george berkeley

louandreassalome
(1685-1753) ünlü din adamı ve filozof.yaşamının sonlarına doğru cloyne piskoposu oldu.locke,hume ve berkeley ekolü kendi içerisinde değerlendirilmesi gereken bir üçlünün ekolüdür.üçü duyumculuk akımının temsilcileridir."kendilerini gördüğümüz ve dokunduğumuz,bize algılarımızı verdikleri için nesnelerin varlığına inanırız.oysa algılarımız sadece zihnimizde var olan fikirlerdir.şu halde algılar aracılığıyla ulaştığımız nesneler fikirlerden başka bir şey değildirler ve bu fikirler,zihnimizden başka yerde bulunmazlar zorunlu olarak…bütün bunlar madem ki sadece zihinde var olan şeylerdir,öyleyse evreni ve şeyleri zihnin dışında varlıklar olarak hayal ettiğimizde,yanılmaların içine düşmüş oluyoruz demektir…öyleyse bizi çevreleyen şeylerin hiçbirinin bizim zihnimizin dışında bir varlığı yoktur." demiştir.
shevek
halt etmiş piskopostur, nazım hikmet ’berkley’ adlı şiirinde berkeley’e nasıl da halt etmiş olduğunu bir güzel anlatmaktadır, ama berkeley anlar mı? tartışılır, hatta tartışılmaz çünkü berkeley anlamaz; ne de olsa gözlerimizi kapattığımızda çevremizdeki hiçbir şey gerçekten orada değildir ona göre. nazım’ı ve nicesini çevrelemiş, çevreleyen ve çevreleyecek dört duvara ne demeli o zaman, gerçekten yoklar onlar değil mi? berkeley bu yüzden halt etmiştir.
shevek
meyhane kızlarının kara cübbeli kavalyesi,
kıralın şövalyesi,
sermayenin altın sesi,
ve allahın peskoposu!

nazım hikmet berkeley’e bu dizelerle hakaretlerin en büyüğünü etmiştir aslında, ama berkeley gözlerini yumup allahın peskoposluğunu yapmaya devam etmiştir. zaten berkeley için bunlar ne de olsa övgüdür; yapsındır, zaten anca onu yapar. yiyorsa halkın peskoposluğunu yapsındır diyeceğim, ama halk berkeley düşündüğü için vardır ne de olsa, yoksa yoktur aslında.

(bkz: düşünüyorum öyleyse var)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol