"sevgilimiz aşktır, şekli kılığı yoktur bizce" diyen mevlanada ki aşk anlayışının, islam dininin kaynaklarından beslenmediğini dile getirmek, akla mantığa sığmayacak bir söylem olur.
fakat mevlana olsun, yunus emre olsun, fuzuli olsun *ile getirilen aşkı islamdan bağımsız bir şekilde tasavvufla ilişkilendirmek ne derece doğrudur, bilmiyorum.
mesnevi okuyunca tasavvuf uzmanı kesilmek` ne kadar doğruysa, tasavvufu islamla ayırmak o kadar doğru olur sanırım.
islam tarihine bakıldığında filozoflar, bilginler, edebiyatçılar sevgi üzerine düşünmüş ve yazmışlar. bu konuda bir çok fikirler ve teoriler oluşmuş.
"allah dünyayı aşk üzerine yaratmıştır." sözünü ilk altılı yaşlarımda duymuştum. o günden bu yana, bu söze pek bir şey eklenmedi.
bu konunun etraflıca incelenebilmesi için, emek ve zaman gerektiği kesin tabi.
islam dininde aşk kavramı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?