rengi vi$ne suyuna benzeyen lezzetli bir bitki cayi.
kusburnu
cok yogun vitamin zenginligi nedeniyle gozlerin dostu,vucuda direnc saglayan bitki.
çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer c vitamini vardır. iyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. romatizma ağrılarını gideriyor. basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
tansu çiller hanımefendinin tiryakisi olduğu içecek türü.sayesinde satışları artmıştır.
kış günlerinde evimizin değişilmez c vitamini deposu bitkisi...
koy gunlerım de arazıden topladıgım pekmezıni yaptıgım kurutup cayını ıctıgim.saglıklı yasam icin spor yapmayan boyna yiyen tuketen mılletın gozdesi dıkenli bitki.
ezme yapılıp sabahları kahvaltıda öğlenleri öğle yemeğinde (brunch dedikleri hadise) yenilen yiyecek.
kuşburnu nedir?
habitüsü : rosaceac (gülgiller) familyasının roba diease alt familyası kapsamına giren kuşburnu, çok yıllık bir bitkidir.
kuşburnu genel olarak fruktus rosae denilen gül meyvesidir. (ateş,1992)
halk arasında: yabangülü, şillan, deligül, gülburnu, gülelması olarak da bilinir. çalı formundadır. peyzaj açıdan hoş görünümlü, gülgillerden,ekonomik ömrü; 30-40 yıldır.
yaşam süresi ise çok uzundur. doğada 300 yıllık kuşburnu çalısı olduğundan bahsedilmektedir. (nilson,1972 ; ilisu,1992)
i- kök: kuvvetli bir kök yapısına sahiptir. hem yüzeyde saçak kökleri, hem derinde 3mye kadar inen kazık kökleri vardır. kökler, hastalık, zararlılar ve zor şartlara karşı mukavemetlidir. kırmızı renkte ve yumuşak etli yapıdaki bu kökler boya sanayiinde de kullanılır. çok bol kök sürgünü verir.
ii- gövde ve dallar: gövdesi dikenli ve sağlam yapıdadır. 3 yaşına kadar ancak 1cm çap oluşturabilir. bir kuşburnu gövdesinin bilek kalınlığına ulaşabilmesi için onlarca yıl geçmesi gerekir. bunun için bitkinin dış görünüşü ağaç tipi değil, ocak şeklindedir. gövdeyle bütünlük gösteren dalları esnek ve genellikle dikenlidir. rosa rugosa türünün dallarındaki dikenler zararsızdır. bu da hasadı kolaylaştırır.
ocak çapı türlerine göre 1,5m (rosa rugosa) ile 3m (rosa canina) arasında değişir.
iii- yapraklar : yapraklar elips şeklinde, dişli, 3 ve 5 yaprakçıklı yapraklar şeklindedir. martta açan, kışın dökülen yapraklar sık ve arkaları dikenlidir. mat-yeşil renklidir. fazla hassas olmamakla beraber ülkemizde, hastalıklardan; küllenme, zararlılardan ise; kırmızı örümcek kuşburnu yapraklarında görülebilir. mücadelesi kolaydır.
iv- çiçekler : 5 tac yapraklı çok hoş koku ve görünüme sahiptir. çift evciklidir. 3-4cm çapında müstakil bulunan çiçekleri beyaz ya da uçuk pembe renktedir. rosa rugosa türünde ise 6-7cm çapında grup halinde bulunan çiçekler çingene pembesi renktedir.
ilki mayıs başında, sonuncusu eylül sonunda olmak üzere 4 periyod açarlar. kaliks (çanak yapraklar) uca doğru sivrilerek çok parçalı durum almıştır. petaller beyaz yada pembedir. stomalar çok sayıda (25 kadar) ve tüylüdür. bol çiçek tozu üretirler.
rosa canina türünde haziran ayında açan çiçekler 20 gün sonra meyveye döner. rosa rugosa da ise mayıs başında açmaya başlayan çiçekler 40 günlük aralarla periyodlar halinde ekime kadar sürdürürler. bunun için kuşburnu ocakları yaz boyunca birçok gülden bile güzel görünürler. bu da peyzaj çalışmalarında rosa rugosa türünün kullanılmasını sağlar.
v- meyveler : kuşburnu meyvesi parlak kırmızı renkte, yumurtamsı veya yuvarlak şekildedir. içi tüylü kılçıklı, 3-5gr. ağırlığında, 1-2cm uzunluğunda olan rosa canina meyvelerinin yanında, rosa rugosa meyveleri sadece et ve çekirdekten oluşan tüysüz yapısı, 6-8gr ağırlığı, 3cme varan çapıyla farklılık gösterir. rosa rugosa türü kuşburnu meyveleri protein, şeker ve c vitamini bakımından da üstünlük gösterir.
rosa caninada ocağın her tarafına dağınık vaziyette bulunan meyvelerin hasadı zorken, rosa rugosada meyveler son yıllık sürgünün uçlarında salkım şeklinde olduğundan hasadı kolaydır. etli meyveleri koyu kıvamdadır. tatlı mayhoş tadı vardır.
meyve içlerinde türlerine göre farklılık gösteren 10-60 adet çekirdek vardır. rosa caninanın meyve oluşumu eylül ayı iken, rosa rugosada; temmuz başı, ağustos ortası, eylül sonu ve kasım ortası olmak üzere 4 defa meyve hasadı yapılır.
meyveler:
%11,39 oranında şeker,
%9,82 protein (nurhan akyüz ve ark.),
589mg/100gr c vitamini (rathore 1984) içerir.
potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor gibi vücuda gerekli elementler de içerir.
kimyasal bileşimi ise:
%1,7-3.0 sabit yağ, %11 pektin asidi,
%2.0-2.7 taneli maddeler,
%2.4-4.0 kül,
%10.0-13.7 invent şekeri,
%0.6-2.4 sakkaroz,
%11.6-15.6 toplam şeker,
%3 elma ve limon asidi,
%0.038 oranında portakal sarısı renginde uçucu yağ taşır.
%22.8-38.0 arasında değişen oranlarda su ihtiva etmektedir.
ayrıca eser miktarda vanilin bulunur.
kuşburnu meyvesi vitaminler bakımından da çok zengindir.
100gr meyvede:
2,55-6,18mg vitamin a
1700mg vitamin c
vitamin b1 ,vitamin b2 ve flavonitler içerir.
c vitamini kadar önemli olan ancak üzerinde durulmayan p vitamini özelliği gösteren plavonitler 1100mg/100gr oranında bulunurlar (yamankaradeniz 1983)
kuşburnu en çok c vitamininin diğer hiçbir meyvede olmadığı kadar yüksek oranda olmasıyla dikkat çekmiştir.
meyvesi lezzetli, tatlı ve mayhoştur. tatlılığını veren şekerler; bilhassa glikoz, ekşiliğini veren sitrik ve malik asit, kokusunu veren asetik asit, rengini veren karotenlerdir. ayrıca provitamin a kaynağı olan karotenler de renk maddesi olarak 3,8mg/100gr gibi fazla oranda bulunur. bu da gıdaboyar madde olarak gıda endüstrisinde kullanılmasını sağlar.
ülkemizde yetiştirilen kuşburnu türleri
ülkemizde doğal olarak bulunan rosa türlerinin sayısının 24 olduğu 5 alt tür 2 varyete ve 15 melezin bulunduğu, bunların yayılış alanları flora of turkey de belirtilmektedir.
habitüsü : rosaceac (gülgiller) familyasının roba diease alt familyası kapsamına giren kuşburnu, çok yıllık bir bitkidir.
kuşburnu genel olarak fruktus rosae denilen gül meyvesidir. (ateş,1992)
halk arasında: yabangülü, şillan, deligül, gülburnu, gülelması olarak da bilinir. çalı formundadır. peyzaj açıdan hoş görünümlü, gülgillerden,ekonomik ömrü; 30-40 yıldır.
yaşam süresi ise çok uzundur. doğada 300 yıllık kuşburnu çalısı olduğundan bahsedilmektedir. (nilson,1972 ; ilisu,1992)
i- kök: kuvvetli bir kök yapısına sahiptir. hem yüzeyde saçak kökleri, hem derinde 3mye kadar inen kazık kökleri vardır. kökler, hastalık, zararlılar ve zor şartlara karşı mukavemetlidir. kırmızı renkte ve yumuşak etli yapıdaki bu kökler boya sanayiinde de kullanılır. çok bol kök sürgünü verir.
ii- gövde ve dallar: gövdesi dikenli ve sağlam yapıdadır. 3 yaşına kadar ancak 1cm çap oluşturabilir. bir kuşburnu gövdesinin bilek kalınlığına ulaşabilmesi için onlarca yıl geçmesi gerekir. bunun için bitkinin dış görünüşü ağaç tipi değil, ocak şeklindedir. gövdeyle bütünlük gösteren dalları esnek ve genellikle dikenlidir. rosa rugosa türünün dallarındaki dikenler zararsızdır. bu da hasadı kolaylaştırır.
ocak çapı türlerine göre 1,5m (rosa rugosa) ile 3m (rosa canina) arasında değişir.
iii- yapraklar : yapraklar elips şeklinde, dişli, 3 ve 5 yaprakçıklı yapraklar şeklindedir. martta açan, kışın dökülen yapraklar sık ve arkaları dikenlidir. mat-yeşil renklidir. fazla hassas olmamakla beraber ülkemizde, hastalıklardan; küllenme, zararlılardan ise; kırmızı örümcek kuşburnu yapraklarında görülebilir. mücadelesi kolaydır.
iv- çiçekler : 5 tac yapraklı çok hoş koku ve görünüme sahiptir. çift evciklidir. 3-4cm çapında müstakil bulunan çiçekleri beyaz ya da uçuk pembe renktedir. rosa rugosa türünde ise 6-7cm çapında grup halinde bulunan çiçekler çingene pembesi renktedir.
ilki mayıs başında, sonuncusu eylül sonunda olmak üzere 4 periyod açarlar. kaliks (çanak yapraklar) uca doğru sivrilerek çok parçalı durum almıştır. petaller beyaz yada pembedir. stomalar çok sayıda (25 kadar) ve tüylüdür. bol çiçek tozu üretirler.
rosa canina türünde haziran ayında açan çiçekler 20 gün sonra meyveye döner. rosa rugosa da ise mayıs başında açmaya başlayan çiçekler 40 günlük aralarla periyodlar halinde ekime kadar sürdürürler. bunun için kuşburnu ocakları yaz boyunca birçok gülden bile güzel görünürler. bu da peyzaj çalışmalarında rosa rugosa türünün kullanılmasını sağlar.
v- meyveler : kuşburnu meyvesi parlak kırmızı renkte, yumurtamsı veya yuvarlak şekildedir. içi tüylü kılçıklı, 3-5gr. ağırlığında, 1-2cm uzunluğunda olan rosa canina meyvelerinin yanında, rosa rugosa meyveleri sadece et ve çekirdekten oluşan tüysüz yapısı, 6-8gr ağırlığı, 3cme varan çapıyla farklılık gösterir. rosa rugosa türü kuşburnu meyveleri protein, şeker ve c vitamini bakımından da üstünlük gösterir.
rosa caninada ocağın her tarafına dağınık vaziyette bulunan meyvelerin hasadı zorken, rosa rugosada meyveler son yıllık sürgünün uçlarında salkım şeklinde olduğundan hasadı kolaydır. etli meyveleri koyu kıvamdadır. tatlı mayhoş tadı vardır.
meyve içlerinde türlerine göre farklılık gösteren 10-60 adet çekirdek vardır. rosa caninanın meyve oluşumu eylül ayı iken, rosa rugosada; temmuz başı, ağustos ortası, eylül sonu ve kasım ortası olmak üzere 4 defa meyve hasadı yapılır.
meyveler:
%11,39 oranında şeker,
%9,82 protein (nurhan akyüz ve ark.),
589mg/100gr c vitamini (rathore 1984) içerir.
potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor gibi vücuda gerekli elementler de içerir.
kimyasal bileşimi ise:
%1,7-3.0 sabit yağ, %11 pektin asidi,
%2.0-2.7 taneli maddeler,
%2.4-4.0 kül,
%10.0-13.7 invent şekeri,
%0.6-2.4 sakkaroz,
%11.6-15.6 toplam şeker,
%3 elma ve limon asidi,
%0.038 oranında portakal sarısı renginde uçucu yağ taşır.
%22.8-38.0 arasında değişen oranlarda su ihtiva etmektedir.
ayrıca eser miktarda vanilin bulunur.
kuşburnu meyvesi vitaminler bakımından da çok zengindir.
100gr meyvede:
2,55-6,18mg vitamin a
1700mg vitamin c
vitamin b1 ,vitamin b2 ve flavonitler içerir.
c vitamini kadar önemli olan ancak üzerinde durulmayan p vitamini özelliği gösteren plavonitler 1100mg/100gr oranında bulunurlar (yamankaradeniz 1983)
kuşburnu en çok c vitamininin diğer hiçbir meyvede olmadığı kadar yüksek oranda olmasıyla dikkat çekmiştir.
meyvesi lezzetli, tatlı ve mayhoştur. tatlılığını veren şekerler; bilhassa glikoz, ekşiliğini veren sitrik ve malik asit, kokusunu veren asetik asit, rengini veren karotenlerdir. ayrıca provitamin a kaynağı olan karotenler de renk maddesi olarak 3,8mg/100gr gibi fazla oranda bulunur. bu da gıdaboyar madde olarak gıda endüstrisinde kullanılmasını sağlar.
ülkemizde yetiştirilen kuşburnu türleri
ülkemizde doğal olarak bulunan rosa türlerinin sayısının 24 olduğu 5 alt tür 2 varyete ve 15 melezin bulunduğu, bunların yayılış alanları flora of turkey de belirtilmektedir.
lazca da; "üiciri".
diyarbakır ili merkez ilçesine bağlı bir köy.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?