çiçeklerle bezenmiş örümcek.
kadın
maduristan.
dünyayı güzelleştiren en önemli varlık.
yaratılış itibariyle,ayrıntılarda boğulmaya mahkum insan türü.
vucudundan besin maddesi(süt) uretebilen canli. misal sevgilinle bir seyahate giderken ucak issiz bir adaya du$se, sevgilin sayesinde beslenebilirsin, acliktan ya da susuzluktan olmezsin. bu denli yuzeysellik iyi midir peki? degildir. dagilin.
derilerinin altındaki yağ tabakası nedeniyle en iyi yüzücü sıfatına nail olabilen cinsiyet.
kadınlarda duygularını pek parlak sözler söylemeden de belirtebilmek gibi eşsiz bir ustalık vardır; sözlerine daha çok söyleyişleriyle, kımıldanışlarıyla, duruşlarıyla, bakışlarıyla anlam kazandırırlar.
(bkz: la femme de trente ans)
(bkz: la femme de trente ans)
once;
#956044
sonra;
(bkz: nefes alsın yeter)
ps: yonlendirilmeye bu kadar musait bir insan oldugumu yeni yeni anliyorum.
#956044
sonra;
(bkz: nefes alsın yeter)
ps: yonlendirilmeye bu kadar musait bir insan oldugumu yeni yeni anliyorum.
kelimeler yetersizdir efendim.kendimi gönül rahatlığıyla etiketleyeceğim tek kelimedir.
(bkz: kürt kadını)
bayan kelimesinin eş anlamlısı değildir, hele kızların bakire olmayan hali hiç değildir.
nasıl her erkek doğduğundan bu yana "erkek " sıfatını hak ediyorsa aynı şey kadınlar için de geçerlidir, her dişi birey doğduğu andan itibaren kadındır.
bayan denmesini kibarlık sanıp kadın kelimesini kabalaştıran şahıslara sözüm; kadın kelimesini kullanmaktan çekinmeyin tıpkı kadınların size erkek derken çekinmediği gibi.
nasıl her erkek doğduğundan bu yana "erkek " sıfatını hak ediyorsa aynı şey kadınlar için de geçerlidir, her dişi birey doğduğu andan itibaren kadındır.
bayan denmesini kibarlık sanıp kadın kelimesini kabalaştıran şahıslara sözüm; kadın kelimesini kullanmaktan çekinmeyin tıpkı kadınların size erkek derken çekinmediği gibi.
kadın nezaket kuralları çerçevesinde bir dişi için kullanılan en güzel kelimedir... ya hanım denir ya da kadın.. bazılarının diline hatunda yakışır... ama bayan ise daha çok minibüsçülerin v.b meslek gruplarının yada o kültüre yakın kişilerin kullandığı cümledir... arz ederim.
aglamasi icin kurbaga ciyaklamasi bile kafi gelen canli turu.
(bkz: pavyon kadını)
kadirizmi populist bir yaklaşımla ele aldığımdan falan değil ama ,
ne bileyim böyle polisti,karakoldu sonra mahkeme mapus damları falan çok uzun uğraştırıcı işlemler, daha ilkel bir toplumda yaşıyor olsaydık ama mesela kesin kadınların soyunu aşılamak gibi bir amaçla bazısını öldürürdüm.
hayır aslında ben de anlamıyorum,
gözümü kırpmadan canımı veririm dediğim 3 kadın var hayatımda,
yanımda olmasından inanılmaz mutluluk, huzur falan duyduğum sıfır kadın var.
yani onlar da kadın fakat yine aynı cins ve cidden öldürmesem de çok pis işkence edesim var bazılarına işte.
hayatı boğucu kılıyorlar çünkü.
sözüm elbette meclisten dışarı, o meclis de herkesin kendi vicdanı ile tayin ettiğidir.
(bkz: ne dediysem arkasındayım tezimi ispatlayacak sonsuz kanıtlara da sahibim)
ne bileyim böyle polisti,karakoldu sonra mahkeme mapus damları falan çok uzun uğraştırıcı işlemler, daha ilkel bir toplumda yaşıyor olsaydık ama mesela kesin kadınların soyunu aşılamak gibi bir amaçla bazısını öldürürdüm.
hayır aslında ben de anlamıyorum,
gözümü kırpmadan canımı veririm dediğim 3 kadın var hayatımda,
yanımda olmasından inanılmaz mutluluk, huzur falan duyduğum sıfır kadın var.
yani onlar da kadın fakat yine aynı cins ve cidden öldürmesem de çok pis işkence edesim var bazılarına işte.
hayatı boğucu kılıyorlar çünkü.
sözüm elbette meclisten dışarı, o meclis de herkesin kendi vicdanı ile tayin ettiğidir.
(bkz: ne dediysem arkasındayım tezimi ispatlayacak sonsuz kanıtlara da sahibim)
kimimiz ana deriz, baci deriz, kimimiz ise ana bir bacı iki gerisine salla siki deriz ki salladigimiz sik kendilerinin de analarina bacilarina denk gelebileceginden bu tur organizmalari konumuza dahil etmiyoruz.
cocuklugumuzdan beri kadinlara hurmet icerisinde buyuduk, buyutulduk. kotu bir $ey degildi bu kesinlikle ama abartiliydi. cocukken husniye nine "tomurcugum benim" diye severdi bizi, ayni sevgiyi kendisine biz de gosterir, bayramlarda annemiz babamizdan hemen sonra ust kata cikar husniye ninenin pamuk gibi ellerinden operdik.
zaman gecti buyuduk, liseli olduk. yine bir kom$u, yan kom$umuz zekiye abla, bahcede top oynarken ekmek cama$ir suyu falan aldirirdi bize. oyle bir egilirdi ki pencereden, memeleri kollarindan di$ariya ta$ip yere du$ecekler diye endi$elenirdik ama gecelerimizin de vazgecilmez fantazi konusu olurdu kendisi. oyle bir hale gelmi$tik ki, her mac arasinda zekiye ablaya biz kendimiz seslenir, cama$ir suyu ekmek mandal sanayag gibi ihtiyaclarinin olup olmadigini sorardik. o heybetli memeleri ile cama cikar, ihtiyaci varsa soyler, yoksa da bizimle biraz sohbet ederdi.
gunler seneleri kovaladi, daha da buyuduk. lise son, universite hazirlik caglari.
bizimle birlikte zekiye abla da buyumu$, o heybetli memeler icine su doldurulan bula$ik eldivenleri haline donu$mu$tu, parmak parmak saga sola sarkiyordu artik. husniye nine coktan rahmetlik olmu$, pamuk elleri bayramlari aklimiza gelen anilardan ibaret olarak kalmi$ti. artik yeni hedeflerimiz vardi, kom$ularin kizlari.
ah ne kom$u kizlariydi onlar ah, halen gelir aklima ara sira, iki sigara ust uste yakar du$unurum. bir tanesi zemin katta otururdu ve perdeleri hep acikti. camlarinin onlerinin asfalt olmasina ragmen hic aldirmaz, bahcedeki ye$illikleri birakir orada basketbol oynardik. basketbol takimlari kendi aralarinda bir turlu galibiyeti saglayamazlardi zira oyuncularin her birinin gozleri 7 $er saniye aralikli olarak kom$u kizi sedaya takilirdi. o seda da nasil bir sedaysa takilmamak elde degil. evin icerisinde minicik $ortu ile oturur, sutyen takmaksizin giydigi derin v yakali tisortu ile egilip durur, ya yerden bir $ey alir ya da ayak tirnaklarini ojelerdi. anlayacaginiz sedalarin evi playboy manstion gibi bir yerdi. 45 dakika olarak planlanan basketbol maci ise minimum 4 saat surer ancak bu 4 saatlik surede 7/8 basket ancak atilabilir, yorgunluktan bitap du$en oyuncular ayni yerde yarin bu macin devamini yapmak uzere sozler$irler, ancak ertesi gun de o mac bitmezdi. bir macin bitmesi kimi zaman 1 haftayi bulur, daha sonra da esasen halen bitmeyen mac unutulur yeni ve bitmeyecek maclara yelkenler acilirdi.
universite caglari;
kadinlar artik bu evrede hayatimiza sevgili sifati ile girmeye ba$ladilar. universitede herkesin zaruriymi$cesine bir sevgilisi muhakkak olurdu. ister guzel olsun ister cirkin, yeterki bir sevgilim olsun mantalitesi ilk olarak bu donemde yerle$mi$ti aklimiza. sevgili hayati bir zaruretti zira sosyal ortamlara damsiz alinmazdi cok zaman. alinirdi elbette ama yuzunuze kimse bakmazdi zira sevgili $ahsiyeti hayatiniza girdigi an itibari ile promosyon olarak kiskanclik isimli zehir de servis edilirdi size. sizin sevgiliniz varken ayni ortamda sevgilisiz birisi varsa o ki$i sizin default du$maninizdi. kiskanclik boyle bir $eydi i$te.
pek cogumuzun o doneme kadar bir ya da iki genelev tecrubesi olmu$tu belki ama bizim zamanimizda seks ilk olarak universite donemlerinde ya$anirdi. $imdiki gibi lise 1 lere kadar du$memi$ti ya$ ortalamasi. i$te kadin, tam olarak o gunlerde girdi hayatimiza "kadin" sifatiyla. teyzeler, nineler, bacilar, ablalar gitti, yerine tek bir kadin sifatini birakti. ince belli, dolgun kalcali, iri goguslu kadinlar. belki her zaman vardi cevremizde bu tur insanlar ama biz yeni yeni bunlarin kadin olduklarinin ve yenilebilecek olduklarinin farkina varmi$tik. yedik de.
ilerleyen senelerde kadin da evrim gecirdi gozumuzde. onceleri hicbir $ekilde aklimizdan gecmeyen evlilik gibi terimler, gerek bizim gerekse cevremizin siklikla dile getirdigi bir kelime oldu cikti. kadin halen kadindi evrimle$mi$ hali ile bile ama artik sevgili $eklindeki bir alt kumeden siyrilip "evinin kadini" isimli ana kumeye entegre olmu$ bicimdeydi. eskiden sokakta gordugumuz cok guzel bir kadinin ardindan "lan $imdi bunu yataga atsam yok mu ya, sabah ak$am virabismillah.." $eklindeki du$unceler de yerini yava$ yava$ "ne guzel bir kadin ya, evlensek, cocuklarimin anasi evimin kadini olsa.." $eklindeki varo$ du$uncelere birakmi$ti.
ana baci teyze abla kom$u sifatlarindan siyrilagelen kadin, ilerleyen ya$ donemlerinin ilerleme hizina oranla evrimle$ip evinin kadini cocuklarinin anasi formatina ula$ir ve degi$mez bir $ekilde her ya$ grubunda ba$taci edilir.
ta ki aldatana kadar.
kadin sifati ile gonlunuze taht kuran kadinin yaninda promosyon olarak sadece kiskanclik isimli zehir verilmez. kiskanclik isimli zehrin paketinde bir de aldatılmak isimli minik bir paket daha vardir ki panzehiri de yoktur.
kadin dogdugumuz gunden $u andaki ya$imiza kadar her tur saygimizi hakeden bir varlikken, aldatmak isimli kimilerine has $eytani bir kuyruk takinca pe$isira, kendisine olan saygimiz ve sevgimiz otomatik olarak kin, nefret ve ofkeye donmektedir. cok zaman da bu histeri krizi bireyin katil olmasina kadar ilerleyebilmektedir.
aha sana kadinin gecmi$ten gunumuze tarifi.
cocuklugumuzdan beri kadinlara hurmet icerisinde buyuduk, buyutulduk. kotu bir $ey degildi bu kesinlikle ama abartiliydi. cocukken husniye nine "tomurcugum benim" diye severdi bizi, ayni sevgiyi kendisine biz de gosterir, bayramlarda annemiz babamizdan hemen sonra ust kata cikar husniye ninenin pamuk gibi ellerinden operdik.
zaman gecti buyuduk, liseli olduk. yine bir kom$u, yan kom$umuz zekiye abla, bahcede top oynarken ekmek cama$ir suyu falan aldirirdi bize. oyle bir egilirdi ki pencereden, memeleri kollarindan di$ariya ta$ip yere du$ecekler diye endi$elenirdik ama gecelerimizin de vazgecilmez fantazi konusu olurdu kendisi. oyle bir hale gelmi$tik ki, her mac arasinda zekiye ablaya biz kendimiz seslenir, cama$ir suyu ekmek mandal sanayag gibi ihtiyaclarinin olup olmadigini sorardik. o heybetli memeleri ile cama cikar, ihtiyaci varsa soyler, yoksa da bizimle biraz sohbet ederdi.
gunler seneleri kovaladi, daha da buyuduk. lise son, universite hazirlik caglari.
bizimle birlikte zekiye abla da buyumu$, o heybetli memeler icine su doldurulan bula$ik eldivenleri haline donu$mu$tu, parmak parmak saga sola sarkiyordu artik. husniye nine coktan rahmetlik olmu$, pamuk elleri bayramlari aklimiza gelen anilardan ibaret olarak kalmi$ti. artik yeni hedeflerimiz vardi, kom$ularin kizlari.
ah ne kom$u kizlariydi onlar ah, halen gelir aklima ara sira, iki sigara ust uste yakar du$unurum. bir tanesi zemin katta otururdu ve perdeleri hep acikti. camlarinin onlerinin asfalt olmasina ragmen hic aldirmaz, bahcedeki ye$illikleri birakir orada basketbol oynardik. basketbol takimlari kendi aralarinda bir turlu galibiyeti saglayamazlardi zira oyuncularin her birinin gozleri 7 $er saniye aralikli olarak kom$u kizi sedaya takilirdi. o seda da nasil bir sedaysa takilmamak elde degil. evin icerisinde minicik $ortu ile oturur, sutyen takmaksizin giydigi derin v yakali tisortu ile egilip durur, ya yerden bir $ey alir ya da ayak tirnaklarini ojelerdi. anlayacaginiz sedalarin evi playboy manstion gibi bir yerdi. 45 dakika olarak planlanan basketbol maci ise minimum 4 saat surer ancak bu 4 saatlik surede 7/8 basket ancak atilabilir, yorgunluktan bitap du$en oyuncular ayni yerde yarin bu macin devamini yapmak uzere sozler$irler, ancak ertesi gun de o mac bitmezdi. bir macin bitmesi kimi zaman 1 haftayi bulur, daha sonra da esasen halen bitmeyen mac unutulur yeni ve bitmeyecek maclara yelkenler acilirdi.
universite caglari;
kadinlar artik bu evrede hayatimiza sevgili sifati ile girmeye ba$ladilar. universitede herkesin zaruriymi$cesine bir sevgilisi muhakkak olurdu. ister guzel olsun ister cirkin, yeterki bir sevgilim olsun mantalitesi ilk olarak bu donemde yerle$mi$ti aklimiza. sevgili hayati bir zaruretti zira sosyal ortamlara damsiz alinmazdi cok zaman. alinirdi elbette ama yuzunuze kimse bakmazdi zira sevgili $ahsiyeti hayatiniza girdigi an itibari ile promosyon olarak kiskanclik isimli zehir de servis edilirdi size. sizin sevgiliniz varken ayni ortamda sevgilisiz birisi varsa o ki$i sizin default du$maninizdi. kiskanclik boyle bir $eydi i$te.
pek cogumuzun o doneme kadar bir ya da iki genelev tecrubesi olmu$tu belki ama bizim zamanimizda seks ilk olarak universite donemlerinde ya$anirdi. $imdiki gibi lise 1 lere kadar du$memi$ti ya$ ortalamasi. i$te kadin, tam olarak o gunlerde girdi hayatimiza "kadin" sifatiyla. teyzeler, nineler, bacilar, ablalar gitti, yerine tek bir kadin sifatini birakti. ince belli, dolgun kalcali, iri goguslu kadinlar. belki her zaman vardi cevremizde bu tur insanlar ama biz yeni yeni bunlarin kadin olduklarinin ve yenilebilecek olduklarinin farkina varmi$tik. yedik de.
ilerleyen senelerde kadin da evrim gecirdi gozumuzde. onceleri hicbir $ekilde aklimizdan gecmeyen evlilik gibi terimler, gerek bizim gerekse cevremizin siklikla dile getirdigi bir kelime oldu cikti. kadin halen kadindi evrimle$mi$ hali ile bile ama artik sevgili $eklindeki bir alt kumeden siyrilip "evinin kadini" isimli ana kumeye entegre olmu$ bicimdeydi. eskiden sokakta gordugumuz cok guzel bir kadinin ardindan "lan $imdi bunu yataga atsam yok mu ya, sabah ak$am virabismillah.." $eklindeki du$unceler de yerini yava$ yava$ "ne guzel bir kadin ya, evlensek, cocuklarimin anasi evimin kadini olsa.." $eklindeki varo$ du$uncelere birakmi$ti.
ana baci teyze abla kom$u sifatlarindan siyrilagelen kadin, ilerleyen ya$ donemlerinin ilerleme hizina oranla evrimle$ip evinin kadini cocuklarinin anasi formatina ula$ir ve degi$mez bir $ekilde her ya$ grubunda ba$taci edilir.
ta ki aldatana kadar.
kadin sifati ile gonlunuze taht kuran kadinin yaninda promosyon olarak sadece kiskanclik isimli zehir verilmez. kiskanclik isimli zehrin paketinde bir de aldatılmak isimli minik bir paket daha vardir ki panzehiri de yoktur.
kadin dogdugumuz gunden $u andaki ya$imiza kadar her tur saygimizi hakeden bir varlikken, aldatmak isimli kimilerine has $eytani bir kuyruk takinca pe$isira, kendisine olan saygimiz ve sevgimiz otomatik olarak kin, nefret ve ofkeye donmektedir. cok zaman da bu histeri krizi bireyin katil olmasina kadar ilerleyebilmektedir.
aha sana kadinin gecmi$ten gunumuze tarifi.
bu cinsle muhabbete başlamadan önce sen zayıfladın mı biraz görüşmeyeli? deyin.
her şey çok daha kolay olur.
her şey çok daha kolay olur.
olmak zordur.
erkeğe ilgi duyan kadın, lezbiyen kadın ve biseksüel kadın olarak üçe ayrılır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?