kaçırılan 8 askerin tutuklanması

sercovi
medya ile ordunun çakıştığı noktada zihinlere "yazık" olarak kazınan "gerçeklik" süreci. kaçırılan askerler için evet, yazık; önemli bir sarsıntı olmalı bu sürecin her dakikası. çünkü askerler rehin alındıklarını öldürmek üzere silah almışlardı ellerine. çünkü orduyu sorgulamak gibi bir şansları yoktu; askerlerdi onlar.. ama gün geldi rehin düştüler ve basına bir görüntü düştü; "kaçırılan 8 türk askerleri konuşuyor" dendi.
peki ne dedi askerler?
"burda kötü bir muamele görmüyoruz, bu iki halk zaten kardeş vs vs"
bu neye sebebiyet verir peki uzun vadede?
tabii ki ordunun sarsılmaz güvenilirliğinin yıkılmasına; yani otorite zayıflamasına, yani iktidar sarsıntısına..
ordu bunu ister mi?
hiç sanmıyorum!
peki sürecin anlattığım gibi işlememesi için ne gerekir?
basit; ordunun ta kendisi!
cumhurbaşkanlığı forsu ne kadar etkilidir bilinmez ama ordu bu ülkede 500bin kaplan gücünde sanırım.
görüntülerdeki askerlerin medya aracılığıyla toplum üzerinde yarattıkları farklı(?) düşünceleri bertaraf etmenin ve dolasıyla askeri otoriteyi koruyabilmenin, askerlerin çatışması gerektiği-ordunun var olması gerektiği- bilincini sabitlemek için ne yapmak gerekir?
onu da orduya soralım bakalım ne diyorlarmış:
"1. 22 ekim 2007 tarihinde genelkurmay başkanlığı tarafından, hakkari / dağlıca’da pkk terör örgütü mensupları ile meydana gelen çatışmada 8 tsk personeli ile irtibatın kesildiği bildirilmiştir.

2. anılan 8 personel 04 kasım 2007 tarihi itibarıyla tsk bünyesine katılmış bulunmaktadır.

kamuoyuna saygı ile duyurulur."

yani?
yani eğer ordunun otoritesini bozmaya teşebbüs ederseniz hapse girersiniz!
bir nevi yaratılmış bir kontrol sistemi.
yasalar da bu yüzden yok mu zaten?
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol