gecenin bir yarısı pelagehatun’la kağıttan gemi yapıp üstüne de isimlerimizi yazıp yüzdürdüğümüz park.
(bkz: gençlikte olur böyle şeyler)
kugülü park
antalya atatürk parkı’nın halk arasında söylenegelen ismi
istisnasız her ziyaretçisinin el heykeli içine oturp resim çektirdiği mekan
istisnasız her ziyaretçisinin el heykeli içine oturp resim çektirdiği mekan
antalyada elin içine oturup resim cektirdigim park+ankarada sevimli bir park ayrıca bu parkın içindeki cafede bir zamanlar persembe ya da cuma aksamları jazz dinletisi oluyordu.hala devam ediyorsa kesinlikle tavsiye edilesi...
kar yağdığında bir başka güzel olan minik park.
antalya’da çocukken o elin içinden defalarca düştüğüm park.
tunali hilmi caddesinde bulunan, eskiden polonya elciligine ait olan ortasindaki golde kugular olan, icinde bir tane bira icilebilen cafesi bulunan, banklarinda her daim insanlarin oturdugu, uzun zaman gitmeyince gitmek istedigim nadir ankara yerlerinden biri. cayir cimen vardir ama meclis parki gibi sapik dolu degildir, yerlerde icki icmeye izin vermezler, bankta oturup kitirdan alinmis kumpiri yemek kabuklarini da kazlara vermek mumkundur.
ankaralilarin cogu evcil hayvanlarini gezdirmek ve hacetlerini gidermek icin bu parki kullanir.
kavaklidere mevkiinde ve otobus duraklarinin yaninda bulunan park.
beni hayal kırıklıgına ugratan cay bahçemsi...
kompleks olarak değerlendirilmesi gereken yeşillik alanların en aşağisıdır bu parkın az üstünde seğmenler onunda az üstunde botanik park vardır kı i.melih gökçek in meşhur ettiği tabirle tam bir reaksiyon alanıdır buralar insanlar için. insanlar buralarda reaksiyona girerek patlarlar enerji saçarlar köpek gezdirenler yiyişenler içip içip sabaha kalanlar hep buralardadır. ama severiz biz ankaralılar buraları piknik yapar eğleniriz. zamanında ankara alternatif gençli için önemli bir park olan tus vardı bilenler bilir çok önemliydi bizim için orada ama artık okadar popüler değil. orayı sevenlerle beaber sırra kadem basmıştır.
(bkz: ankara ve parkları )
(bkz: ankara ve parkları )
dimi
1994-1998 mimar sinan üniversitesi, sanat tarihi öğrencilerinin "kuğulu park" adını koyduğu, dolmabahçe sarayı ile resim heykel müzesi bitişindeki küçük kafedir. kafenin üstü cam örtülüdür, çay ya da kahve içerken gökyüzünü, bulutları görebilirsiniz. ayrıca içeride bir de muz ağacı vardır. kar yağarken muz ağacının muzu en tepede bir yerlerde durur. üniversite yıllarımın en sevdiğim, kutsal mekanıdır. yıllar var ki gitmiyorum. kapanmış... diyenler oldu. anılarımdaki haliyle kalsın istiyorum, kuğulu park.
son aylarda tartışma konusu olan park
altından geçen kanalizasyon borusunun patlaması sonucu o güzelim havuz idrar deryasına dönmüş durumda. kuğular apar topar havuzdan uzaklaştırıldı. belediye son görüğümde hala çalışıyordu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?