bir diğer özge dirik güzelliği..
pi$ik olmu$ armutların ağzıma dü$mesi doyum vermedi bana. e$$ek kadar bir elma sayesinde olu$an ba$ımdaki $i$likleri de dünyanın sırlarını kurcalamak için kullanmadım.
garip bulu$larımla, insanların beyinlerine “bak, o öyle değilmi$” şeklinde bilgiler de sokmadım. insanlarla ileti$im içinde olmanın en fazla onları dinliyormu$ gibi görünmek olduğunu biliyorum. göz göze geldiklerinde, onları doğrulamanız için kar$ısındakini yakalayan acı bakı$lar çok tatmin ediyor beni.
çocukluğum hayatımı $ekillendiren yegâne zaman parçasıydı. henüz altı ya$ımda, birkaç acı olay ya$ayıp, geri zekâlı arkada$larımın pek de doğal olmayan bir seleksiyon ile yok olması sonucu babamı ikna etmeye çalı$tığımı hatırlıyorum bonibon’a tazminat davası açmayı. o da bön bön suratıma bakıp “avukat bi tanıdık bulmak lazım” demi$ti.
benimse çocuğum olmadı henüz. olmaz diye de dü$ünüyorum.
ortalama yetmi$ basamaklı bir merdivene üç kiloluk bir et yığını atıp, dü$tükçe kalıplanıp, büyüyüp daha fazla $i$mesine izin verebileceğim bir dü$ünce yapısına da sahip değilim, üzgünüm. ama evlat edinebilirim huzur evinde.
evlenmeyi de dü$ünmüyorum, hem yılın her günü iki bayram arası olduğuna göre ananelerimiz ve anneannelerimiz doğru söylemi$.
deği$imi kabullenirim. özellikle kırklı ya$larda daha kolay oluyor bu, ama boğaz köprüsüne sağcıların köprüsü ya da renkli televizyona “artık, devrimcilerin kanlarını kırmızı mı izleyeceğiz” diyen, atlara bile sıkıntı veren gözlüklerle i$im olmadı hiç. gerçi bu cümlelerin sahipleri $imdi at yarı$ı tahmini yerine, holding yazarlığını seçti ama sonucun farkı yoktu, hep be$te kaldılar.
kaztüyü yastığında gözya$ı lekelerimin sobelediği kadınlar bir amerikan diplomatın türkiye hatıraları kadar kalın bir kitap olurdu. bu bir anlamda seri kâfir yapıyor beni. teslim olabileceğim bir merci yok maalesef. yalnızca, bedenim bilinmeze hızlı hızlı çürüyerek ilerlerken sonumu merak ediyorum. böceklerin eleba$ı olmak ya da cehennemin lüks yerlerinde emlakçılıktır kariyer hedefim. bu dünyada a$kın provasını yaptığımı kolaylıkla açıklayabilirim diye dü$ünmekteyim. hem süt izninde bara giden bir anne edasında cennetini ayakları altına alıp parçalayan tanrı, bu dünyadaki boyut ve bölü$üm problemlerini çözmeli önce. tamam; sırtımda büyük bir kambur var, gözleri acıtan bir kusura sahibim, kusura bakan gözler takip ediyor beni, ama ben kamburumu sistemin kanlı sözle$meleri imzalasın diye kullandırmadım hiç. bu dünyada yarattığım açıklamaları ta$ıyabilirsem oraya, yukarıdakilerden bahsedeceğim verilen süre yeterse. ama $imdi ben içimden gelen tüm $eyleri olduğu gibi aktarıyorum ya sana, içimdeki kelimeleri de harcamalıyım. her $eye rağmen tanrıdan bir $ey dilemem gerekirse; özür dileyeceğim.
(bkz: ikinci ruhla pisuar bulu$maları)
(bkz: ikinci ruhla pisuar bulusmalari 31)
ikinci ruhla pisuar buluşmaları 3
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?