akp hukuk profesoru zafer uskulun yaptigi onerme,genel hatlariyla anayasanin renksiz bir anayasa olmasi gerektigini savunmustur kendileri.
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=96438
kemalizm anayasadan kalksın
(bkz: hepiniz nuri alçosunuz)
anayasaya gerek kalmadan zaten bir çok yerden tabloları, büstleri,heykelleri kaldırılmış depolara atılmış yerine akp başkanlarının boy boy fotoğrafları asılmıştır.
ama tabi anayasa değişikliği öyle ha deyince olmuyor
sabret akp, birkaç seneye zaten m.kemal diye birşey bırakmıcaksın bu ülkede,. onca emek verdin az kaldı ha gayret.
ama tabi anayasa değişikliği öyle ha deyince olmuyor
sabret akp, birkaç seneye zaten m.kemal diye birşey bırakmıcaksın bu ülkede,. onca emek verdin az kaldı ha gayret.
dumura uğratmış çıkıştır. ne alakadır. du bakalımdır.
(bkz: kemalizm anayasadan çıksın)
akp nin ilk yumurtası daha neler olacak kimbilir bu kadar akılalmaz bişey de bunlardan beklenirdi şaşırmadık..
(bkz: çabuk kalktı dikkat edersen)
kemalizm de artik dincilerin dini kullandiklari gibi, laikcilerin kötüye kullandiklari bir kavram oldugundan anayasadan kalkmasinin hic sakincasi olmaz hatta birlestirici olur ve atatürkün degerini azaltmaz
kemalizmin altı oku
zafer hoca’nın işi zor. kapkara bir cehaletin, tabulaşmış önyargıların ve "vurun söyletmen" tarzı körleşmiş bir şiddetin hakim olduğu dünyanın hemen kenarında anayasa hukukunun hassas konularını tartışıyor. maksadı "ideolojisi olmayan bir anayasa"yı savunmak. ak parti içinden, baykal’ın dediği gibi "dakika bir gol bir" tarzında atatürk’e ve cumhuriyet rejimine yönelik bir saldırı falan yok ortada.
nitekim profesör üskül de atatürk’ü ve onun liderliğini, tam da saygın yerine yerleştirerek sözlerine devam ediyor. üstelik "kemalizm anayasadan çıkartılmalı" manşetine bakarak, "hayır çıkartılmasın" diye ayağa kalkacak olanların, cahil durumuna düşmek istemiyorlarsa biraz sabırlı olmaları gerekiyor. çünkü anayasa’mızda "kemalizm" zaten yok. hatta çoğu kişinin yanlış bildiği şekilde "atatürkçülük" de yok. anayasa’mızdan çıkartılması gereken, zafer hoca’nın sözlerinin özü olan "ideoloji"nin kendisi. bu ideoloji de, bugün baykal’ın başında bulunduğu cumhuriyet halk partisi’nin altı okunda temsil edilen ideolojiden başka bir şey değil.
1927 yılında anayasa’ya cumhuriyet halk fırkası’nın dört umdesi giriyor: 1931 yılında bu umdeler altıya çıkartılıyor ve daha sonra anayasanın ikinci maddesine: cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, milliyetçilik ve inkılapçılık şeklinde yerleştiriliyor. 1936 yılında parti ile hükümet birleştiriliyor; valiler chp’nin il başkanları oluyor.
bu yıllar avrupa’da faşizmin yükseldiği yıllar. "altı ok" da, o dönemde chp’de temsil edilen türk faşizminin formülasyonu olarak temayüz ediyor. atatürk öldüğü zaman inönü’nün mussolini’nin unvanı olan "duçe"den iktibas ederek kullandığı "millî şef" unvanı, bu faşizan özentiyi ifade ediyor. inönü döneminde formüle edilen bu ideolojiye "kemalizm" adı veriliyor. kemalizm adını verdiğimiz ideoloji bu yüzden chp’nin ambleminde bulunan "altı ok"tan başka bir şey değil. bu oklar "kemalizm’in altı oku" olarak biliniyor.
27 mayıs darbesini yapanlar, sırtlarını yasladıkları "hür dünya" ile çok uzak düşmemek için "kemalizm" kelimesi yerine "atatürkçülük" deyimini tercih ediyorlar. atatürkçülük, 1960’tan sonra kullanılmaya başlanıyor ve demokrasiye, ülkenin itibarına darbe vuran diktacı geleneğin arkasına saklandığı bir maskeye dönüşüyor. bugün anayasa’mızda "atatürkçülük" ibaresi de yok; onun yerine "atatürk milliyetçiliği" tabiri, başlangıç kısmında üniter-ulus devletin referansı olarak kullanılıyor.
bugün "atatürkçülük" dendiği zaman, ne anlama geldiği konusunda çok farklı rivayetlerin birbiriyle çatıştığı anlamsız bir dünyanın içine girmeniz gerekir. bu dünyada "gerçek atatürkçülük", "saf atatürkçülük", "en doğru atatürkçülük", "gerçek kemalizm" gibi ifadelerle karşılaşırsınız. kabaca bugün atatürkçülük başlığı altında, soğuk savaş dönemine özgü üçüncü dünyacı sol milliyetçilikten başka bir şey bulamazsınız. "bütün bu farklı düşüncelerin, ideolojilerin atatürk ile ilgisi nedir?" sorusunun da kestirme bir cevabı var:
hiçbir ilgisi yok. geride bir dogma ve kalıplaşmış bir öğreti bırakmadığını ısrarla vurgulayan atatürk, engin bir ferasetle bu saçma sapan düşüncelerin kendisi ile bir ilgisi olamayacağı öngörüsünde bulunmuş. elimizde tek kriter var: atatürk atatürkçü değildi. atatürk’ü seven ve ona şükran duyan herkesin atatürk’e mal edilen bu totaliter ve çağdışı "düşünce sistemleri"nden uzak durması ve o’nun vasiyeti gereği "aklı hür, vicdanı hür" vatandaşlar olmaya çalışması gerekir.
atatürk atatürkçü değildi, bugün atatürk’ten bir düşünce sistemi çıkarttığını iddia edenler, sadece demokrasiye ve halka karşı düşmanca fikirleri savunurken atatürk’ün arkasına saklananlardır. zafer hoca tamamıyla haklı: faşist italya’dan özenerek anayasa’ya taşıdığımız "kemalizm’in altı oku"nun bugün kalan izlerini de anayasa’dan silmek zorundayız. başka türlü ilerleyemeyiz. chp bile, mağlubiyetler zincirini kırmayı ilk adım olarak bu "altı ok"tan vazgeçerek başarabilir.
edit: yazı mümtazer türkönenin sevgili ibne kardeşim.
zafer hoca’nın işi zor. kapkara bir cehaletin, tabulaşmış önyargıların ve "vurun söyletmen" tarzı körleşmiş bir şiddetin hakim olduğu dünyanın hemen kenarında anayasa hukukunun hassas konularını tartışıyor. maksadı "ideolojisi olmayan bir anayasa"yı savunmak. ak parti içinden, baykal’ın dediği gibi "dakika bir gol bir" tarzında atatürk’e ve cumhuriyet rejimine yönelik bir saldırı falan yok ortada.
nitekim profesör üskül de atatürk’ü ve onun liderliğini, tam da saygın yerine yerleştirerek sözlerine devam ediyor. üstelik "kemalizm anayasadan çıkartılmalı" manşetine bakarak, "hayır çıkartılmasın" diye ayağa kalkacak olanların, cahil durumuna düşmek istemiyorlarsa biraz sabırlı olmaları gerekiyor. çünkü anayasa’mızda "kemalizm" zaten yok. hatta çoğu kişinin yanlış bildiği şekilde "atatürkçülük" de yok. anayasa’mızdan çıkartılması gereken, zafer hoca’nın sözlerinin özü olan "ideoloji"nin kendisi. bu ideoloji de, bugün baykal’ın başında bulunduğu cumhuriyet halk partisi’nin altı okunda temsil edilen ideolojiden başka bir şey değil.
1927 yılında anayasa’ya cumhuriyet halk fırkası’nın dört umdesi giriyor: 1931 yılında bu umdeler altıya çıkartılıyor ve daha sonra anayasanın ikinci maddesine: cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, milliyetçilik ve inkılapçılık şeklinde yerleştiriliyor. 1936 yılında parti ile hükümet birleştiriliyor; valiler chp’nin il başkanları oluyor.
bu yıllar avrupa’da faşizmin yükseldiği yıllar. "altı ok" da, o dönemde chp’de temsil edilen türk faşizminin formülasyonu olarak temayüz ediyor. atatürk öldüğü zaman inönü’nün mussolini’nin unvanı olan "duçe"den iktibas ederek kullandığı "millî şef" unvanı, bu faşizan özentiyi ifade ediyor. inönü döneminde formüle edilen bu ideolojiye "kemalizm" adı veriliyor. kemalizm adını verdiğimiz ideoloji bu yüzden chp’nin ambleminde bulunan "altı ok"tan başka bir şey değil. bu oklar "kemalizm’in altı oku" olarak biliniyor.
27 mayıs darbesini yapanlar, sırtlarını yasladıkları "hür dünya" ile çok uzak düşmemek için "kemalizm" kelimesi yerine "atatürkçülük" deyimini tercih ediyorlar. atatürkçülük, 1960’tan sonra kullanılmaya başlanıyor ve demokrasiye, ülkenin itibarına darbe vuran diktacı geleneğin arkasına saklandığı bir maskeye dönüşüyor. bugün anayasa’mızda "atatürkçülük" ibaresi de yok; onun yerine "atatürk milliyetçiliği" tabiri, başlangıç kısmında üniter-ulus devletin referansı olarak kullanılıyor.
bugün "atatürkçülük" dendiği zaman, ne anlama geldiği konusunda çok farklı rivayetlerin birbiriyle çatıştığı anlamsız bir dünyanın içine girmeniz gerekir. bu dünyada "gerçek atatürkçülük", "saf atatürkçülük", "en doğru atatürkçülük", "gerçek kemalizm" gibi ifadelerle karşılaşırsınız. kabaca bugün atatürkçülük başlığı altında, soğuk savaş dönemine özgü üçüncü dünyacı sol milliyetçilikten başka bir şey bulamazsınız. "bütün bu farklı düşüncelerin, ideolojilerin atatürk ile ilgisi nedir?" sorusunun da kestirme bir cevabı var:
hiçbir ilgisi yok. geride bir dogma ve kalıplaşmış bir öğreti bırakmadığını ısrarla vurgulayan atatürk, engin bir ferasetle bu saçma sapan düşüncelerin kendisi ile bir ilgisi olamayacağı öngörüsünde bulunmuş. elimizde tek kriter var: atatürk atatürkçü değildi. atatürk’ü seven ve ona şükran duyan herkesin atatürk’e mal edilen bu totaliter ve çağdışı "düşünce sistemleri"nden uzak durması ve o’nun vasiyeti gereği "aklı hür, vicdanı hür" vatandaşlar olmaya çalışması gerekir.
atatürk atatürkçü değildi, bugün atatürk’ten bir düşünce sistemi çıkarttığını iddia edenler, sadece demokrasiye ve halka karşı düşmanca fikirleri savunurken atatürk’ün arkasına saklananlardır. zafer hoca tamamıyla haklı: faşist italya’dan özenerek anayasa’ya taşıdığımız "kemalizm’in altı oku"nun bugün kalan izlerini de anayasa’dan silmek zorundayız. başka türlü ilerleyemeyiz. chp bile, mağlubiyetler zincirini kırmayı ilk adım olarak bu "altı ok"tan vazgeçerek başarabilir.
edit: yazı mümtazer türkönenin sevgili ibne kardeşim.
(bkz: akp meclisten kalksın)
mevzu ile ilgili ilginç bir detay;
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=259080
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=259080
kaddafi bir dönem şöyle bir şey zikretmişti erbakanın libya ziyaretinde, "türkiye de işkence var bunu kınıyoruz" kaddafi bunu dedi ama kendiside diktatör.. burada anlatmak istediğim doğru şeyi yanlış adam söyleyince sırıtıyor. bu ülke de bir şeyleri değiştirmek akpye düşmüyor düşmeyecekte evet onlara halk oy verdi ama işi emperyalizm verdi ve bu işte başarılı olamayacaklar.
faşist cuntacıların hazırladığı o özgürlük düşmanı dandik 82 anayasasından bir de kemalizm kalkarsa...
elveda zaten kısıtlı olan özgürlüğümüze...
elveda.
elveda zaten kısıtlı olan özgürlüğümüze...
elveda.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?