masters of horror dizisinin 1. sezonunun 2. bölümündeki dreams in the witch house isimli bölüm de lovecraft ın bir hikayesinden uyarlanmıştır ayrıca...
h p lovecraft
edgar allan poe dan etkilendiğini kendi de kabul etmiş olan gothic edebiyatının en iyi yazarlarından.hikayelerini okumak insanı gerçekten korkutur.lovecraft ın şöyle bir sözü vardır;
’insaoğlunun en eski ve en güçlü duygusu korkudur , en eski ve en güçlü korku ise bilinmeyenin korkusudur’ der. lovecraft bunu gerçekten çok iyi yapan bir yazar.örnek vererek açıklamaya çalışayım.iki tane sahne düşünün.birisinde dev bir yaratık var.binaları yıkıyor, insanları alıp yiyor falan filan.ikinci sahnede bir kapı olduğunu düşünün.içerden garip iniltiler geliyor.içerdeki kapıyı açmaya çalışıyor.kapıyı yumrukluyor.odanın içindeki;
- yardıma ihtiyacı olan yaralı bir insan olabilir.
-kafayı sıyırmış bir insan olabilir.
-bir yaratık olabilir.
-kafayı sıyırmış bir yaratık olabilir.
bunlardan çok daha farklı herhangi birşey de olabilir.bu iki sahneden hangisi daha korkutucu? lovecraft bunu tam anlamıyla kullanan bir insan.3 sayfalık bir hikayesini hatırlıyorum ve ne kadar çok gerildiğimi de hatırlıyorum okurken.bir insan 3 sayfa yazıda ne anlatabilir ki diye düşünüyor insan ama lovecraft çok şey yapabiliyor bu 3 sayfada.son olarak kesinlikle okunması gereken bir yazardır...
’insaoğlunun en eski ve en güçlü duygusu korkudur , en eski ve en güçlü korku ise bilinmeyenin korkusudur’ der. lovecraft bunu gerçekten çok iyi yapan bir yazar.örnek vererek açıklamaya çalışayım.iki tane sahne düşünün.birisinde dev bir yaratık var.binaları yıkıyor, insanları alıp yiyor falan filan.ikinci sahnede bir kapı olduğunu düşünün.içerden garip iniltiler geliyor.içerdeki kapıyı açmaya çalışıyor.kapıyı yumrukluyor.odanın içindeki;
- yardıma ihtiyacı olan yaralı bir insan olabilir.
-kafayı sıyırmış bir insan olabilir.
-bir yaratık olabilir.
-kafayı sıyırmış bir yaratık olabilir.
bunlardan çok daha farklı herhangi birşey de olabilir.bu iki sahneden hangisi daha korkutucu? lovecraft bunu tam anlamıyla kullanan bir insan.3 sayfalık bir hikayesini hatırlıyorum ve ne kadar çok gerildiğimi de hatırlıyorum okurken.bir insan 3 sayfa yazıda ne anlatabilir ki diye düşünüyor insan ama lovecraft çok şey yapabiliyor bu 3 sayfada.son olarak kesinlikle okunması gereken bir yazardır...
ambrose biercein esin kaynağı olduğu yazar.
ölmeden önce hiçbir eserini yayınlatmamıştır.
howard phillips lovecraft, (1890-1937) amerikalı yazar. poenun gotik mirasının temsilcisidir.
eserlerinde bilim kurgu ile korkuyu birleştiren belki de ilk yazardır.
20 ağustos 1890da rhode island, providenceta doğdu. dört yaşında okumayı öğrendi. sağlık sorunları nedeniyle üniversiteye gidemedi. hayatını kazanmak için hayalet hikayeleri yazarak yazarlık kariyerine giriş yapmış oldu. irili ufaklı öyküler, makaleler ve çok sayıda mektup yazdı.
hayatının büyük bir bölümünü bir münzevi olarak geçirdi. günlük hayatında fazla konuşma olmaması, öykülerinde de gözle görülür bir diyolog eksikiliğine neden olmuştur. annesinin baskıcı oluşu nedeniyle kadınlara karşı bir korku oluşmuştur içinde. yine bu yüzden neredeyse hiç bir eserinde bir kadın karakter yoktur. sipekülatif bir yaklaşım olsa da belirtilmesi gereken bir diğer konu da eşcinsel oluşudur. ancak söylenceye göre, bu duygunun yalnızca kendine ait bir "sapkınlık" olduğunu düşündüğünden kimseye açamamıştır.
abdul alhazred(deli arap) lovecraft oluşturduğu cthulhu mitosunu desteklemek için yazdığı al azif veya necronomicon isimli büyü kitabını yazarken kullandığı takma isimdir.
the colour out of space ,at the moutains of madness, cthullhunun çağrısı hayattayken ve öldükten sonra en çok dikkat çeken anlatıları oldu. 15 mart 1937de hayata gözlerini yumdu. ölüm nedeni, bağırsak kanseriydi. yine sipekülatif bir yaklaşımla; son öyküsünü yazarken öldürlüdüğü yönünde rivayetler vardır. söylenceye göre; öldürüldüğü odanın her duvarına defalarca çarpılarak aldığı darbeler sonucu hayatını yitirmiştir.
eserlerinde bilim kurgu ile korkuyu birleştiren belki de ilk yazardır.
20 ağustos 1890da rhode island, providenceta doğdu. dört yaşında okumayı öğrendi. sağlık sorunları nedeniyle üniversiteye gidemedi. hayatını kazanmak için hayalet hikayeleri yazarak yazarlık kariyerine giriş yapmış oldu. irili ufaklı öyküler, makaleler ve çok sayıda mektup yazdı.
hayatının büyük bir bölümünü bir münzevi olarak geçirdi. günlük hayatında fazla konuşma olmaması, öykülerinde de gözle görülür bir diyolog eksikiliğine neden olmuştur. annesinin baskıcı oluşu nedeniyle kadınlara karşı bir korku oluşmuştur içinde. yine bu yüzden neredeyse hiç bir eserinde bir kadın karakter yoktur. sipekülatif bir yaklaşım olsa da belirtilmesi gereken bir diğer konu da eşcinsel oluşudur. ancak söylenceye göre, bu duygunun yalnızca kendine ait bir "sapkınlık" olduğunu düşündüğünden kimseye açamamıştır.
abdul alhazred(deli arap) lovecraft oluşturduğu cthulhu mitosunu desteklemek için yazdığı al azif veya necronomicon isimli büyü kitabını yazarken kullandığı takma isimdir.
the colour out of space ,at the moutains of madness, cthullhunun çağrısı hayattayken ve öldükten sonra en çok dikkat çeken anlatıları oldu. 15 mart 1937de hayata gözlerini yumdu. ölüm nedeni, bağırsak kanseriydi. yine sipekülatif bir yaklaşımla; son öyküsünü yazarken öldürlüdüğü yönünde rivayetler vardır. söylenceye göre; öldürüldüğü odanın her duvarına defalarca çarpılarak aldığı darbeler sonucu hayatını yitirmiştir.
"that is not dead which can eternal life yet with strange aeons even death may die"
"sonsuza kadar ya$ayan olu degildir ve tuhaf zamanlarda olum bile olebilir"
diyip noktayı koymu$ yazar.
"sonsuza kadar ya$ayan olu degildir ve tuhaf zamanlarda olum bile olebilir"
diyip noktayı koymu$ yazar.
edgar allan poe nun varisidir.8 satırlık cümlesine şahit olmuştum.babasız bir çocukluk geçirmiştir.annesi tarafından bir kız çocuğu gibi yetiştirilmiştir.bu nedenle kadınlara karşı ilgi duymamıştır.hikayelerinde de tek bir kadın karakter göremezsiniz...
(bkz: call of cthulhu)
(bkz: call of cthulhu)
edgar allan poe dan etkilenen tapilasi yazar...uzun cumleleri dikkati ceker..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?