kitap yazmak

proserpina
göreceli olarak uzun bir süreçtir. başlangıç için onlarca, yüzlerce detayın bir araya getirildiği kaba bir taslak ve romanın temasının belirlendiği bir anahat çıkarılır. otobiyografik öğeler kullanılıyorsa mutlaka arkadaşlar ve aile bireyleriyle röportajlar yapılır, izinler alınır, günlükler ve hayata dair tarihi anlar kaydedilir. daha sonra elde edilen bilgilerden ve hikayeden yola çıkılarak kitabın son bölümü daha sonra editlenmek üzere yazılır. ve sona doğru gelişen olay dizgisi karakterlere göre bölünür. karakterler tek tek ele alınarak öykü örgüsündeki rolleri belirlenir, önemli karakterlerin mitolojisi kaydedilir. (bu süreç içerisinde hala delirmemiş ya da işten kovulmamış olursanız bir molayı hak ettiniz, evet.) yazmaya ayrılan mekan tamamen eskizlerden temizlenerek olay akışını gösteren bir pano hazırlanır, ki yazdıklarınız arasında kaybolmayasınız. yazılan metin üzerinde belli bir tansiyon yakalandıktan sonra başa dönülerek yazım hataları ve kurgu eksiklikleri düzeltilir, ve bir ara verilir. bu arada mutlaka yazılan iş kopyalanıp saklanmalıdır.yine bu dönemde yazmakta olduğunuz kitabın biteceğini düşünüyorsanız ilk elli sayfa kadarını bir editöre ya da yayınevine gönderip feedback almak isteyebilirsiniz. iki hafta kadar dokunmadıktan sonra tekrar kitabın bölümlerine dönülür ve günlük disiplininize uyarak her gün hikaye devam ettirilir. sonrasında hala ve hala delirmemekte ısrarcıysanız, kitabı bitirirsiniz zaten, geçmiş olsun.

angelus
binlerce kitap okumuşumdur, lakin bir tane bile yazabileceğimi düşünmüyorum. bırakın bir taneyi, yarısını dahi yazamam. on sayfa bile. yazılmış olanı yaz deseler onu yapmaya da terbiyem müsade etmez.

kitap olarak isimlendirilen nesneyi belli bir kurgu içerisinde yazma eylemidir. ha bazıları vardır ki kurgu murgu hak getire.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol