haklarında soruşturma başlatılmış 3 çevik kuvvet polisidir. kendileri sahilde oturan genç kızların durduk durmadık yere, saçlarından çekerek müdahale etmişlerdir. soruşturmaları boyunca çok üzgün görünmüşler ve o kızı saçından çeke çeke müdahale eden polis "20 saat boyunca uykusuz, ayakta ve görev başındaydım. bu yaşananları hatırlamıyorum bile, bu ben miyim?" demiş.
tamam, polisin zor durumda çalıştığını, özlük haklarıyla ilgili ciddi sorunlar yaşandığını biliyoruz, evet bu şartlarda psikolojinin bozulduğu da gerçektir ama arkadaş her zaman aynı ajitasyon, o zaman hep birlikte psikoloğa filan gidin, söyleyin devlete göndersin sizi, bu enerjinizi haklarınız için kullanın. gerçi kendileri hükümete özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda ciddi bir protesto da çekmişlerdi fakat işe yaramamış sanırım.
iş yerinde patrona kızıp, gidip evde karısını çocuğunu dövüp acısını çıkaran adamdan ne farkı var. insanlar durduk durmadık yere orantısız şiddet görüyor, ölüyor, devlet hemen topu polise atıyor, polis de yıllardır aynı ajitasyon ama 3 kuruşa çok çalışıyoruz, bize vicdan, duygu sömürüsü. artık ben bir kişi bile dayak yediğinde, "ya aslına bakarsan polis de haklı" diye düşünmeye zorlanmak istemiyorum. çünkü, şiddetin hiç bir halkı yanı olamaz. insanları döverken, eşyalarına zarar verirken nasıl cesur kesiliyorlarsa, otursunlar sorumluluğunu çekerken de cesur olsunlar, ya da kendilerini bu duruma sokan şartlara karşı cesurca savaşsınlar, haklarını ısrarla istesinler. ya da basit, insanları durdur durmadık yere dövmesinler.
izmir de genç kız tartaklayan polis
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?