köylüleri niçin öldürmeliyiz

alchoburn
şükrü erbaş’ın harika şiiri...

köylüleri niçin öldürmeliyiz?



köylüleri niçin öldürmeliyiz?

çünkü onlar ağır kanlı adamlardır

değişen bir dünyaya karşı

kerpiç duvarlar gibi katı

çakır dikenleri gibi susuz

kayıtsızca direnerek yaşarlar.

aptal, kaba ve kurnazdırlar.

inanarak ve kolayca yalan söylerler.

paraları olsa da

yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.

her şeyi hafife alır ve herkese söverler.

yağmuru, rüzgarı ve güneşi

bir gün olsun ekinleri akıllarına gelmeden

düşünemezler...

ve bir birlerinin sınırlarını sürerek

topraklarını büyütmeye çalışırlar.



köylüleri niçin öldürmeliyiz?

çünkü onlar karılarını döverler.

seslerinin tonu yumuşak değildir.

dışarda ezildikçe içerde zalim kesilirler.

gazete okumaz ve haksızlığa

ancak kendileri uğrarlarsa karşı çıkarlar.

adım başı pınar olsa da köylerinde

temiz giyinmez ve her zaman

bir karış sakalla gezerler.

çocuklarını iyi yetiştiremezler

evlerinde kitap, müzik ve resim yoktur.

bir gün olsun dişlerini fırçalamaz

ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar.





köylüleri niçin öldürmeliyiz?

çünkü onlar yanlış partiye oy verirler

kendilerinden olanlarla alay edip

tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.

devlet; tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir

devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.

yiğittirler askerde subay dövecek kadar

ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır

ezim ezim ezilirler.

enflasyon denince buğday ve gübre fiyatını bilirler.

cami duvarı, kahve ya da bir ağaç gövdesine yaslanıp

on bir ay gökyüzünden bereket beklerler.

dindardırlar ahret korkusu içinde

ama bir kadının topuklarından

memelerini görecek kadar bıçkındırlar

harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez

şehre giderler!





köylüleri niçin öldürmeliyiz?

çünkü onlar ilk akşamdan uyurlar.

yarı gecelerde yıldızlara bakarak

başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.

gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa

ve yaz güneşleri ekinlerini yetiştirirse severler.

hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe

-bu verimi yüksek tohum bile olsa

sonuçlarını görmeden inanmazlar.

dünyanın gelişimine bir katkıları yoktur.

mülk düşkünüdürler amansız derecede

bir ülkenin geleceği

küçücük topraklarının ipoteği altındadır.

ve birer kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden

zamanın derin ırmakları önünde...



köylüleri söyleyin nasil, nasil kurtaralim?



şükrü erbaş

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol