hiç özlemiyor bi o kadar da hala nefret ediyorum .
lise yılları
dudaklarda küçük bir tebessümle hatırlanan, kimi zaman " vay be ne kadar aptal mışım..", kimi zaman " hey gidi günler, ne güzel anlarım olmuştu,keşke hiç bitmeseydi.." şeklinde yad edilen, insana büyümenin hiçte o zamanlar olduğu gibi eğlenceli olmadığını hatırlatan yıllardır.
universiteye gidince deli gibi ozlenen,uzun uzun ic gecirilen,ilkgencligin 3 ya da 4 yili...okul kirmalar,kopya cekmeler,sozluye kalkmalar,oss stresi,ne olacagina hangi universiteye gidecegine karar verememeler,test cozmeler,ilk asklar ve en guzeli de o saglam arkadasliklar...universiteye gidince her sey cok baska oluyor,ayni tad alinmiyor nedense.
evet lise yillari; 45 kisilik mevcut. bunlarin 32 ad. hatun, 12 ad. erkek ve 1 ad. e$cinsel nufusu ile "ne gunlerdi" dedirtir.
insanin yasarken degerini anlamadigi ama yillar sonra düsünüp düsünüp aglama sebebi.
(bkz: ne günlerdi)
zamanında kurtulma hayallerinin kurulduğu ancak sonradan tekrar o yıllara dönmek için çok şey feda edilebilecek yıllardır.
keşke geri dönsek dediğimiz senelerdir...
hayatta en derin ve saglam arkadaslıklarınızı kurdugunuz, ask icin bogurulen,sigara ile erkek oldugumuz,tuvalet diyalogları ile yarıldıgımız,en afili tavırların havalarda ucustugu,tek bira ile sarhos olunan,onu karsında gorunce bacaklarının titredigi,ayna bunalımlarının en yogun oldugu yıllardır.hey gidi kadıkoy burnu,moda sahili hey..bir sevgili varki onun ile iki yıl cennet hayatı yasadıgım yıllardır.
dostluklar, belki iz bırakan hocalar, dersleri iptal ettirmeler, sınav erteletmeler, elektrik kesikti çalışamadım hocam demeler vs. elbet unutulamaz, lan lisede olmak vardı şimdi dedirtir ama sınav haftalarının çok sık olması, haftada 10 sınav yapıp bir güne 2-3 sınav koymalar, sözlü yapıcam sözü, -unutulur mu- forma va kravat krizi pek de geri gelmesi istenmeyecek şeylerdir sanırım.
(bkz: hey gidi günler)
1 sigaranın 10 öğrenci tarafından içildiği, etek altı için erkeklerin merdiven başı muhabbetelerinin olduğu , izin kağıdı için müdür muavinlerine çay ısmarlandığı nadide yıllar
insanın aradan 7 yıl geçince ansızın tribe girebilmesini sağlayan yıllardır.çocuklukla yetişkinlik arasında kalan belkide yaşam denilen çarkın en güzel dilimi.insan kıymetini bilemiyor ne yazık ki.yıllar geçiyor ve ansızın orada kurulan arkadaşlıkların değeri anlaşılıyor.çoğu zaman sürmez bu arkadaşlıklar.hatırlıyorum okul bittikten sonra sene de 1 kere bile olsa fuar zamanı görüşecez diye birbirine söz veren onca insanı.yalan oluyor ne yazık ki...
(bkz: intaş lisesi)
yaşarken nefret edilen ama üzerinden zaman geçtikçe "vay be nerede o günler" dedirten dönemdir. ardından "beterin beteri varmış" dediğimiz üniversite yılları gelir. üniversite bitince de aynı replik tekrarlanır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?