sevgiliyle el ele yürünebilecek istanbuldaki en güzel yer. hem yürünür, hem kafelerden, kitapçılardan gelen müzik sesleri dinlenir.
istiklal caddesi
bir zamanlar güruh halinde kıyıya köşeye çökülüp rahatca içki sıçkı muhabbeti yapilebilen, 365 gün karnaval havasında olan, şimdilerde ise zorunlu güzergahtan olmaktan öteye gidemeyen, hatıralardaki caddedir.
(bkz: mahşer)
beyoğlu kimin oğlu adlı aylin aslım şarkısında geçen cadde.istiklal insan seli der şarkıda aylin aslım.
grip bir büyüsünün olduğunu düşündüğüm cadde insanı hemen avcunun içine alıyor.
özgürlüğü ifade eden caddedir. kimse yadırganmaz. her tip insan mevcuttur. dilediğin gibi dolaşırsın. pasajlarında ucuz ve orjinal kıyafetler bulabilirsin. bağımlılık yapar, gitmediğin günlerde özlersin, gittiğinde de ayrılmak istemezsin. nevizadede biranı içer köşedeki amcadan midye dolmanı yersin. ışıl ışıl gecenin karanlığında zevkle yürürsün istiklalde.
osmanlı devletinin son zamanlarında genellikle gayrimüslim insanların yaşadığı, aynı zamanda osmanlı aydın ve yazarlarının buluşma yeri olan caddedir. bu caddede bulunan "inci pastanesi" bu tür buluşma yerlerinden sadece bir tanesiydi. şimdilerde bu özelliğini kaybetmiş olmasına rağmen, caddede bulunan güzel yerlerden biridir. her gittiğimde, bana sanki başka bir ülkede yaşıyormuş hissini veren caddedir.
ilkbaharın ilk güneşli günlerinden
aydınlık ama soğuk bir gün
hayatın bütün renkleri solmuş gibi içimde.
gördüklerimi, içime çektiğim nefesi hissetmiyor ruhum.
ruhum bedenimin içinde bir yerlerde kıvrılmış saklanıyor,
korkunca yatağına sığınıp yorganını başının üzerine çeken bir çocuk gibi..
bedenim kendini geniş bir yolun başında buluyor.
daha önce hiç görmediği renkleri görmeye başlıyor,
herşey parıltılar içinde...
binaların uzun kolidorlar oluşturduğu uzun bir yolda yürüyorum.
yanımdan geçen turistin ağzından çıkan hiç bilmediğim bir kelimeyim ben,
kolunu bir kızın omzuna atmış 14 yaşlarında meraklı bir erkek çocuğuyum,
küçük bir büfede camın önünde duran renk renk şekerlemeyim,
kalabalığın içinde kendi olmaktan bıkmış, başkalarının hayallerini sevmiş biriyim ben.
eskimiş binalardayım , yol kenarında bir türlü büyüyemeyen ağacım ben.
şımarık bir bebek çığlığıyım, esen bir rüzgarım genç bir kızın saçlarını karmakarışık eden...
sahip olamadığım herşeyim ben burada
istediklerimi seçtiğim, istemediklerimi görmezden geldiğim yerdeyim
istiklaldeyim....
aydınlık ama soğuk bir gün
hayatın bütün renkleri solmuş gibi içimde.
gördüklerimi, içime çektiğim nefesi hissetmiyor ruhum.
ruhum bedenimin içinde bir yerlerde kıvrılmış saklanıyor,
korkunca yatağına sığınıp yorganını başının üzerine çeken bir çocuk gibi..
bedenim kendini geniş bir yolun başında buluyor.
daha önce hiç görmediği renkleri görmeye başlıyor,
herşey parıltılar içinde...
binaların uzun kolidorlar oluşturduğu uzun bir yolda yürüyorum.
yanımdan geçen turistin ağzından çıkan hiç bilmediğim bir kelimeyim ben,
kolunu bir kızın omzuna atmış 14 yaşlarında meraklı bir erkek çocuğuyum,
küçük bir büfede camın önünde duran renk renk şekerlemeyim,
kalabalığın içinde kendi olmaktan bıkmış, başkalarının hayallerini sevmiş biriyim ben.
eskimiş binalardayım , yol kenarında bir türlü büyüyemeyen ağacım ben.
şımarık bir bebek çığlığıyım, esen bir rüzgarım genç bir kızın saçlarını karmakarışık eden...
sahip olamadığım herşeyim ben burada
istediklerimi seçtiğim, istemediklerimi görmezden geldiğim yerdeyim
istiklaldeyim....
(bkz: 360 istanbul)
bir ton mal insan güruhunun her hafta sonu bir araya gelmek için sözleştikleri bölge.
agaçları söküldükten sonra pek sevmedigim, her türlü insanın resmen aktıgı caddedir.
kolunuza vurup gecen, bir özür dilemekten yoksun odunlar vardır bu cadde üzerinde.
yılba$ında, kızları taciz eden insanlıktan nasibini almamı$ öküzleri de mevcuttur, bu noktayı atlamamak kızlar için özellikle önemlidir.
basit yer olmu$tur,zira beyogluna cıkmak degil inmek gerekiyor artık.
kolunuza vurup gecen, bir özür dilemekten yoksun odunlar vardır bu cadde üzerinde.
yılba$ında, kızları taciz eden insanlıktan nasibini almamı$ öküzleri de mevcuttur, bu noktayı atlamamak kızlar için özellikle önemlidir.
basit yer olmu$tur,zira beyogluna cıkmak degil inmek gerekiyor artık.
bir çok türden insanı aynı anda görüp şaşırdığım hatta hayretle baktığım nadir yerlerden biri.
girişine ve çıkışına para gişesi konulmasını düşündüğüm tüketilmekte olan yadigar cadde...
yığınla orospuçocuğunun cirit attığı yer. bugün bir alman turist bıçaklanıyor binlerin gözü önünde. ama bir kişi bile müdahale etmiyor; götü yemiyor kimsenin. katil, bıçaklamayı kesene kadar öküzün trene baktığı gibi bakıyor herkes. sonra herkes cesetin yanında... sanki bir bok yapıyorsunuz orada beklemekle.
bakıp bakıp geçenler! siz de suçlusunuz!..
bakıp bakıp geçenler! siz de suçlusunuz!..
bildigin teksas.
elemanin teki alman bir turiste yana$iyor, para istiyor, alamayinca da cekiyor bicagi turisti yere yatiriyor her tarafina sapliyor bicagi.
bildigin teksas dedim ama, sanirim zamaninda teksasda boyle $eyler daha onurlu olurdu. en azindan silahsiz birisine silah dogrultulmazdi muhtemelen. $imdi oyle degil, ozellikle silahsiz ve savunmasizlar araniyor $erefsizler tarafindan.
sadece sokaktan gecen birisi tarafindan durduk yerde istenilen parayi vermedigi icin bir hayat sondu, bir hayatla birlikte bir aile karanliga burundu.
neden?
allahin belasi birisinin $arap ya da tiner arzusu ile alakali para kendisine verilmedigi icin.
ulkemin en buyuk ilinin en buyuk ve en modern caddesinde olan bitenler boyle i$te.
elemanin teki alman bir turiste yana$iyor, para istiyor, alamayinca da cekiyor bicagi turisti yere yatiriyor her tarafina sapliyor bicagi.
bildigin teksas dedim ama, sanirim zamaninda teksasda boyle $eyler daha onurlu olurdu. en azindan silahsiz birisine silah dogrultulmazdi muhtemelen. $imdi oyle degil, ozellikle silahsiz ve savunmasizlar araniyor $erefsizler tarafindan.
sadece sokaktan gecen birisi tarafindan durduk yerde istenilen parayi vermedigi icin bir hayat sondu, bir hayatla birlikte bir aile karanliga burundu.
neden?
allahin belasi birisinin $arap ya da tiner arzusu ile alakali para kendisine verilmedigi icin.
ulkemin en buyuk ilinin en buyuk ve en modern caddesinde olan bitenler boyle i$te.
yagmurlu havalarda $emsiye saticilarinin mutlak kazanc kapisi. deli para kazaniyorlar boyle havalarda. lan ben de alip cikicam $emsiyeleri elime.
saatte en fazla 3 km hızla yürünmesi gereken yer. 10 kilometreye vurdum bugün. caddenin başlangıcından tünele kadar 137 kişinin ayağına bastım; 83ünün ayakkabısı çıktı, 45inin ayağı burkuldu, 9 kişi de ağır yaralı vaziyette yatıyor. benim olduğum anda caddede en kötü ihtimalle 500 bin kişinin olduğunu düşünürsek bu söylediklerim çok büyük sayılar değil yani...
(bkz: istiklal caddesinde öpüşmek)
harikuladeler ülkesi.
lubunyaların hacı olmak için tünel’den meydana kadar ara sokaklar dahil afak-ı tavaf ettikleri cennet-i mekan
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?