hiç beklenmeyecek bir şekilde bir kaç saatte okunabilen hoş bir eserdir.
kazaki
tolstoy’ un biyografik yazınlarını da içeren romanı. gerçekten bir subay olaral kazakların arasında yaşamıştır. onların doğaya saygısı ve kanaatkarlıkları humanist hıristiyan olmasına etki etmiştir kanaatimce.
spoiler
aşık olduğu kız başka bir kazak erkekle nişanlı olduğu için, aşkını dile getirmekten korkan soylu bir rus subayını anlatır.
spoiler
spoiler
aşık olduğu kız başka bir kazak erkekle nişanlı olduğu için, aşkını dile getirmekten korkan soylu bir rus subayını anlatır.
spoiler
“kazaklar” tolstoy’un ilk romanı. roman kahramanı genç olenin, tolstoy’un bizzat kendisi anladığım kadarıyla. zengin, maddi kaygısı olmayan ve “arayiş” içinde bir genç olenin. otobiyografik kitaplarına göz attığım ve itiraflarım’ı büyük bir ilgiyle okuduğum için, tolstoy’un ölene dek süren hayatın anlamını bulma ve hayata anlam katma çabasına yabancı değilim. bu nedenle, roman kahramanı olenin’in gençliği ile tolstoy’un gençliği arasındaki bariz benzerlikleri görmek zor olmadı benim açımdan.
roman, özel çerçevede olenin’in arayışını konu ediyor. genel çerçevede ise olenin’in bir müddet içlerinde yaşadığı kazaklar yer alıyor. kazaklar, civardaki müslüman toplulukların dillerinden ve ananelerinden etkilenmekle birlikte rusluğunu koruyan ama ruslarla da aralarında epey fark olan “dağlı” bir halk. deyim yerindeyse “arafta” yaşayan bir halk. ne tam rus, ne de rus değil işte.
romanı biraz zoraki okuduğumu itiraf etmeliyim. uzun doğa tasvirleri okuru romanın dünyasından uzaklaştırıyor. tolstoy’un doğa tasvirlerinin az olduğu, diyalogların ve olayların çok olduğu romanlarını ve öykülerini daha çok seviyorum. “ivan ilyiç’in ölümü”, “şeytan”, “kreutzer sonat” gibi.
roman, özel çerçevede olenin’in arayışını konu ediyor. genel çerçevede ise olenin’in bir müddet içlerinde yaşadığı kazaklar yer alıyor. kazaklar, civardaki müslüman toplulukların dillerinden ve ananelerinden etkilenmekle birlikte rusluğunu koruyan ama ruslarla da aralarında epey fark olan “dağlı” bir halk. deyim yerindeyse “arafta” yaşayan bir halk. ne tam rus, ne de rus değil işte.
romanı biraz zoraki okuduğumu itiraf etmeliyim. uzun doğa tasvirleri okuru romanın dünyasından uzaklaştırıyor. tolstoy’un doğa tasvirlerinin az olduğu, diyalogların ve olayların çok olduğu romanlarını ve öykülerini daha çok seviyorum. “ivan ilyiç’in ölümü”, “şeytan”, “kreutzer sonat” gibi.
tolstoyun buyuk eserlerinden biri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?