göksel baktagir

karall
gecen yaz tanisma serefine nail oldugum kafamdaki müzisyen kalibina uyan baba müzisyenlerden biri...
hatta sohbetini de paylasmisti bizlerle agzindan bir kac laf aldik müzisyenle ilgili... nasil olmaliydi müzisyen? ona göre müzisyen üc seye hitap etmeli. bir göze hitap, sahnede durusu kiyafeti hareketleri biraktigi intibanin önem teskil etmesinden mütevellit ilk sirada yerini alir.
iki kulaga hitap, caldigi melodiler, icra ettigi eserler, kulaga güzel gelmeli güzel düzgün calmali ki kalbin kapisini olan kulagi aralayabilsin.

ücüncüsü en zor yürege hitap...
iste en zor olani bu bunu da basarabiliyorsa gözde kalmayip, kulakta kendine bir süre mekan edinip kulagi kendinine arac kilabiliyorsa yürege intikal etmek icin ve inebiliyorsa yürege iste gercek müzisyen odur...

bugünki gibi sanat tanimazlari kasina gözüne hayran birakan denyolar gibi degil efendim... nedense ne zaman bu konuya girsem agzim bozuluyor yoksa sizde mi memnun degilsiniz müzigin seyrinden ?
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol