istatistik

nba de boku çıkarılan olaydır.yok efendim cumartesi günleri sabah saatlerinde oynanan maçlarda hava güneşliyse şu takım kazanmış,yağmurluysa bu kazanmış falan filan..bununla ciddi ciddi uğraşan adam var yahu?

üç yüz beş yüz ve disskoo disskoo ile aynı anda söylendiğinde çok hoş bir ses kombinasyonu doğurmakta.

bir zamanlar sözelcileri bünyesine almış sosyoloji bölümünün, bu ders yüzünden eşit ağırlığa alındığı söylenir. bazı durumlarda oldukça zor ve saçma bir derstir. çünkü verilerin bilgisayara nasıl girilmesi gerektiği de ders içinde anlatılmalıdır.yoksa öyle kimse kendine dert edindiği şeylerin korelasyon hesabını falan yapmaya çalışmaz.
bir şekilde ders geçilir, evet... ama atlaya zıplaya, ezber yapa yapa geçilen eğitim sisteminde bize düşen gelişmişlik göstergesi ’birçok şeyi japon geri kalanını da avrupalı buldu’ cümlesindeki kelimelerle farklı kombinasyonlar uygulanarak kurulabilecek yeni cümlelerden öteye geçemez.

(bkz: gereksiz istatistikler)

kendini verilerin incelenmesine adamis bilim dali..

ayrica inanilmaz zor bir ders.

bir seylerin ne oldugunu birakip ne olabilecegi ile ilgilenen, rasyonal kehanet dersi.

surekli birtakim verilerin ortalamasinin alindigi ders.

anamdan emdigim sutu burnumdan getiren ders...

istatistik 2 leveli daha yuksek bir derstir.iiki gecmisim.kitap defter serbestti.ama sorular oyle bi acaiptiki sinifin yuzde 5i cc ve ustu alabilmisti.
daha ust siniflarda sayisal yontemler, yoneylem arastirmasi gibi daha challenge yapmis sekilde karsimiza cikan canavar.

iki donemlik dersin ikisinden de sadece sinav gunu calisarak gecmistim. zamaninda bu durumdan bayagi ovunmustum ama simdi is sikiya binince keske anlayarak gecsek diyorum. ulan bu yastan sonra iste gerekirse oturup bir daha mi ogrenicez be?

eğer sınav sırasında cep telefonunun hesap makinesini (!) kullanmaya izin veren bir hocanız varsa,formüllerin tek tek fotolarını çekip sınavda gayet rahat bir biçimde bakarak yazmanız ve 95 almanız işten bile değildir.

değer, oran, orantı derken hayatını sayıların arasında sıkışmış halde geçiren istatislik tutan kişi. işlerine bağımlılardır. sevgilileriyle oturdukları bir yerde bir garsonun kaç dakikada kaç masaya servis yapabileceğini anında çözüp sevgilisiyle paylaşabilen ve sevgilisi tarafından ayy burdada mı cevabı alan kişi.

gelecekte gerçekleşmesi olası olayları öngören ve bunlara olasılık temelinde karar veren disiplin.

mühendisliğin en zor iki aşamalı derslerindendir. istatistik 1 yine kolaydır bir mühendislik öğrencisine göre ama istatistik 2 gerçekten zordur. sınavda ya formüller verilir ya da formül kağıdı hazırlanır.

başkent üniversitesinde istatistik ve bilgisayar bilimleri bölümü vardır. oku oku bitmez. utanmasam abimin 7. senesinde hala okuduğunu söyleyeceğim

eziyetten başka bir olayı olmayan derstir. it gibi çalışırsınız anca konu alanı o kadar geniştir ki hocanız mutlaka sizi cortlatacak bir konu bulur bir şekilde.

eziyet olduğu kadar da gereksiz bir derstir artık. zira artık bu işleri kimse el yordamıyla yapmamaktadır. mükemmel istatistik programları vardır.

koca senede alttan kalan tek dersim.

verilerin toplanmasını, değerlendirilmesini, yorumlanmasını ve sunulmasını konu alan matematiksel bilim dalıdır. fizik ve doğa bilimlerinden sosyal bilimlere kadar geniş bir alanda uygulanabilmektedir; aynı zamanda iş dünyası ve hükümetle ilişkili tüm alanlarda karar almak amacıyla kullanılır.

kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/%c4%b0statistik

tamamiyle normal dağılım üzerine kurulmuş bilim dalı.