(bkz: beyaz adam)
kızılderili
derilerinin kizilligindan ziyade saclari ve kiyafetleri sebebi ile taninirlar.
zannedildiği gibi putperest, taşa, toprağa, hayvana, çimene ata geyiğe tapmayan insanlar. bu varlıkların hepsine yaratıcıdan dolayı saygı ve sevgi duyan ama dangalak avrupalıların biraz bunu anlaması mümkün olmadığından, daha çok da soykırımı maruz gösterme için yaptıkları putperest bunlar propagandasından böyle bilinen insanlardır.
(bkz: american indian)
haklarında haftada bir defa mutlaka türk kökenli olup olmadıkları konusunda haber yapılan topluluktur. hayır merak ediyorum yarın birgün oldu da bu arkadaşlar "evet abi biz türküz, atalarımız türklerdi" deseler ne olacak. hayatımızda veya hayatlarında ne değişecek, "olm amerikanın asıl sahipleri biziz lan" şeklinde hak mı arayacağız. onlarda kalkıp "lan madem biz türküz, bize de çorum dolaylarından bi yer açın, artık orada yaşayacağız biz"mi diyecekler bundan sonra. ayrıca deseler ne olacak. tüm sorunlarımız bitti, muasir medeniyet seviyesine de eriştik bi kızılderililerin türk olup olmadığımı eksik kaldı aziz roma’lılar.
amerikanin kesfi ile ispanyollarin ve avrupalilarin akin ettikleri kitanin ilk sahipleridir.oyleki yasanan soykirim da isgalcilerin, kizilderililere çiçek hastalikli kıyafetler vererek ilk biyolojik silahin uzerlerinde denendigi bir irktir.
(bkz: into the west)
(bkz: into the west)
(bkz: bartoloma de las casas)
yasli kizildereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede
birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. köpeklerden biri
beyaz,
biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler
dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.
dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri
köpekti bunlar. çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken
niye
ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz
olduğunu
anlamak istiyordu artık. o merakla sordu dedesine.
yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
"onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."
"neyin simgesi" diye sordu çocuk.
"iyilik ile kötülüğün simgesi. aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik
ve
kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. onları seyrettikçe ben hep
bunu düşünürüm. onun için yanımda tutarım onları."
çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü
ve
her çocuğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
"peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"
bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:
"hangisi mi evlat? ben hangisini daha iyi beslersem!"
birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. köpeklerden biri
beyaz,
biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler
dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.
dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri
köpekti bunlar. çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken
niye
ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz
olduğunu
anlamak istiyordu artık. o merakla sordu dedesine.
yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
"onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."
"neyin simgesi" diye sordu çocuk.
"iyilik ile kötülüğün simgesi. aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik
ve
kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. onları seyrettikçe ben hep
bunu düşünürüm. onun için yanımda tutarım onları."
çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü
ve
her çocuğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
"peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"
bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:
"hangisi mi evlat? ben hangisini daha iyi beslersem!"
eskiden kızıldereli olarak telaffuz edildiğini sandığım, çok sonra kızılderili olduğunu öğrendiğim amerika yerlisi halk.
(bkz: ben küçükken çok salak değildim ama yine de bunu bilmezdim)
(bkz: ben küçükken çok salak değildim ama yine de bunu bilmezdim)
zamana ve dogaya bakis acilariyla gunumuz felsefesinden belki yuzlerce yil ileride olmasina ragmen "iyi kizilderili" mertebesine cabuk yukseltildikleri icin anlama sansini kaybettigimiz, mistik topluluk.
putperestlik ve samanizmin her katmanini bulabilecegimiz bir kultur kaybidir kendileri.
"eger iki tavsani kovalarsaniz, ikisini de kaybedersiniz" gibi insani basitligi ve dogruluguyla yerden yere vuran atasozleri vardir.
putperestlik ve samanizmin her katmanini bulabilecegimiz bir kultur kaybidir kendileri.
"eger iki tavsani kovalarsaniz, ikisini de kaybedersiniz" gibi insani basitligi ve dogruluguyla yerden yere vuran atasozleri vardir.
her zaman vahsi ve kalles gosterirler.(hollywood sagolsun)
lakin magdur olan, acinasi olan onlardir.
topraklarini istila edenler degilde nedense kizildereliler vahsi, gaddar ve zalimdir.
lakin magdur olan, acinasi olan onlardir.
topraklarini istila edenler degilde nedense kizildereliler vahsi, gaddar ve zalimdir.
maalesef ki çatal dilli ingiliz hapishane kaçkını amerikalıların hediye veriyoruz diye battaniye verdikleri ama battaniyelerin çiçek hastalarından alınması sebebiyle çiçek hastalığından fazlasıyla kırılmış medeniyet.
yukseklik korkulari olmadigi icin abdde insaatlarda calissarak gecinen sanssiz medeniyet.
(bkz: kiratlar kabilesi)
(bkz: kiratlar kabilesi)
belirli bir yasa kadar dilimin donmedigi ve kizildereli diye telaffuz ettigim kelime.ayrica ota boka atlayarak dunyanin jandarmasi rolune soyunmus amerika birlesik devletleri tarafindan sahnelenen turlu oyunlarla nesli tukenmeye yuz tutmus kuzey amerika yerlilerine verilen ad.
tarihte gorulen en buyuk irkciliga sahit olmus, amerikanin gercek sahibi olan kutsal topluluk.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?