sanattır diyebilirim. eden’ın intiharının açıklaması çok basit; ulaşılması kolay hedefler, başarı, ardından gelen bıkkınlık, haya kırıklığı. imkansızı isteseydi eminim eceliyle ölürdü. martin eden’ın gelişimi, kendi için başlattığı ve sürdürdüğü bir şey değildi bence. hatta yanlarında yer almak istediği insanların şekillendirmesiydi gelişim dediğimiz şey. fakat sonra, martin’in toplum dışı özü yitirilmeden geri geldi ve uğraş ters tepki yarattı.

alıntılar:

say. 272/ onun içindeki devrimi yaratan, onu kaba bir denizci olmaktan kurtarıp bir öğrenciye ve sanatçıya dönüştüren sevgiydi..

say. 345/ olağan üstü bir beyin gücüne sahip olduğunu bilmiyordu; derin kültürleri ve yüksek düşünceleri olan kişilerin, morseların misafir odasında bulunamayacaklarını da bilmiyordu. böyle kişilerin yalnız kartallar olarak yeryüzünden ve toplu yaşamın sürüleştirici yükünden yukarılarda, gökyüzünde yalnız başına uçan kişiler olduğunu hayal bile etmiyordu.

say. 455/ (brissenden, martin’le konuşuyor) "görüyorsun ya, gitmeden önce senin bir sosyalist olduğunu görmek isterdim. varoluşuna bir anlam verirdi. gelmekte olan düş kırıklığı süresince seni koruyabilecek tek şey bu."
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol