kadının adını çıkarmışlar depresife, indirmezler güzelliğe...
buhran geçiricem diye korkuyla şiirlerinden ve yazılarından su görmüş kuduz gibi kaçarlar. yahu sakin, şeker gibi kadındır aslında. bir muhabbeti vardır ki ömre sığmaz. üsküdar cemiyetinde pek bir sık görülür.
lale müldür
şiirdeki yerini bulmuş kadın şairimiz. belki birkaç yıl sonra daha iyi anlaşılacaktır şiirleri.
intihar etmesine hiç şaşırılmayacak şairdir aynı zamanda.
intihar etmesine hiç şaşırılmayacak şairdir aynı zamanda.
gemilerde, otobüslerde, uçaklarda
gittim seni bulmak için
seni yani doğru kişiyi
doğru kişi kim
doğru kişi bazan en yakınında
olabiliyordu insanın
bazan en uzağında
bunu bilmiyorduk
sonunda doğru kişiyi değil
hep kendimizi buluyorduk
aldırmıyorum ben şimdi
intizar ettiğim birisi yok
dua ediyorum hayatıma giren
yanlış kişiler için
bana gelince ben
hazan yüzlü bir adamı aradım hep
bir sonbahar günü beyaz pardesüyle
kurumuş yaprakların üstünden
kapımı çalmasını bekledim
gelse ne olacaktı
onu da bilmiyordum ya
olanaksız bir şey istediğimin farkındaydım
yine de gemilerde, otobüslerde, uçaklarda
onu aradım. bir tren bana adını söyledi.
modern aşka üç gün
inanabilirdim oysa ben
uzun araştırmalar sonucunda
modern aşk konusunda
diyebileceğim beş satır birşey var
artık çok da kafamı yormuyorum doğrusu
diyeceğim şu:
bunu yapan biri var
bir ilişki bitiyor
kadın kadın olduğu için mi
erkek erkek olduğu için mi bitiyor
bunu yapan biri var
-----------------------------
kim olduğumu henüz bilmiyorsun
kendini yaralamış biri
yaşamını ikiye bölmüş
çünkü yaşamım hiçbir şey
onu kurar ve yeniden yıkarım
gözlerimin etrafında
daha fazla ıssızlık yaratmayayım
diye gönderdiler beni
çünkü artık sürdüremezdim
kim olduğumu henüz bilmiyorsun
kendini yaralamış biri
öyle sıradan ıssız biri...
gittim seni bulmak için
seni yani doğru kişiyi
doğru kişi kim
doğru kişi bazan en yakınında
olabiliyordu insanın
bazan en uzağında
bunu bilmiyorduk
sonunda doğru kişiyi değil
hep kendimizi buluyorduk
aldırmıyorum ben şimdi
intizar ettiğim birisi yok
dua ediyorum hayatıma giren
yanlış kişiler için
bana gelince ben
hazan yüzlü bir adamı aradım hep
bir sonbahar günü beyaz pardesüyle
kurumuş yaprakların üstünden
kapımı çalmasını bekledim
gelse ne olacaktı
onu da bilmiyordum ya
olanaksız bir şey istediğimin farkındaydım
yine de gemilerde, otobüslerde, uçaklarda
onu aradım. bir tren bana adını söyledi.
modern aşka üç gün
inanabilirdim oysa ben
uzun araştırmalar sonucunda
modern aşk konusunda
diyebileceğim beş satır birşey var
artık çok da kafamı yormuyorum doğrusu
diyeceğim şu:
bunu yapan biri var
bir ilişki bitiyor
kadın kadın olduğu için mi
erkek erkek olduğu için mi bitiyor
bunu yapan biri var
-----------------------------
kim olduğumu henüz bilmiyorsun
kendini yaralamış biri
yaşamını ikiye bölmüş
çünkü yaşamım hiçbir şey
onu kurar ve yeniden yıkarım
gözlerimin etrafında
daha fazla ıssızlık yaratmayayım
diye gönderdiler beni
çünkü artık sürdüremezdim
kim olduğumu henüz bilmiyorsun
kendini yaralamış biri
öyle sıradan ıssız biri...
"ona kötü bir şey olsun istedim. bana aşık olsun istedim."
$iirleri ile alakali hic yorum yapamam zira ilk defa dun o da alkollu kafa ile bir kac tanesini okuyabildim ancak kendisi ile alakali yorum yapabilirim.
dun bir arkada$imizin vasitasi ile evinde misafir etti bizi sagolsun, diyebilirim ki psikolojisi kesinlikle yerinde degil. bir ani bir diger anina uymuyor, dakika geliyor dunyanin en $eker kadini kivaminda, bir dakika geliyor misafirlerini evden kovabilecek potansiyele sahip bir kadin olarak cikiyor kar$iniza. cok konu$muyor, sebebini sordugunuzda da "gozlemliyorum" diyip cikiyor i$in icerisinde. alkol tuketmiyor, en azindan bir bardak birayi 4 saatte ancak yariya indirebildi ama alkol haricinde kimi $eylere yatkinliginin oldugunu soylemek mumkun. evinin bogaz manzarasi super, cihangir’in manzaraya hakim yerlerinden birinde oturuyor, ki$in kapisinin onune araba parketmek cok olasi degil. evi son derece sade do$enmi$ ve yuzlerce kitap var dolabinda. "hepsini okudun mu?" soruma "pek coguna goz atabildim" $eklinde cevap verdi, sandim ki mutevazilik yapiyor ama degilmi$, gercekten sadece gozucu ile bakabilmi$ kitaplara. romen uyruklu ve kendisinden de ya$li bir hizmetcisi ile birlikte ya$iyor, ismi morena’ydi sanirim.
suyuna giderseniz iyi bir ev sahibi, gulmeyi seviyor.
not: biraz alingan. alkol orani yuksek bir kafa ile $iirlerinden bir iki tane okuyup "muhtemelen benim cehaletimdendir ancak cok fazla ho$lanamadim henuz $iirlerinden" dediginiz zaman "evet senin cehaletinden kaynakli, sen $iir okumayi bilmiyorsun" cevabini alabiliyorsunuz. kaldi ki ben halk edebiyatindan tut divan edebiyatina kadar gecmi$te ya$ayan tum $airleri bilir, $iirlerini de buyuk bir keyifle okurum. gunumuzde halen ya$ayan $airlerden de buyuk keyif alirim. sozun ozu ele$tiriye cok acik degil kendisi.
edit: ismi lale muldur degil "lale müldür" dur.
dun bir arkada$imizin vasitasi ile evinde misafir etti bizi sagolsun, diyebilirim ki psikolojisi kesinlikle yerinde degil. bir ani bir diger anina uymuyor, dakika geliyor dunyanin en $eker kadini kivaminda, bir dakika geliyor misafirlerini evden kovabilecek potansiyele sahip bir kadin olarak cikiyor kar$iniza. cok konu$muyor, sebebini sordugunuzda da "gozlemliyorum" diyip cikiyor i$in icerisinde. alkol tuketmiyor, en azindan bir bardak birayi 4 saatte ancak yariya indirebildi ama alkol haricinde kimi $eylere yatkinliginin oldugunu soylemek mumkun. evinin bogaz manzarasi super, cihangir’in manzaraya hakim yerlerinden birinde oturuyor, ki$in kapisinin onune araba parketmek cok olasi degil. evi son derece sade do$enmi$ ve yuzlerce kitap var dolabinda. "hepsini okudun mu?" soruma "pek coguna goz atabildim" $eklinde cevap verdi, sandim ki mutevazilik yapiyor ama degilmi$, gercekten sadece gozucu ile bakabilmi$ kitaplara. romen uyruklu ve kendisinden de ya$li bir hizmetcisi ile birlikte ya$iyor, ismi morena’ydi sanirim.
suyuna giderseniz iyi bir ev sahibi, gulmeyi seviyor.
not: biraz alingan. alkol orani yuksek bir kafa ile $iirlerinden bir iki tane okuyup "muhtemelen benim cehaletimdendir ancak cok fazla ho$lanamadim henuz $iirlerinden" dediginiz zaman "evet senin cehaletinden kaynakli, sen $iir okumayi bilmiyorsun" cevabini alabiliyorsunuz. kaldi ki ben halk edebiyatindan tut divan edebiyatina kadar gecmi$te ya$ayan tum $airleri bilir, $iirlerini de buyuk bir keyifle okurum. gunumuzde halen ya$ayan $airlerden de buyuk keyif alirim. sozun ozu ele$tiriye cok acik degil kendisi.
edit: ismi lale muldur degil "lale müldür" dur.
kendisi genelde manik depresifliğiyle tanınan soyut yutmuş şairlerdendir. kimileri hiç sevmez. ama sevmeyenleri kadar ve hatta bu sayıyı aşkın sayıda sevenleri de mevcuttur. zaman zaman dellenir bu hatun kişisi, kendinden beklenen mi yoksa bekleyen mi tuhaf hareketler yapar bilinmez; ama ne hikmetse bütün aşmış hareketlerine karşın bu kadının kendi dünyası büyüler galiba sevenlerini. "aşk" a aşık bir şairdir. bazen mısralarının yalnızca lale dünyasında anlamlı olabileceği imgelere rastlanır, saçmaladığı düşünülür; ama başka bir mısranın başka bir yerinden hop yakalar sizi. bir bakarsınız tekrar şiirin içindesiniz. (bkz: he shot me down bang bang )en olmazsa olmazlarındandır sevenleri için.
şair aydın’da doğar. fakat aydın’ı hiç hatırlamadığını söyler. robert koleji’ni bitirdikten sonra bir şiir bursu ile floransa’ya gider. türkiye’ye döner ve odtü elektronik ve ekonomi bölümleri’ne birer yıl devam eder. 1977 yılında ingiltere’ye gider ve manchester üniversitesi ekonomi bölümü’nü bitirir. sonra eddx üniversitesi edebiyat sosyolojisi bölümü’nden master derecesini alır. 1983’te belçika’lı bir ressamla evlenir. 1986’da istanbul’a döner. halen edebiyat ve müzik dünyasında çalışmaları devam ediyor.
ilk şiirleri 1980de yazı ve yeni insan dergilerinde çıkar. gösteri, defter, şiir atı, oluşum, mor köpük, yönelişler, sombahar dergilerinde çok sayıda şiiri ve yazısı yayımlanır. şiirlerinden bazıları bestelenir, filmlerde kullanılır. kitapları voyıcır ii (ahmet güntanla birlikte), kuzey defteri, buhurumeryem, uzak fırtına, seriler kitabı ve divanü lügat-it türk… birkaç yıldır avrupa çıkarmasında. seçme şiirleri "water music" adıyla dublinde, fransız ressam colette deblein resimleri üzerine yazdığı şiirler de "yağmur kız böyle diyor" adıyla fransızca yayımlanır. 1998de yazdığı divanü lügat-it-türk kitabı, fransız bir türkolog tarafından fransızcaya çevrilir. halen çok sayıda yabancı yayınevinden teklif alıyor. new yorkta yayımlanacak şiir kitabının çevirisi sürüyor. şiirleri israilde ibraniceye çevriliyor.
http://www.siraze.net/antoloji/lalemuldur/index.htm
ilk şiirleri 1980de yazı ve yeni insan dergilerinde çıkar. gösteri, defter, şiir atı, oluşum, mor köpük, yönelişler, sombahar dergilerinde çok sayıda şiiri ve yazısı yayımlanır. şiirlerinden bazıları bestelenir, filmlerde kullanılır. kitapları voyıcır ii (ahmet güntanla birlikte), kuzey defteri, buhurumeryem, uzak fırtına, seriler kitabı ve divanü lügat-it türk… birkaç yıldır avrupa çıkarmasında. seçme şiirleri "water music" adıyla dublinde, fransız ressam colette deblein resimleri üzerine yazdığı şiirler de "yağmur kız böyle diyor" adıyla fransızca yayımlanır. 1998de yazdığı divanü lügat-it-türk kitabı, fransız bir türkolog tarafından fransızcaya çevrilir. halen çok sayıda yabancı yayınevinden teklif alıyor. new yorkta yayımlanacak şiir kitabının çevirisi sürüyor. şiirleri israilde ibraniceye çevriliyor.
http://www.siraze.net/antoloji/lalemuldur/index.htm
(bkz: yosun tutan yurek)
(bkz: strangers in the night)
yeni türkünün destina adlı şarkısının söz yazarı. "destina ne demek?" diyenlere destinyden esinlendiğini söyler.
(bkz: depresyon efendisi)
(bkz: he shot me down bang bang)
(bkz: eskil bir a$k öyküsü)
(bkz: cam seslerinden bir anı )
eserleri
şiir:
voyıcır ii (ahmet güntan’la birlikte, 1990)
kuzey defterleri (1992)
buhurumeryem (1993)
uzak fırtına (1988)
seriler kitabı (1991)
düzyazi:
divanü lügat-it-türk (1998)
http://www.edebiyatturk.net/
şiir:
voyıcır ii (ahmet güntan’la birlikte, 1990)
kuzey defterleri (1992)
buhurumeryem (1993)
uzak fırtına (1988)
seriler kitabı (1991)
düzyazi:
divanü lügat-it-türk (1998)
http://www.edebiyatturk.net/
onceleri anlasilmaz gelse de, cagrisimlarla kurdugu dili anladikca siirlerinin kiymeti anlasilan sair.destina cok bilinen, (yeni turku nun soyledigi bir sarki dersek daha kolay bilinir)bir siiridir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?